Şanlıurfa’da ev gereçleri sektöründe faaliyet gösteren Reşit Kaya, Şanlıurfa Gazetesi’ne yaptığı açıklamada sektördeki deneyimlerini, avantaj ve dezavantajları anlattı.

Reşit Kaya, açıklamasında şunları söyledi:

“2014’te biz başladık. Şimdiye kadar bu sektörde devam ediyoruz. Yaklaşık 11-12 senedir bu sektör. 12-13 yıl falan oldu biz bu işi yapıyoruz. Bunun avantajı, sektör olarak güzel, rahat bir iştir. Fazla kazancı olmasa da rahat bir iştir.

Bir de dezavantajlarını anlatsak… Dezavantajları da hani kira olmasa iyidir. Kiracı olduğumuz için biraz sıkıntı yaşıyoruz. Ondan dolayı yani sıkıntılarımız var.

Öne çıkan ev gereçleri, malzemeleri yani eve lazım olan şeylerdir. Yani genel olarak bütün malzememizin hepsi sirkülasyonu fazla. Fazladır. Bir de içeri girdiğin zaman bütün ihtiyacını karşılayabiliyorsun. Yani da eksik yok değildir.

Ürünlerimiz yerli malı. Hepsi yerli, yerli ve millî. Yani genel olarak yerli ürünleri tercih ediyoruz. Ev gereçleri, hediye için Ya biz zaten hepsini karşılayabiliyor oluruz.

Yani siz örnek olarak arkadaşınıza bir hediye almak istiyorsunuz ya da misafire gitmek istiyorsunuz, buraya geldiğiniz zaman o ihtiyacınızı biz karşılayabiliyoruz. Yani ev gereçleri olsun, hediyelik malzemeler olsun var. Hasılı, bir gün taze evlerde mesela çok zaman sofradır, bardak çeşitleridir, tabak çanak çeşitleridir.

Tuncay Gülmez: Asgari Ücret Yetmiyor, Zamlar Bitmiyor!
Tuncay Gülmez: Asgari Ücret Yetmiyor, Zamlar Bitmiyor!
İçeriği Görüntüle

Bizim için bir müşteri buraya girdiği zaman boş çıkması imkânsız. Yani elimizden geldiği kadar müşterinin bütün ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz.

Rekabet var. Rekabet var. İster istemez yani… Genel olarak rekabet o bizi rahatsız ediyor. O bizi rahatsız ediyor. Rekabetin olması iyi değildir, o bizi rahatsız ediyor biraz.

Şimdi bir de rekabetten ziyade şöyle bir durum var: Mesela biliyorsun, Urfa’da illaki esnaf arasında çarpışmalar oluyor. Mesela ben bu sabunu alıyorum 15 liraya, satıyoruz 16 liraya. Yani biz bunu 17’ye satamıyoruz.

Ha, bir de toptancı olduğumuz için ondan da mesela kâr marjımız biraz kısıtlı. Şu şekil biz ne için… Ha, buna da biz ister istemez mecbur uyuyoruz. Çünkü müşterimiz bugün geldiği zaman, istediği zaman bugün her bütçeye, her müşteriye… Mesela adam var 20 liradan gelip buradan bir malzeme alabilir.

Fiyatlarımız öyle uçuk fiyatlar, mağaza fiyatları gibi değil. Bir sen mağazaya gittiğin zaman bu sabun markette, söz misal üç harfli marketlerde bu mal sabun 50 lira ama gel gör ki bizim toptancıda 20 lira. Sen oradan mı alırsın, buradan mı alırsın?

Oranın kazancı bize göre daha ama rekabet de var. Mecbur biz bunun için yani müşterimiz için her bütçeye, her cebe uygun bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Özellikle bizim dikkat ettiğimiz şey, müşterilerimizin hepsinin ihtiyaçlarını gidermek, karşılamak ve müşterimiz bugün geldiği zaman zaten memnuniyetle karşılıyoruz, yüzle karşılıyoruz. Bütün müşteriyi anlayışla karşılamaya çalışıyoruz.

Tecrübe tabii ki esnaflık. Tabii ki büyük tecrübe esnaflıktır. Yani güler yüz, esnaf olmak budur.

Önermiyorum yani şu durumda, önermiyorum şu anda. Önermiyorum. Şimdi kazançlar kısıtlı ve bizim plastik işi hepsi kura bağlı olduğu için kur yükseldiği zaman ister istemez biz sattığımız ürünü inan yerine koyamıyoruz.

Mesela ben komodini satıyorum 250 liraya, kur yükseldiği zaman adam toptancı bana getiriyor 270 liraya. Ben sattığımı zaten yerine koyamıyorum ki.

Ha, şu an için tavsiye etmiyorum ama yani yine de piyasanın dalgalı olduğu zamanlar biraz sıkıntı. Biraz sıkıntı. Şu anda yayılacak bir durum yok. Allah sağlık, sıhhat versin, iyilik versin. Budur yani. Başka diyeceğimiz bir şey yok.”

Muhabir: Şanlıurfa Gazetesi