İstanbul’un Doğasında Saklı Cennetler: En Güzel Köyler Gün Yüzüne Çıkıyor

Tarihi geçmişiyle dünya kentleri arasında önemli bir yere sahip olan İstanbul, kalabalık yapısına rağmen doğal güzellikleriyle de büyülemeye devam ediyor. Şehrin merkezinden çok uzaklaşmadan, doğayla baş başa kalabileceğiniz köyler İstanbul’un gizli kalmış hazineleri arasında yer alıyor. Hem hafta sonu kaçamağı hem de doğa yürüyüşü planları için tercih edilebilecek bu köyler, tarihi dokuları ve huzur dolu atmosferleriyle dikkat çekiyor.

Garipçe Köyü: Boğaz’ın Ucunda Saklı Bir Balıkçı Durağı

Sarıyer’e bağlı Garipçe Köyü, adının aksine sıcak ve canlı bir köy atmosferine sahip. Denizin kenarında, çam ağaçlarının eşliğinde kurulmuş bu köyde sabah kahvaltısı eşsiz bir deneyime dönüşüyor. Özellikle deniz ürünleriyle ünlü mekanlarında taze balık tadımı yapılabiliyor. Köyün doğal plajı olan Büyük Liman, yaz aylarında serinlemek isteyenler için oldukça cazip bir alternatif sunuyor.

Reşadiye Köyü: Anadolu Yakası’nda Doğayla İç İçe Bir Nefes

Çekmeköy sınırları içerisinde kalan Reşadiye, yeşil doğası ve temiz havasıyla İstanbul’un gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir nokta. Gürgen ve kestane ağaçlarının sardığı mesire alanında kendi hazırladığınız yiyeceklerle piknik yapabilir, çay bahçelerinde yudumlayacağınız bir kahveyle sakinliğin tadını çıkarabilirsiniz. Ulaşımı oldukça kolay olan Reşadiye, özellikle doğa yürüyüşçüleri için tercih edilen rotalar arasında yer alıyor.

Kabakoz Köyü: Şile ile Ağva Arasında Ege Tadında Bir Rota

Şile’nin doğusunda, Ağva’ya komşu konumda bulunan Kabakoz, ince kumlu plajı ve kıyı şeridindeki kaya oluşumlarıyla dikkat çeken bir sahil köyüdür. Tatilcilerin uğrak noktalarından biri haline gelen Kabakoz, aynı zamanda fotoğraf tutkunlarının da vazgeçilmez adreslerinden biridir. Sessiz ortamı ve mis kokulu havası sayesinde günübirlik geziler için oldukça uygundur.

İnceğiz Köyü: Binlerce Yıllık Kaya Oyuklarında Tarihle Buluşma

Çatalca yakınlarında bulunan İnceğiz Köyü, özellikle kaya içine oyulmuş mağara evleri ile ünlüdür. Bu mağaralar, hem tarihi geçmişiyle hem de doğal yapısıyla ziyaretçilerine benzersiz bir atmosfer sunar. Bölge, aynı zamanda mesire alanlarıyla da oldukça popüler. Kayalara oyulmuş bu yaşam alanları, tarih meraklıları için görülmesi gereken özel noktalardan biridir.

Gökmaslı Köyü: Şile’nin Unutulmuş Saklı Bahçesi

Şile’nin doğal güzellikleri arasında yer alan Gökmaslı, tarihi dokusunu koruyan nadir köylerden biridir. Ormancılık ve hayvancılıkla geçimini sağlayan halkı sayesinde köyde otantik bir atmosfer hâkimdir. Hacılı Şelalesi’ne olan yakınlığı sayesinde doğa severlerin uğrak noktası haline gelmiştir. Köy kahvaltısı yapabileceğiniz birkaç küçük işletmesiyle de ziyaretçilerine lezzetli molalar sunar.

Rumeli Feneri: Karadeniz’in Eteklerinde Tarih ve Doğa Buluşuyor

Boğaz’ın Karadeniz’e açıldığı noktada yer alan Rumeli Feneri, hem doğal hem de tarihi güzellikleriyle öne çıkıyor. Karşısındaki Anadolu Feneri ile birlikte İstanbul’un simgelerinden biri olan bu bölge, deniz kenarındaki kaleleri ve balıkçı tekneleriyle kartpostallık görüntüler sunuyor. Sabah erken saatlerde yapılan bir kahvaltının ardından kule ve kale gezileriyle günü değerlendirmek mümkün.

Kaynak: Haber Merkezi