Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Şanlıurfa'da katıldığı basın toplantısında terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararını değerlendirdi.
Arıkan, terörün sona ermesi için her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduklarını belirterek, "Saadet Partisi olarak eğer Türkiye'de terör bitecekse, eğer Türkiye'de akan kan duracaksa, eğer Türkiye'de ağlayan annelerin ağlamasına son verecekse biz elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Saadet Partisi olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazırız ki bedel ödemiş bir partiyiz. Partimiz kapatıldı. Yani bu meselenin çözümünden dolayı partimiz kapatıldı. 28 Şubat'ın yapılma gerekçelerinden biri de o dönem Başbakan Erbakan'ın bu meseleyi artık çözmek için girişimde bulunmasından kaynaklandığını tekraren ifade etmiş olayım. 2025'e geldiğimizde bu sürecin bitmesi gerekiyor. Allah korusun, buraya kadar getirilen süreç istemediğimiz bir şekilde sonlanacaksa, önceki çözüm süreçleri gibi olmayacaktır. Çok daha sıkıntılı bir tabloyla Türkiye karşı karşıya kalabilir." dedi.
Sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Arıkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Meclis'in olağanüstü toplanarak konuyla ilgili tüm siyasi partilerin bilgilendirilmesi ve sürece katkı sağlamak isteyen siyasi partilerin görüşlerinin alınması gerektiğini ifade etti.
Arıkan'dan Gazze ve Kayyumlar Açıklaması
Partisi olarak hassasiyetle durdukları bir diğer konunun Gazze olduğunu belirten Arıkan, İsrail'in Gazze'den sonrası için de hedefleri olduğuna dikkat çekerek, "Gazze düştüğü an sırada Kıbrıs var. Allah korusun Kıbrıs düştüğü an bölgede büyük bir İsrail devleti kurulmasının önü açılacak. Bu tehlikeyi görmemiz lazım." diye konuştu.
Partisinin Şanlıurfa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Medya Buluşmalarına katılan Arıkan, "Hukuksuzlukların masaya gelmesi, konuşulması ve çözüme ulaştırılması gerekiyor ve hala kayyumlar konuşuluyorsa sıkıntı var demektir." dedi.
AK Parti Hükümetini kayyumlar üzerinden eleştiren Arıkan, "Biz Saadet Partisi olarak en başından beri bu süreci desteklediğimizi ifade etmiştik. Her ne kadar iletişim manasında, şeffaflık manasında birçok sıkıntı olmuş olsa da bu sürecin hayırlı bitmesi için biz elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz ama bazı taleplerimizin olduğunu da ifade etmek isterim. Sürecin şeffaf olarak yönetilmesi gerekiyor, sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirilmesi gerekiyor, sürecin siyasi partilerden de katkı alınarak yürütülmesi gerekiyor. Bu noktada bir eksiklik var. Bir diğer husus, terörsüz Türkiye söyleminden ziyade biz o kavramın biraz müphem yani belirsiz olduğunu düşünüyoruz. Yaşanabilir bir Türkiye başlığıyla bu süreci değerlendirmek istiyoruz. Sadece terör meselesinin başlığı ile değil, diğer Türkiye'deki yasakların da diğer Türkiye'deki hukuksuzluğun da çözümü için konuşulması gerekiyor. Madem böyle bir konsensüs oluşturuldu, madem iktidar bu sıkıntıları çözmekle ilgili inisiyatif almaya karar verdi o zaman bütün hukuksuzlukların masaya gelmesi konuşulması ve çözüme ulaştırılması gerekiyor. Hala kayyumlar konuşuluyorsa sıkıntı var demektir. Bugün hala gençlerimiz eylem yaptıktan sonra cezaevine gönderiliyorsa bazı işlerin iyi gitmediğini görüyoruz. Bütün özgürlüklerin önünü açabilecek Türkiye'nin yaşanabilir bir Türkiye olması için atılacak adımların Saadet Partisi olarak sonuna kadar arkasındayız." ifadelerini kullandı.
Saadet Lideri Arıkan, "Biz en başından beri söylüyoruz bütün belediyelere eşit davranılması gerekir. Elazığ belediyesi ile alakalı bir dosya açmıştık, bir dava açmıştı arkadaşlar ve bu davanın gerekçeleri ile Beşiktaş Belediyesine açılan davanın gerekçeleri aynı taraflar aynı istisna edilen suçlar aynı Beşiktaş Belediye başkanı bu suçlamalardan dolayı cezaevine gönderilirken, Elazığ Belediye başkanıyla alakalı hiçbir işlem yapılmaması İstanbul belediyelerine ve CHP'ye yapılan uygulamanın özeti olduğunu düşünüyorum siyasi bir dava söz konusu herkes suçlu olabilir herkes yargılanabilir ama böyle bir hadiseden dolayı tutuklu yargılanması biz Saadet Partisi olarak doğru bulmadığımızı ifade etmiştik." şeklinde konuştu.