Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı kadar özel hayatındaki ayrıntılar da her dönem merak konusu olmayı sürdürüyor. Özellikle Atatürk’ün hayvan sevgisini yansıtan köpeği Foks, tarih araştırmalarında ve sosyal medyada tekrar gündeme gelerek büyük ilgi görüyor. Hem karakteri hem de Atatürk ile kurduğu güçlü bağ nedeniyle Foks’un geçmişi, cinsi ve hikâyesi yeniden araştırılmaya başlandı.
Atatürk’ün Köpeği Foks’un Adı ve Kökeni
Atatürk’ün köpeğinin adı Foks olarak bilinir. Bu isim, köpeğin cinsini de çağrıştırdığı için halk arasında hızla benimsenmiştir. Atatürk’ün Foks ile tanışması, 1930’lu yılların başına dayanır. İlk bakışta enerjisiyle dikkat çeken Foks, kısa sürede Atatürk’ün en yakın dostlarından biri hâline gelmiştir. Kendine has davranışları, sadakati ve akıllı yapısıyla Atatürk’ün günlük hayatında önemli bir yer edinmiştir.
Foks’un Cinsi: Sadakatiyle Bilinen Bir Airedale Terrier
Foks, Airedale Terrier cinsine mensup bir köpektir. Bu cins; enerjik, zeki ve oldukça korumacı yapısıyla bilinir. Dünyada “terrierlerin kralı” olarak anılan Airedale Terrier, hem fiziksel dayanıklılığı hem de eğitilebilir olma özelliği sayesinde tarih boyunca polis teşkilatlarında, askeri birliklerde ve aile köpeği olarak tercih edilen nadide türlerden biridir.
Foks’un Atatürk’ün hayatına bu kadar güçlü bir şekilde yerleşmesi de aslında bu cinsin doğasıyla doğrudan ilişkilidir. Enerjik yapısı sayesinde Çankaya Köşkü’nde sürekli Atatürk’ün peşinde dolaşmış, toplantı saatlerinde ise sakin şekilde bekleyerek liderin çalışma düzenine uyum sağlamıştır.
Atatürk’ün Foks ile Olan Bağının Derinliği
Atatürk’ün hayvanlara duyduğu sevgi bilinen bir gerçektir; ancak Foks, bu sevginin en belirgin sembollerinden biri olmuştur. Foks, Atatürk’ün günlük yaşamında ona eşlik eder, ziyaretçiler geldiğinde ilk karşılayanlardan biri olurdu.
Atatürk’ün yoğun çalışma temposu içerisinde kısa molalar sırasında Foks’un onun dizlerinin dibinde oturması, o döneme ait fotoğraflara da sık sık yansımıştır. Ayrıca Foks’un Atatürk’ü tanımayan kişilere karşı mesafeli, zaman zaman korumacı davranması da dikkat çekici bir detaydır.
Bu bağ öyle güçlenmişti ki Foks, Atatürk’ün dinlendiği ya da kitap okuduğu anlarda bile yanından ayrılmazdı. Köşkün geniş bahçelerinde yapılan yürüyüşlerde Foks hep öncü rol oynar, Atatürk nereye giderse onun yanında olurdu.
Foks’un Tarihteki Yeri ve Anlatılan Hikâyeleri
Foks yalnızca Atatürk’ün değil, dönemin pek çok ziyaretçisinin de ilgisini çeken bir karaktere sahipti. Çankaya Köşkü’nü ziyaret eden yerli ve yabancı devlet adamları, Foks’un davranışlarını ve Atatürk ile olan iletişimini hayranlıkla izlerdi.
Dönemin tanıklarının aktardığına göre Foks oldukça kıskanç bir köpekti. Atatürk başka biriyle uzun süre sohbet ettiğinde zaman zaman dikkat çekmek için yanlarına sokulur, Atatürk’ün dizine başını koyarak onun dikkatini yeniden üzerine çekmeye çalışırdı.
Bir diğer anlatıya göre Foks, Atatürk toplantıdayken kapının önünde sessizce bekler, içeride gergin bir hava varsa bunu hissedip kapıyı tırmalayarak Atatürk’ü uyarırdı. Bu davranışıyla Foks’un yalnızca neşeli bir dost değil, aynı zamanda Atatürk’ün ruh hâlini sezebilen özel bir canlı olduğu belirtilir.
Foks’un Mirası ve Atatürk’ün Hayvan Sevgisinin Yansımaları
Atatürk’ün Foks ile olan ilişkisinin en önemli yansımalarından biri, hayvan haklarına yönelik bakış açısında kendini göstermiştir. Atatürk, sokak hayvanlarının korunmasına yönelik çalışmalara destek verirken, eğitimli hayvanların toplum hayatındaki yerini de örnek davranışlarıyla vurgulamıştır.
Foks’un Atatürk’ün yanında geçirdiği yıllar, yalnızca bir köpek ile sahibi arasındaki bağdan ibaret değildir; aynı zamanda bir devlet adamının yoğun sorumlulukları arasında bile hayvan sevgisine ne kadar önem verdiğinin güçlü bir göstergesidir.
Bugün Foks’un adı, Atatürk’ün hayatına dair anlatılan hikâyelerde yaşamaya devam etmekte ve yeni nesillere onun hayvanlara verdiği değeri hatırlatmaktadır.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
