Demokrat Parti Şanlıurfa İl Başkanı Mustafa Polat, yaptığı yazılı açıklamada vatan sevgisinin imanla bağlantılı olduğunu vurgulayarak, bu değeri hiçe sayanlara sert sözlerle tepki gösterdi.
Polat, açıklamasında İslam inancının temel ilkelerine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Hubbül-vatan min’el-îmân – Vatan sevgisi imandandır. İslam dini, vatan ve millet sevgisini emreder. Hz. Muhammed (asm), bin dört yüz yıl önce vatan sevgisinin imanın bir parçası olduğunu belirtmiştir. Peygamber Efendimiz, 23 yıl gibi kısa bir sürede karanlık çağı mutluluk asrına dönüştürmüştür. Bu başarı; inançla, ilimle, eylemle, adaletle, adanmışlıkla, paylaşmakla, barışla ve sevgiyle elde edilen destansı bir aydınlanmadır."
Polat, iç barışı bozan, toplumu ayrıştıran ve halkın güvenini sarsan uygulamaların vatan sevgisiyle bağdaşmadığını belirtti:
"İç barışı bozmak, kardeşi kardeşe kırdırmak, güven ve adaleti yok etmek, kin ve nefreti körüklemek; ortak aklı ve vicdanı susturmak, tek sesliliği dayatmak bu millete ve vatana ihanettir. ‘Vatanımı seviyorum, uğrunda ölürüm’ diyenler, eğer hırsızlık, yolsuzluk yapıyorsa; ihaleye fesat karıştırıyor, geçiş ve müşteri garantili projelerle kamu kaynaklarını birilerine aktarıyorsa bu sevgi sözde kalır."
Polat, milletin vergilerinin çarçur edilmesini eleştirerek, geçmişte kıt kaynaklarla yapılan kamu varlıklarının özelleştirme adı altında yok pahasına satılmasına tepki gösterdi. Ayrıca, 28 Ağustos 1976’da merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Nevşehir’de yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak, o dönemde gerekli derslerin alınmamasının 12 Eylül darbesine zemin hazırladığını savundu:
"Hiç olmazsa şimdi ders alalım. Ülkemizi gerçekten sevelim ve hep birlikte bu cennet vatanı daha güzel hâle getirmek için çalışalım."
“Hürriyetçi Demokrasi, Sınır Tanımayan Özgürlük Değildir”
Polat, açıklamasının sonunda hürriyetçi demokrasinin sınırlarına da değindi:
"Hürriyetçi demokrasi, herkesin düşündüğünü özgürce ifade etme hakkını tanır. Ancak bu özgürlük, insan hak ve hürriyetlerini, Türk Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ya da Cumhuriyet’i ortadan kaldırma amacıyla kullanılamaz. Cumhuriyet rejimi, bu rejimi yıkma hakkını hiç kimseye vermez."




