Özellikle çocuklar ve gençlerde akıllı telefon, sosyal medya ve oyunlarla artan ekran süresinin dikkat eksikliği, depresyon ve kaygı bozukluklarını tetiklediğini belirten uzmanlar, günde 2 saati aşan teknoloji kullanımının ciddi riskler oluşturduğu konusunda uyarıyor.
Son yıllarda hızla artan teknoloji bağımlılığının özellikle çocuklar ve gençler üzerinde ciddi psikolojik etkilere sebep olduğunu belirten uzmanlar, akıllı telefon, sosyal medya ve oyun bağımlılığının dikkat eksikliği, depresyon, kaygı bozuklukları ve yeme problemleriyle ilişkilendirildiğini vurguluyor. Uzmanlar, hem çocuklar hem de yetişkinler için günlük ekran süresinin 2 saati geçmemesi ve küçük yaşlarda ekran maruziyetinin minimumda tutulması gerektiğine dikkat çekiyor.
“Son Zamanlarda Teknoloji Bağımlılığı Konusunda Ciddi Bir Artış Görüyoruz”
Teknoloji bağımlılığının yakın zamanlarda gündeme gelen konulardan biri olduğunu ifade eden Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Akça, “Bizim birçok bağımlılık türümüz var. Bunlardan bir tanesi de davranışsal bağımlılıklar olarak tanımlanır. Davranışsal bağımlılıkların içerisinde son zamanlarda teknoloji bağımlılığı, telefon bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, internet bağımlılığı ve oyun bağımlılığı hepsi ayrı ayrı kategoriler altında değerlendirilir. Maalesef son zamanlarda teknoloji bağımlılığı konusunda ciddi bir artış görüyoruz. Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması, insanların çok fazla vakit geçirmesi dolayısıyla bağımlılık süreci hızla artıyor. Teknoloji bağımlılığı sonucunda görebileceğimiz en önemli faktörlerden biri, çocuklarda dikkat eksikliğinin ciddi bir sorun haline gelmesidir. Bunun yanında depresyon, kaygı bozuklukları ve yeme bozuklukları da teknoloji bağımlılığıyla ilişkilendirilmektedir. Bu durum çocuk ve gençlerde ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir.” dedi.
“Hem Çocuklar Hem De Yetişkinler İçin Günde 2 Saatten Fazla Ekran Ciddi Risk Oluşturuyor”
Bağımlılığın kendini içine çeken bir yapı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akça, “Bir kişi bir konuya bağımlı olduğunda, o konu giderek daha çok zamanını almaya başlar. Bağımlı olduğunda içinden çıkmak çok zor hale gelir. Bu nedenle dünya genelinde yeni normlar geliştiriliyor, özellikle çocuk ve gençler için. Lise birinci sınıfa kadar akıllı telefon alınmaması, sosyal medya hesabı açılmasının 16 yaşından sonra olması gibi öneriler bulunuyor. Küçük yaşlarda ekran süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalı, ilkokul sonrası ise sınırlı sürelerde verilmelidir. Araştırmalar gösteriyor ki, hem çocuklar hem yetişkinler için günde 2 saatten fazla ekran kullanımı ciddi riskler oluşturmaktadır. 2 saatin üzerindeki her bir saat, depresyon, kaygı bozuklukları, dikkat bozukluğu ve diğer psikopatolojiler açısından risk yaratıyor. Süre ne kadar uzarsa risk o kadar artıyor.” şeklinde konuştu.
“Ne Kadar Çok Sosyal Medyaya Maruz Kaldıysak Risk Artıyor”
Prof. Dr. Akça, “Hangi uygulamalarla daha çok vakit geçirdiğimiz de çok önemli. Araştırmalar gösteriyor ki, ne kadar çok sosyal medyaya maruz kalırsak, özellikle çocuklar ve gençler için risk o kadar artıyor. Oyun da büyük bir risk oluşturuyor, fakat oyundaki riskler daha çok dikkat dağınıklığıyla ilgili. Depresyon, kaygı bozukluğu ve uyku bozuklukları açısından sosyal medya bağımlılığı çok daha önemli bir tehdit.” ifadelerini kullandı.




