İstanbul Deprem Riskli İlçeleri
İstanbul, tarih boyunca birçok yıkıcı depreme sahne olmuş, deprem kuşağında yer alan kritik bir metropol. Bilim insanlarının yaptığı çalışmalar ve çeşitli üniversitelerin yürüttüğü analizlere göre, megakentin bazı ilçeleri olası bir büyük İstanbul depreminde diğerlerine göre çok daha fazla risk taşıyor. Özellikle zemin yapısı, bina yaşı ve yapı stoğunun kalitesizliği gibi etkenler, bu ilçeleri deprem açısından oldukça savunmasız hale getiriyor. Son yapılan değerlendirmelerde, İstanbul’un en riskli ilçeleri açıklandı ve bu ilçelerde yaşayan vatandaşlar için ciddi uyarılar yapıldı.
Zeytinburnu Zemin Riski ve Eski Binalar Büyük Tehlike Yaratıyor
Zeytinburnu, hem zemin yapısı hem de çok sayıda eski ve bakımsız binaya ev sahipliği yapması nedeniyle deprem uzmanlarının sıkça uyardığı ilçelerin başında geliyor. Özellikle denize yakın konumda yer alması, alüvyon zemin yapısı ve sıvılaşma riski, Zeytinburnu'nu riskli bölgeler listesinde üst sıralara taşıyor. İlçedeki birçok yapının 1999 depremi öncesinde inşa edilmiş olması da yapıların deprem karşısındaki dayanıklılığını ciddi oranda azaltıyor.
Avcılar Fay Hattına Yakınlığı ile Öne Çıkıyor
Avcılar, Marmara Denizi'ne kıyısı olan ve aktif fay hatlarına oldukça yakın konumda bulunan bir diğer riskli ilçe olarak öne çıkıyor. 1999 Gölcük Depremi’nde büyük hasar gören Avcılar, yapı stokunun kalitesizliği ve zemin özellikleri nedeniyle yeniden gündeme geldi. Bölgede yer alan birçok binanın hâlâ riskli olması, olası büyük bir depremde ciddi can ve mal kaybı yaşanabileceğini gösteriyor. Özellikle Yeşilkent, Ambarlı ve Merkez Mahallesi gibi bölgeler, uzmanların dikkatle takip ettiği alanlar arasında.
Fatih Tarihi Doku Deprem Karşısında Kırılgan
İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Fatih ilçesi, tarihî yapıları ve dar sokakları ile biliniyor. Ancak bu tarihi doku, deprem güvenliği açısından büyük bir zafiyet oluşturuyor. Yüksek katlı olmayan fakat çok eski tarihlerde inşa edilen taş ve tuğla yapılar, büyük bir deprem karşısında ciddi risk altında. Ayrıca ilçede kentsel dönüşüm faaliyetlerinin sınırlı olması, riskin devam etmesine neden oluyor. Fatih’in özellikle deniz kıyısına yakın mahalleleri, zemin yapısı bakımından da dikkat çekiyor.
Esenler Nüfus Yoğunluğu ve Sağlıksız Yapılar Endişe Veriyor
Esenler, İstanbul’un en yoğun nüfuslu ilçelerinden biri olarak öne çıkıyor. Yoğunlukla düşük gelir grubunun yaşadığı bu ilçede, birçok yapı plansız ve kontrolsüz şekilde inşa edilmiş durumda. Kentsel dönüşüm projeleri henüz tüm ilçeye yayılmadığı için binlerce riskli bina hâlen kullanılmakta. Esenler’de zemin yapısının sert olmaması ve yapıların çoğunun mühendislik hizmeti alınmadan yapılmış olması, depremde yıkım riskini artırıyor.
Bakırköy Modern Görünümün Altında Yatan Tehlike
Bakırköy, İstanbul’un gelişmiş ilçelerinden biri olarak bilinse de, zemin yapısı ve bazı bölgelerdeki eski apartmanlar nedeniyle deprem açısından güvenli değil. Özellikle sahil bandında yer alan Ataköy ve Yeşilköy gibi mahalleler, alüvyon zemin üzerinde kurulu olduğu için sıvılaşma riski taşıyor. Bakırköy’ün modern görünümü, bazı bölgelerdeki riskli yapılaşmayı gölgede bıraksa da, uzmanlar bu ilçeyi de dikkatle izlenmesi gereken bölgeler arasında değerlendiriyor.
İstanbul’da Güvenli Yapılar Hayati Önem Taşıyor
İstanbul’da yaşayan milyonlarca insan için deprem riski, her geçen gün daha da önemli bir gündem maddesi haline geliyor. Açıklanan bu riskli ilçeler, hem yapı stoğunun kalitesizliği hem de zemin yapısının olumsuz özellikleriyle öne çıkıyor. Vatandaşların yaşadıkları binaların depreme dayanıklılığını kontrol ettirmeleri, gerekirse kentsel dönüşüm süreçlerine dahil olmaları büyük önem taşıyor. Çünkü İstanbul’da yaşamak, özellikle bazı bölgelerde, artık sadece konfor değil aynı zamanda cesaret de gerektiriyor.