"Diş çekiminde hayati müdahale, sistemli hazırlıkla başlar"

Diş çekiminin sadece bir dişi yerinden çıkarmakla sınırlı olmayan; çene kemiği, diş eti, sinir yapıları ve çene eklemi gibi birçok anatomik yapının korunmasını gerektiren cerrahi bir işlem olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, “Özellikle çocuklarda çene kemiği henüz gelişimini tamamlamadığı için, diş çekimi sırasında yapılacak en küçük ihmal telafisi zor komplikasyonlara neden olabilir. Dişin kök yapısı, çene kemiğinin yoğunluğu, hastanın yaşı ve dişin konumu gibi faktörlerin, çekim öncesinde klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi gerekir. Her hastaya özel bir cerrahi planlama zorunludur,” diye konuştu.

"Cerrahi uygulamalarda teknik titizlik şart"

Diş çekimi öncesinde antiseptik uygulamalarla bölgenin steril hale getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Özkan, şunları söyledi:

“Ardından lokal anestezi yapılır. Dişe erişim sağlamak için gerekirse diş eti dokusunda minimal kesiler açılır. Dişin çevresindeki kemik yapısı özel aletlerle düzeltilerek travmasız bir çekim hedeflenir.
Dişin çekildiği alandaki çene kemiği törpülenerek düzeltilmezse iyileşme zorlaşır ve enfeksiyon riski artar. Bu kemik düzleştirme işlemi, çekimin cerrahi bütünlüğü için şarttır.”

"İlk 72 saat: Sessiz tehlike dönemi"

Çekim sonrası ilk 72 saatin, kan pıhtısının yara bölgesinde stabil hale gelmesi ve yeni kemik oluşumunun başlaması açısından kritik olduğunun altını çizen Özkan, “Bu sürede yapılacak basit ama etkili önlemler, olası komplikasyonları önleyebilir. Çocuk ve genç hastalarda pıhtı oluşmaz ya da erken bozulursa gelişen enfeksiyonlar hızla yayılıp sistemik komplikasyonlara yol açabilir. Bu durum ne yazık ki ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi hale gelebilir,” diyerek konunun önemine vurgu yaptı.

"Hasta sorumluluğu ve tıbbi takip"

Diş çekimi sonrası ilk hafta boyunca yapılması gerekenleri sıralayan Özkan şöyle devam etti:
“Sigara ve elektronik sigaradan kesinlikle uzak durulmalı, soğuk kompres uygulamaları ve steril gazlı bezlerle kanama kontrol altına alınmalı, antibiyotik ve antiseptik ağız gargaraları hekimin önerdiği şekilde kullanılmalıdır.”

"Diş çekiminde oluşan komplikasyonlar önlenebilir mi?"

Diş çekimi sırasında karşılaşılabilecek en ciddi riskler arasında çene sinir hasarı, kemik kırığı, uzun süreli kanama ve çene eklem hasarının yer aldığını belirten Prof. Dr. Özkan, “Özellikle alt çene bölgesindeki gömülü veya zorlu diş çekimlerinde, kontrolsüz kuvvet uygulanması çene eklemini zedeleyebilir. Diş çekiminde kullanılan aletlerin sterilizasyonunun eksiksiz yapılması, hastanın sistemik hastalıklarının bilinmesi ve operasyonun kişiye özel planlanması yaşanacak trajedilerin önüne geçer,” diyerek sürecin ne kadar hassas yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Kaynak: İHA