Kayıt Dönemi Başladı, Tartışmalar Alevlendi
İstanbul’un gözde semtlerinden Bahçeşehir’de yeni eğitim öğretim yılı öncesi yaşanan kayıt süreci, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İddialara göre bazı devlet okullarında kayıt esnasında velilerden 200 bin TL ile 400 bin TL arasında değişen tutarlarda ücret talep ediliyor. Eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyen bu gelişme, sosyal medyada da büyük tepkiye yol açtı. Veliler, söz konusu meblağların yalnızca özel okullarda değil, artık bazı devlet kurumlarında da talep edilmesine anlam veremediklerini belirtiyor.
Devlet Okullarında “Bağış” Krizi Derinleşiyor
Resmi mevzuata göre devlet okullarında kayıt ücreti alınması kesinlikle yasak. Ancak Bahçeşehir’deki bazı okullarda bu yasağın “bağış” adı altında aşıldığı öne sürülüyor. Veliler, kayıt işlemlerinin gerçekleşebilmesi için okul yönetimlerinin yüksek tutarlarda bağış talep ettiğini, bağış yapılmadığında ise çeşitli bahanelerle kayıtların kabul edilmediğini iddia ediyor. Bu uygulamaların okul aile birlikleri aracılığıyla yürütüldüğü ifade edilirken, bağışın gönüllü olması gerektiği gerçeği göz ardı ediliyor.
Özel Okulları Aratmayan Ücretler Gündemde
Devlet okullarındaki bu astronomik ücret talepleri, özel eğitim kurumlarının fiyatlarıyla yarışır hale geldi. Bahçeşehir gibi sosyoekonomik düzeyi yüksek bir bölgede yaşanıyor olması, bu durumu daha da dikkat çekici hale getiriyor. Veliler, “Devlet okulu mu özel okul mu ayırt edemiyoruz artık” diyerek yaşadıkları şaşkınlığı dile getiriyor. Eğitim sisteminin devlet eliyle eşit koşullarda sunulması gerekirken, bu tür talepler eğitimde derinleşen eşitsizliği gözler önüne seriyor.
Veliler Ekonomik Yükün Altında Eziliyor
Kayıt dönemiyle birlikte birçok veli ciddi bir maddi baskı altında kalmış durumda. Birçok ailenin bu tutarları karşılayacak ekonomik gücü bulunmazken, çocuklarını kaliteli bir devlet okuluna göndermek isteyen veliler çaresizlik içinde. Kayıt ücretleri dışında kırtasiye, forma, yemek ve servis gibi diğer okul masraflarının da eklenmesiyle birlikte eğitim maliyeti aile bütçelerini sarsıyor. Bahçeşehir’de yaşanan bu durum, Türkiye genelindeki kayıt sistemine dair endişeleri de beraberinde getiriyor.
Yetkililer Sessiz, Tepkiler Büyüyor
Kamuoyunun bu kadar tepki göstermesine rağmen henüz yetkili kurumlardan net bir açıklama yapılmış değil. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tür iddialar karşısında devreye girmemesi, velilerde hayal kırıklığı yaratıyor. Eğitim sendikaları ve veli dernekleri ise denetimlerin artırılması ve uygulamaların şeffaflaştırılması gerektiğini vurguluyor. Konuya dair resmi bir denetim yapılmazsa bu tarz usulsüzlüklerin farklı bölgelerde de yaygınlaşacağı endişesi hakim.
Eğitim Uzmanları Uyarıyor: Anayasal Hak İhlal Ediliyor
Eğitim hukukçuları ve uzmanlar, devlet okullarında kayıt karşılığında ücret alınmasının yasalara açıkça aykırı olduğunu ifade ediyor. Anayasa’nın eğitim hakkına dair hükümleri gereği, temel eğitim ücretsiz olarak sunulmalıdır. Velilerin yüksek meblağlar ödemeye mecbur bırakılması, açık bir hak ihlali olarak değerlendiriliyor. Eğitimciler, bu uygulamaların yalnızca etik değil, aynı zamanda hukuki olarak da denetim altına alınması gerektiğini vurguluyor.
Sosyal Medyada Bahçeşehir Tepkisi Büyüyor
Bahçeşehir’deki kayıt ücreti iddiaları yalnızca yerel düzeyde kalmadı. Sosyal medyada hızla yayılan paylaşımlar sayesinde ülke genelinde büyük bir tartışma başlatıldı. Twitter, Instagram ve çeşitli forumlarda veliler yaşadıkları deneyimleri paylaşarak kamuoyu oluşturuyor. “Eğitim Hakkı Satılık Değildir”, “Devlet Okuluna Kayıt İçin Servet İsteniyor” gibi etiketlerle yapılan paylaşımlar, konunun geniş kitleler tarafından sahiplenildiğini gösteriyor.
Okul Aile Birlikleri Aracılığıyla Tahsilatlar Gündemde
Velilerin aktardığına göre kayıt sırasında yapılan bu yüksek tutardaki tahsilatlar doğrudan okul kasasına değil, okul aile birliklerine yönlendiriliyor. Bu yöntem, bağışın zorunlu olmadığını göstermek için kullanılsa da, pratikte farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Bazı okul yöneticilerinin, bu bağışların yapılmaması durumunda öğrenciye kontenjan bulunmadığını söyleyerek velileri zor durumda bıraktığı iddia ediliyor. Bu da kayıt sürecinin şeffaflığını zedeliyor ve keyfi uygulamalara açık hale getiriyor.
Tartışmalar Eğitimde Derin Sorunlara İşaret Ediyor
Bahçeşehir’de yaşanan bu gelişme, aslında Türkiye'deki eğitim sistemindeki yapısal sorunları da gözler önüne seriyor. Devlet okullarının kaynak yetersizliği, nitelikli eğitime erişimdeki bölgesel eşitsizlikler ve denetim eksikliği gibi birçok faktör, kayıt döneminde su yüzüne çıkıyor. Veliler bir yandan çocukları için en iyi eğitimi ararken, diğer yandan bu uğurda yasal olmayan taleplerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu da eğitim sisteminin daha adil, şeffaf ve kapsayıcı hale getirilmesi gerektiğine dair toplumsal talebi güçlendiriyor.
Yargı ve Denetim Kurumları Göreve Çağrılıyor
Hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, bu tür uygulamalara karşı savcılıkların ve denetim kurumlarının harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor. Velilerin elinde belge, ses kaydı veya yazılı talepler varsa, bu durumun suç duyurusuna konu olabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, Milli Eğitim Müdürlükleri nezdinde yapılacak resmi başvuruların da dikkate alınması gerektiği vurgulanıyor. Eğitimde hak ihlallerinin cezasız kalmaması, sistemin güvenilirliği açısından hayati önem taşıyor.
Veliler Çözüm Bekliyor, Kamuoyu İzliyor
Tüm bu gelişmeler ışığında Bahçeşehir’deki devlet okullarında yaşanan kayıt süreci, yalnızca yerel bir sorun olmaktan çıkıp ulusal bir tartışmaya dönüşmüş durumda. Veliler, kayıt işlemlerinin ücretsiz ve adil şekilde yürütülmesi gerektiğini savunurken, kamuoyu bu uygulamalara dair hükümetin ve bakanlığın nasıl bir tutum sergileyeceğini merakla bekliyor. Eğitimde eşitliğin sağlanması ve fırsatların herkes için ulaşılabilir olması, geleceğin nesilleri açısından büyük önem taşıyor.
Kaynak: Haber Merkezi
