Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "2025 Aile Yılı ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanında topyekûn seferberlik ruhu başladı. Tüm kurumlarımız, yerel yönetimler, sivil toplum, akademi, iş dünyası ve gönüllüler samimi katkılarıyla bu vizyonu büyük bir harekete dönüştürdü" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde ‘Aile ve Kültür Sanat Sempozyumu’ düzenlendi. Programda konuşan Bakan Göktaş, aile kurumunun kültürel bir değer olduğuna dikkat çekerek modern yaşam biçimlerinin aile yapısı üzerindeki dönüştürücü etkilerine işaret etti. Dijital kültür, bireycilik ve tüketim odaklı yaşam tarzlarının aileyi hedef alan tehditler olduğunu belirten Göktaş, demografik verilerle birlikte aile içi iletişim ve kuşaklar arası bağların zayıflamasına dair endişelerini dile getirdi.
Sempozyum kapsamında aileyi kültürden sanata, mimariden dijital dünyaya kadar uzanan bir perspektifle değerlendireceklerini belirten Göktaş, ‘2025 Aile Yılı’ çerçevesinde ülke çapında başlatılan faaliyetlere atıfta bulunarak, aileyi merkeze alan kuşaklar arası dayanışma ve değer üretimi için yeni politika adımlarının atılacağını söyledi.
"Kültürümüzün ve sanatımızın bütün büyük damarlarında hep ailenin izi vardır"
Bakan Göktaş, aile unsurunun toplumun yapı taşı olduğunu vurgulayarak, "Aile ve Kültür Sanat Sempozyumu ile medeniyetimizin asli unsuru olan aileyi ve geleceğe yön verecek politikaları tüm yönleriyle ele aldık. Kültür ve sanatın aileyi güçlendiren rolünü, dijital çağın fırsat ve risklerini, gelecek nesillere aktaracağımız ortak değerleri geniş bir çerçevede değerlendirdik. Gelenek ailede kök salar, kimlik evde şekillenir, merhamet evde öğrenilir. Sofra, birliğin ve muhabbetin mekanıdır. Kültürümüzün ve sanatımızın bütün büyük damarlarında hep ailenin izi vardır. Sözlü kültürden yazılı edebiyata, geleneksel mimariden modern sinemaya kadar her unsur aileyi hem değerlerimizi nesillere aktaran hem de kültürel yapıyı inşa eden kaynak olarak ele alır. Bu açıdan aileyi merkeze alan kültür politikaları, geleceğe yapılan en stratejik yatırımdır. Ancak bireyselleşme, yalnızlaşma, tüketim kültürü ve sanal bağımlılıklar, aile bağlarını ve demografik yapımızı sessizce aşındırıyor. Dijital mecralarda yayılan şiddet, istismar, siber zorbalık ve cinsiyetsizleştirme gibi akımlar aile yapımızı derinden sarsıyor. Bu tehditler karşısında aile, bizi dayanıklı kılacak kıymetli değerimizdir" dedi.
"Aile ve Gençlik Fonu, gençlerimizin yuva kurma yolculuğunda onları destekleyen bir dayanaktır"
Bakan Göktaş, yeni evlenen çiftlere yapılan yardımlardan ve genç bireylere yönelik desteklerden bahsederek, "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, bu ortak gayretin ürünüdür. Aile Enstitümüz ve Nüfus Politikaları Kurulumuz, vizyonun stratejik ve sürdürülebilir temellerini güçlendiren iki önemli yapımızdır. Aile ve Gençlik Fonu, gençlerimizin yuva kurma yolculuğunda onları destekleyen güçlü bir dayanaktır. Doğum yardımları, aile odaklı sosyal destekler, memurlarımıza tanınan yarı zamanlı çalışma hakkı ve çeşitli indirimler, aile bütçesine doğrudan katkı sunmaktadır. Bugünkü sempozyumla, aileyi milletimizin asli taşıyıcısı olarak merkeze alan stratejik bir zemin oluşturduk. Bu süreçte yürüttüğümüz faaliyetler, politikalarımızın vatandaşlarımız üzerindeki etkisini artırdı. ‘Aile Yılı’ sadece bir takvim vurgusu değil, milletçe ortaya koyduğumuz birliğimizin ve dayanışmamızın ilanıdır" ifadelerini kullandı.
"Bizim medeniyetimiz yüzyıllardır aileyi merkeze alan köklü bir hikmet birikimi üzerine yükselmektedir"
Bakan Göktaş, Türk toplumunda aile kavramının yüzyıllardır değişmediğini ve kültürel bozulmaya uğramaması için birtakım planlar devreye sokacaklarını ifade ederek, "Türkiye’nin aile ve dinamik nüfus yapısını sağlam temellere kavuşturan uzun vadeli ve kararlı bir milli atılım, ülkemizin istikametini belirleyecektir. Bizim medeniyetimiz, yüzyıllardır aileyi merkeze alan köklü bir hikmet birikimi üzerine yükselmektedir. Tarih, bize gösterdi ki ailesi güçlü olan milletler, en zorlu dönemlerden güçlenerek çıkar. Çünkü aile; milletimizin ortak hafızasını taşıyan, devletimizin sürekliliğini belirleyen, dayanışmanın ilk ve en sağlam halkasıdır. Bu yüzden aileyi korumak stratejik bir önceliktir. Kültür ve sanat, ailemizi koruyan, destekleyen ve güçlendiren bir yapıda olmalıdır. Tüm sanatçılarımıza eserlerini bu duyguyla üretmeleri çağrısında bulunuyorum. Kültür sanat dünyasının desteğiyle aileyi esas alan medeniyet hamlesini daha da taçlandırabiliriz" dedi.
Programa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir’in yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.




