2000-2008 Arası Sigorta Girişi Olanlar Emeklilik Beklentisinde
Türkiye’de 1999 sonrası sigorta başlangıcı olan milyonlarca kişi, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinden dışarıda bırakıldıktan sonra gözünü kademeli emeklilik beklentilerine çevirdi. Özellikle 2000-2008 yılları arasında sigortalı olan kesim, ilerleyen yıllarda emeklilik hakkına ulaşabilmek için yeni bir yasal düzenleme talep ediyor. Bu kapsamda kademeli emeklilik modeli, emeklilik sistemi içinde adil bir geçiş formülü olarak değerlendiriliyor.
Kademeli Emeklilik Gündemde Mi? Meclise Sunulacak mı?
Son günlerde kamuoyunda sıkça dile getirilen "kademeli emeklilik" modeli, hâlâ resmi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuş değil. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde çeşitli alternatif modeller üzerinde çalışmaların yapıldığı biliniyor. Sosyal güvenlik uzmanlarının aktardığına göre, bu model ile emeklilikte yaş ve prim koşullarının giriş tarihine göre adım adım arttığı bir yapı düşünülüyor. 1999 sonrası sigorta girişi yapan kişiler için bu sistemin uygulanması halinde, daha adil bir dağılımın sağlanabileceği savunuluyor.
Sistemin uygulanabilir olması için öncelikle prim gün sayısı ve yaş kriterlerinin yeniden hesaplanması gerekiyor. Bu hesaplamalar yapılırken özellikle kadın ve erkek çalışanlar arasında eşitlik prensibine dayalı bir dengeleme amaçlandığı ifade ediliyor. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, şu an için Meclis gündeminde resmi bir yasa tasarısı bulunmuyor.
Yeni Emeklilik Formülleri Neler Getiriyor?
Uzmanlar tarafından dile getirilen senaryolara göre, kadın çalışanlar için emeklilik yaşının 43 ila 48 arasında değişebileceği; erkekler için ise bu yaşın 45 ile 50 arasında sınırlandırılabileceği öngörülüyor. Prim gün sayılarında ise 6.250 ile 6.850 arasında farklılıklar söz konusu olabilir. Bu değişkenlik, kişinin sigorta başlangıç tarihine göre şekillenecek ve her yıl sigortalı olan için yaş ve prim şartı kademeli olarak artacak. Böylece hem daha erken sigortalı olanlar avantajlı hale gelecek hem de sistemde yük dengeli dağılmış olacak.
Sistemin hayata geçirilmesi halinde, halihazırda emeklilik için uzun yıllar beklemek zorunda olan bireylerin, daha öngörülebilir bir planlama yapması mümkün hale gelecek. Ancak bu beklentilere rağmen, şu anki yasal düzende herhangi bir değişiklik olmadığı ve mevcut sistemin devam ettiği vurgulanıyor.
Çalışma Bakanlığı’ndan Gelen Açıklama Ne Anlama Geliyor?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada emeklilik sisteminde herhangi bir değişiklik planlamadıklarını belirtti. Bu açıklama, hem kamuoyunda hem de sosyal güvenlik çevrelerinde bir süreliğine beklentileri frenlemiş durumda. Bakan Işıkhan, prim gün sayısı ve yaş şartlarının aynen devam edeceğini belirtirken, sosyal medyada ve bazı uzman yorumlarında yine de bu konunun ilerleyen dönemde yeniden değerlendirilebileceği ifade ediliyor.
Bu noktada önemli olan, kamuoyundan gelen baskı ve taleplerin artması durumunda yeniden bir yasal düzenleme gündeme gelebilir. Çalışma hayatındaki dengesizlikleri giderme adına atılacak bu tür adımlar, uzun vadede hem sosyal güvenlik sistemini hem de bireysel emeklilik planlamalarını doğrudan etkileyecek potansiyele sahip. Yani gözler, ilerleyen dönemlerde Bakanlık ve Meclis’ten gelecek olası gelişmelere çevrilmiş durumda.
Kaynak: Haber Merkezi





