Davut Kubat Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; bu mesleği yapmamda ki sebeplerden biri de kendi kültürümüzü bütün dünyaya kanıtlayabilmektir. Dövmenin geçmişi 5 bin yıla dayanıyor, bu da Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu bölgesin de dövmelerle insanların, ailelerin birbirlerinden ayırt etme figürleri sayesinde bu bölgeye yapışıp kalmış olan bir gerçektir. Biz de geçmişimizi şuan yeni nesillere icra etmek için bu mesleği sürdürmekteyiz. Dövme sanatı insanların kendi içlerin de, çocukluğunda ve yaşantısın da dışarıya vurguladığı bir resimdir. Bir ressamın resmi işleyişi gibi kendi duygularını işler ya bu da kişinin kendi aklından geçirdiği bir şeyi bir kağıda çizip sonrasında da bedenine vurguladığı bir resimdir, süsleme sanatıdır. Dövme aslında budur ama günümüz dünyasında dövmeyi farklı farklı yönlere çekenler var. Örneğin sağlık sektörün de, psikiyatrist servisleri dövme üzerine kişilik, karakterlerini, sorunlarını, problemlerini dövme yöntemiyle dış dünyaya doğru insanların kendini ifade ettiğini de düşünmektedir. Bir tarafı kısmen haklı, bir tarafı kısmen haksız, haklı olduğu tarafı günümüz dünyasında suç unsuru sergileyen kişi ve kişiler dövmeye çok merak salarlar ki dövme dış dünya da bedene vurguladığı zaman çok insanın üzerinde farklı bir etki yaptığını biliyoruz. Ama aslında dövmenin amacı o değildir, dövmenin amacı geçmiş, geleneksel bir yaşantıyı tekrar bedenin de yaşatmaktır. Öncelikle her hangi bir hastalığımızın olmaması önemli, şeker hastalığı, tansiyon hastalığı, kalp hastalığı, kronik hastalıklar bedenin de olmamalı çünkü dövme iğneyle yapılan bir işlemdir. Kişinin ani reaksiyon göstermesi söz konusu olursa bu hastalıktan ötürü müdahale etme şansımız olmayabilir. Bir vatandaşımız gelip dövme yaptırmak istiyorum dediğin de aklımızda ki sorulardan birisi de budur 'Her hangi bir hastalığınız var mı?" zaten bilindiği üzere malzemeleri her zaman vatandaşı gözleri önünde değişiyoruz, başkasına kullandığımız hiç bir malzemeyi başka vatandaşa kullanamayız. Zaten yasalara göre tehlikeli bir durumdur, her hangi bir hastalık bulaşır. Vatandaşlar tarafından bize en çok sorulan soru da 'Acıyor mu?" diye, hayır dövme acımıyor çünkü ten üzerinde işlenen bir uygulama olduğundan dolayı acımıyor. Aslında herhangi bir şey yok, temiz bir ten yeterli oluyor bize ama dövme yaptırdıktan sonra, işin yüzde 25"ini biz ustalar yaptıktan sonra, yüzde 75"i de yaptıran kişinin dövmeye verdiği önem ve bakımdır. Örneğin, 3 gün kesinlikle sıvı teması olmamalı, şehir şebeke suları klor barındırdığından dolayı ve klor da açık yaraların apse olmasına, enfekte olmasına neden olur. Bu da dövmenin ilerleyen zamanlar içerisinde parlaklık olan halini sönük bir hale dönüşeceğini görürsünüz. Bunlar dövme yaptırdıktan sonra ki işlemler ve bu işlemler de müşterilere, vatandaşlara anlatılır. Öncelikle ikna kabiliyeti çok önemli, ikincisi bu işin ustalığını bilindik ustalardan öğrenmiş olduğu bilinmelidir. Benim iki tane ustam vardı biri kadın biri erkek ve zaten mekanımın açılış sebebi olan kadındır. Kendisi Hatay"lıdır ve özel nedenlerden dolayı bu işi bıraktı. Ercan Günayhan onun kendi elemanıydı ve o da benim ustamdır. Şanlıurfa yöresinde, İç Anadolu Bölgesinde diyebilirim ki Türkiye"nin 4 bir yanını dolaşmış biri olarak işin en iyi ustalarından biridir. Dövmeyi yapan ustanın, ustalığı tene işlemiş olmasıdır. Şuan için Şanlıurfa ilinde yaklaşık 20"e yakın dövmeci var ve bunlardan lisanslı olarak sadece 3 kişi varız, kalan kişiler lisans sahibi değiller ve lisans sahibi olmadıklarından dolayı Sağlık Bakanlığında ya da bu işin eğitim hocalarının önünde bu işi düzgün yapamadıklarının en büyük kanıtıdır. İğne sadece tene değmelidir ama bilmeyen kimseler iğneyi tenin içine yerleştirip adeta yağ tabakasına kadar işlem yapmaktadır. Yağ tabakasına işlemiş bir dövmenin lazer epilasyon sistemiyle çıkartılması çok ciddi anlamda bir problem oluşturur, örneğin benim yaptığım bir dövme 3 seansta silinebilirken o kişinin yaptığı bir dövme 10 seansta silinemiyor bu da onların hem usta olmadığını hem de daha sonra dövme de pişmanlık söz konusu olunca temizleme de olmaz. Bildiğimiz saç boyası, taş kınası vs. gibi malzemelerden yapılır zaten sağlıklı değildir, binde bin ihtimal de olsa bir insanda ciddi anlamda reaksiyon gösterip alerjik bir sebepten dolayı kişinin yüzünde şişkinlikler olmasına sebep olur. Biz zaten gelen birçok vatandaşa kalıcı dövme olayında sürekli zorlamaya çalışırız yok derse de geçici dövme yapmayız çünkü geçici dövmeye verilen rakam pek fazla bir şey ifade etmiyor ama kişide bırakacak olan hasarın, hesabını veremeyeceğimizden dolayı korkarız. O nedenle müşterileri bu konuda caydırmaya çalışırız üstelik doğu yöresinde nem oranı düşük olduğundan dolayı geçici dövme en fazla 4 gün, bilemediniz 7 gün bedende kalabiliyor sonra silinir ve iğrenç bir görüntü veriyor. Evet yapılır fakat kişinin yüz kısmına, göz kapağı kısmına yapılamaz çünkü orada ki sinir damarı gözü etkileyebiliyor bu yüzden yüz kısmına, göz kapağına yapılmaz. Hayır, çünkü dövme bir anıdır, o anıyı vücudunda canlandırmadır. Şöyle düşünülebilir, adeta sevgilinizle el ele gezerken mutlu günleriniz de etinizden et bile alınsa fazla acı hissedilmez çünkü beyniniz orada ama zihniniz tamamen başka bir alemdedir, işte dövme de böyle bir şeydir. Doğulu gençlerin çoğu yaz aylarında İç Anadolu, Ege Bölgelerine çalışmaya giderler. Dışarıdan gelen yabancı turistlerden etkilenerek dövmelerin onlara yakıştığını gördüklerinden dolayı benzer dövmeler yapmak istiyorlar.ama unutmayalım ki bugünün dünyasında yarına bakarak değil,kendin olarak yaşayabilirsin.onlarda tamamen özenti bir hayat yaşamasın diye istiyorlarsa istiyorlarsa dövmelerini biz makul bedelle yapabiliriz.dedi.