Okul sezonunun başlamasıyla birlikte hem ebeveynlerde hazırlık telaşı hem de çocuklarda heyecan ve stres dönemi başladı. Klinik Psikolog Ayşe Topak, Eylül ayının hem çocuklar hem de aileler için yeniden yapılanma dönemi olduğunu belirterek, ailelerin sabırlı ve destekleyici yaklaşımının çocuğun okul ve sosyal ilişkilerindeki başarısı açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Topak, anaokuluna başlayan çocuklarda ebeveynden uzun süreli ayrılmanın ağlama nöbeti, karın ağrısı gibi psikosomatik tepkilere yol açabileceğine dikkat çekti. İlkokul döneminde ise çocukların “başarı” ve “aidiyet” kavramlarını ön plana aldığını, “ya yapamazsam” kaygısının sık görüldüğünü belirtti ve ebeveynlere şu önerilerde bulundu:
Çocuğun çabasına odaklanın, sadece akademik başarıya değil öğrenme sürecine değer verin.
Sınıf dışında spor, sanat gibi sosyal etkinliklere yönlendirin.
Akşam sohbet ve uyku rutinleri oluşturarak güven ortamı sağlayın.
Ortaokul çağındaki çocukların akran ilişkilerine yoğunlaştığını vurgulayan Topak, ebeveynlerin arkadaş seçimlerine saygı göstermesi, ekran süresi ve uyku düzeni gibi sınırlar koyması, ilgi alanlarına değer vererek kabul gören bir ortam oluşturması gerektiğini belirtti.
Lise çağında gençlerin akademik baskı, sınav kaygısı ve kimlik oluşumu süreçlerinde zorlandığını aktaran Topak, ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu:
Yalnızca sınav başarısına değil, duygusal desteğe odaklanın.
Bağımsızlaşma ihtiyacını gelişimsel bir gereklilik olarak görün.
Gelecek planlarında yol gösterici bir tavır takının.
Öğüt veren değil, yanında duran bir pozisyon benimseyin.
Topak, okulun ilk haftalarında uyku düzeni, sabah rutini ve çocuğun duygularını paylaşmasına fırsat vermenin önemine dikkat çekerek, uyum sürecinin birkaç hafta sürebileceğini, kaygı veya uyum problemleri uzun sürerse uzman desteği alınması gerektiğini söyledi.
