Sahiller halka ait ama yürünecek yer kalmadı

Ayvalık’ın Sarımsaklı bölgesinde deniz sezonunun açılmasıyla birlikte plajlardaki işgal sorunu yeniden baş gösterdi. Denize ulaşmak isteyen vatandaşlar, sahil boyunca şezlonglarla karşı karşıya kalıyor. Özellikle sabah saatlerinden itibaren plaj işletmeleri tarafından dizilen yüzlerce şezlong, denizle halk arasında adeta bir duvar oluşturuyor. Plajda yürümek, denize ulaşmak ya da kendi havlusunu sermek isteyen tatilciler için alan neredeyse kalmamış durumda.

Kanun açık: Kıyı halka ait, ama kurala uyan yok

Kıyı Kanunu’na göre Türkiye’deki sahillerin tümü halkın ortak kullanımına açık. Ancak Ayvalık Sarımsaklı sahilinde bu kural açıkça ihlal ediliyor. Denize sıfır noktaya kadar yerleştirilen şezlonglar, kamusal alanın özel mülkiyet gibi kullanılmasına yol açıyor. Plaj işletmeleri bu alanları ücret karşılığında kiralarken, ücretsiz kullanım hakkı olan vatandaşlar kıyıya yaklaşamıyor. Kanunlara rağmen uygulamada hiçbir sınır çizgisi olmadığı için her yaz aynı mağduriyet yaşanıyor.

Yıllardır süren şikayetler sonuçsuz kalıyor

Bu konuda Ayvalık Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan başvurular yıllardır artarak devam etmesine rağmen, vatandaşlar çözüm bulamıyor. Özellikle yaz aylarında sahili kullananlar, defalarca kez CİMER, ilçe zabıta ekipleri ve il müdürlüklerine başvuruda bulunmalarına rağmen hiçbir kalıcı adım atılmadığını ifade ediyor. Her sezon yeniden başlayan bu uygulamaya karşı, herhangi bir yaptırım uygulanmaması dikkat çekiyor. Bu da plaj işletmecilerini daha da cesaretlendiriyor.

Hem turistler hem bölge halkı rahatsız

Sarımsaklı Plajı, sadece yerli halkın değil, aynı zamanda Türkiye’nin dört bir yanından gelen turistlerin de tercih ettiği bir tatil noktası. Ancak bu yoğun ilgi, kuralsız işletme faaliyetleri nedeniyle çileye dönüşebiliyor. Özellikle çocuklu aileler ve yaşlılar için sahilde yürümek bile güç hale geliyor. Tatilciler, özgürce denize girebilmek için ya ücret ödemek ya da daha uzak, korumasız alanlara gitmek zorunda kalıyor. Bölge halkı ise her geçen yıl daha da daralan hareket alanından şikâyetçi.

Vatandaş: “Kıyıda özgürlük istiyoruz”

Sahili kullanmak isteyen çok sayıda vatandaş, yetkililere açık çağrıda bulunuyor. “Burası bizim çocukluğumuzun sahiliydi, artık havlu serecek yer bile kalmadı” diyerek tepkilerini dile getiren vatandaşlar, kamu alanının ticari ranta kurban edilmemesi gerektiğini savunuyor. Sosyal medyada da bu konuda tepkiler büyüyor. Bazı kullanıcılar, sahilin drone görüntüleriyle işgal durumunu belgeleyerek dikkat çekmeye çalışıyor. Kampanyalar ve imza toplama girişimleri de hız kazanmış durumda.

Denetim eksikliği sorunun temelinde yer alıyor

Ayvalık ve çevresindeki sahillerde yaşanan bu tür sorunların temelinde etkili denetim mekanizmasının eksikliği yatıyor. Zabıta ekiplerinin zaman zaman plaja gelip yüzeysel kontroller yaptığı ancak kalıcı bir düzenlemenin oluşturulmadığı görülüyor. Geçici müdahalelerle sorunun önüne geçilemediği, işletmelerin her yaz sezonunda aynı uygulamaya devam ettiği belirtiliyor. Özellikle gece saatlerinde boş kalan sahillerin, sabah yeniden şezlongla kaplanması, sistematik bir işgal anlayışına işaret ediyor.

Plajların halka açılması talep ediliyor

Ayvalık Sarımsaklı gibi gözde tatil bölgelerinde yaşanan bu durum, kamusal alanların nasıl kullanılması gerektiği konusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Vatandaşlar, sahillerin en azından bir kısmının tamamen şezlongsuz ve ücretsiz olması gerektiğini belirtiyor. Ailelerin çocuklarıyla rahatça vakit geçirebileceği, bireylerin kendi sandalyelerini ve şemsiyelerini kurabileceği alanların çoğaltılması isteniyor. Yerel yönetimlerden beklenti ise bu talepleri karşılayacak düzenlemeleri ivedilikle hayata geçirmeleri yönünde.

Sarımsaklı sahilinde yaşanan bu sorunun çözümü, sadece bölgesel değil, ulusal ölçekte de örnek teşkil edecek nitelikte olabilir. Kıyıların halka ait olduğu bilinciyle hareket edilmediği sürece, her yaz sezonu benzer manzaralarla karşılaşılması kaçınılmaz hale geliyor. Hem yasal düzenlemeler hem de etkin denetimle, Ayvalık’ın güzelliği yalnızca turizme değil, tüm halkın eşit ve adil kullanımına hizmet edebilir.

Kaynak: Haber Merkezi