Şanlıurfa halkı genel olarak dikkat ediyorum da kömürün irisine, iri olanına tamam bu kömür iyi kömürdür derler ama aslında öyle bir kıyaslama yapamayız. Kömürün iyisi şöyle anlaşılır, 1 kilo et pişirmek için ne kadar kömür tüketiyorsun, 1 kilo ete kaç kilo kömür kullanıyorsun, örnek veriyorum A kalite kömür ile 1 kilo eti 1 kilo kömür ile pişiriyordur ama B kalite kömür ile 1 kilo eti pişirmek için 2 kilo kömür tüketirsin.
Nasıl ki etin en kalitelisini geziyorsun, aynı şekilde kömürden de kaliteden kaçmayacaksın kebap işin de o yüzden kaliteli kömürü alacaksın, kullanacaksın, rahat edeceksin, gelip buradan alacaksın kömürünü bu sayede de misafirlerine ve çoluk çocuğuna mahçup olmayacaksın.
Bizim kendi makinelerimiz var, kömür çuvallara dökülür, kömür erir, burada çalışan arkadaşlar taşları vs. temizler ve bunlar çöpe gidiyor. Çünkü bunları müşteriye veremeyiz, eleniyor ondan sonra müşteri geliyor buraya 3 kilo, 5 kilo alıyor.
Şanlıurfa"da kömür sektörünün önemli kuruluşlarından Muhammed Taha Bayer Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; Biz Şanlıurfa"da 1963 yılından beri kömür sektöründe çalışan, hizmet gösteren Bayer ailesinin bir ferdiyim bende. Dedemden babama, babamdan da bana bu şekilde biz 3 kuşağız, Şanlıurfa"da sektörümüze mangal kömürü, ithal kalorifer kömürü, nargile kömürü ithalatı ve ihracatı şeklinde Şanlıurfa"da kömür sektöründe çalışıyoruz.
KÖMÜR SEKTÖRÜNDE 3 KUŞAKTIR ÇALIŞIYORUZ
Bayer, Dedemizin asıl mesleği kalaycılıkmış daha sonra Şanlıurfa"ya göç ediyor, göç edince eskiden Siverek"te mangal kömürü varmış çelik, eskiden insanlar ve o kömürü eskiden insanlar evlerin de ve iş yerlerinde ısınma amaçlı kullanırlarmış. Bizim dedemiz de onu keşfedince örnek veriyorum o zamanlar 3 kilo, 5 kilo getiriyor tabi aynı zaman da bunun yanında gaz yağı da satıyor. Gaz yağını da sattıktan sonra insanlar, restoranlar artık kebap kömürünü keşfetmeye başlıyorlar ve daha sonra artık herkes bunu kullanmaya başlıyorlar. Bundan dolayı da dedemiz de artık bunu getirmeye başlıyor böylece ondan babama geçiyor, babamdan da bize bu şekilde 3 kuşaktır çalışıyoruz.
KÖMÜRLERİ ENDONEZYA, KUBA VE MALEZYA"DAN GETİRİYORUZ
Bayer, Biz de ithal kalorifer kömürleri var sanayi amaçlı kullanılan bir kömür çeşidimizdir bu, onun yanı sıra nargile kömürlerimiz var bizim Endonezya"dan, Malezya"dan getiriyoruz. Meşe kömürümüz var, portakal ağacından olan kömürümüz var, Küba"dan getirdiğimiz mangal kömürümüz var, çeşit çoktur biz de kömürün her çeşidi bulunur.
MÜŞTERİ KÖMÜRÜ YAKARAK ANLAR
Bayer, Şanlıurfa halkı genel olarak dikkat ediyorum da kömürün irisine, iri olanına tamam bu kömür iyi kömürdür derler ama aslında öyle bir kıyaslama yapamayız. Kömürün iyisi şöyle anlaşılır, 1 kilo et pişirmek için ne kadar kömür tüketiyorsun, 1 kilo ete kaç kilo kömür kullanıyorsun, örnek veriyorum A kalite kömür ile 1 kilo eti 1 kilo kömür ile pişiriyordur ama B kalite kömür ile 1 kilo eti pişirmek için 2 kilo kömür tüketirsin. Ama insanlarımız toz olmasın, kullandığım kömür iri olsun, oysa kömürü verdiğimiz zaman kendisi de gidip kırıyor zaten o da küçültüyor o kömürü, bir mangalın ebadı belli o kömür yine küçülüyor, yandıkça da küçülüyor, adam kendisi maşa ile kömüre vurunca iyice ufaltıyor bu kendisi için daha zararlı. Ve bu durumu maalesef ki insanlarımıza anlatamıyoruz ama yine de ne dersek diyelim iri olsun biz de iri kömür veriyoruz, istedikleri gibi oluyor. Peki, iyi kömürü nasıl anlarız? Kömürü kullandığın malzemeye göre anlarsın, 1 kilo kömür 10 şiş patlıcanlı kebap pişiriyorsa örnek veriyorum tabi o kömür iyidir ama kimi kömür vardır sen kömürü yakarsın, arkanı dönersin kebabı saplamaya ve bir bakarsın ki kömür bitmiş. Müşteri de bunu kömürü yakarak anlar ve bizde de kötü kömür yok, kömürlerimiz zaten hepsi kaliteli kömürdür, yıllardır da Köprübaşındayız. İnsanlarımız da sağ olsunlar geliyorlar, bizim öyle müşterilerimiz var ki Karaköprü"den sırf kömür almak için Karaköprü"den kalkıp buraya gelip bizden kömür alan müşterilerimiz var. Eyyübiye"den, Toki"den vs gelen müşterilerimiz var, orada ki bakkallar da, marketler de, kasaplar da var, biz kasaplara da veriyoruz, marketlere de veriyoruz, bakkallara da kömür veriyoruz ama adam oradan almıyor sağ olsun kalkıp gelip buradan alıyor. Burada istediği gibi seçebiliyor, istediği gibi alabiliyor o kömürün çıkışını ve arkadaşlarımızın kürekle doldurduğunu görüyor ve bu saye de içine de siniyor. Ama o adam marketten aldığı zaman kömürü yakıyor tabi burada markette haklı, market bundan para kazanıyor. Örneğin marketlerin bizden sürekli talepleri uygun fiyatlı kömür olsun, ucuz kömür olsun diyorlar tabi adamlar da sonuçta ondan para kazandığı için ister istemez uygun ürüne kaçıyor. Örnek veriyorum sen bugün bir misafirini davet ediyorsun kebap yapmaya veya da sen çocuklarınla bir hafta sonu pikniğe gidiyorsunuz kebap yapmaya, mangal yapmaya, etini saplıyorsun, kömürünü yakıyorsun, biberini atıyorsun, biber piştikten sonra bir de bakıyorsun ki kömür de bitmiş. Böyle olunca açık konuşmak gerekirse kömürcüye de beddua edersin, o kömürü satana da beddua edersin ve tabi kim olsa kızar bu durumda, yemekte haram oluyor, yaptığın masraf da haram oluyor. Bir de bu kömür işi her şeyden önce bir keyif işidir, eğlenme işidir, mangal işi bir keyif işidir o yüzden kaliteden de kaçmayacaksın. Nasıl ki etin en kalitelisini geziyorsun, aynı şekilde kömürden de kaliteden kaçmayacaksın kebap işin de o yüzden kaliteli kömürü alacaksın, kullanacaksın, rahat edeceksin, gelip buradan alacaksın kömürünü bu sayede de misafirlerine ve çoluk çocuğuna mahçup olmayacaksın ve sende rahat edeceksin.
HİÇBİR ZAMAN KALİTEDEN TAVİZ VEREMEYİZ
Bayer, Tabi başta bu durumu biz halkımızın teveccühüne borçluyuz, halkımızın bize olan güveni, vatandaşlarımızın ve hemşerilerimizin teveccühüdür. Biz dedemizden ve babamızdan aldığımız tek nasihat şu, kaliteden ödün vermeyeceksin, biz hiçbir zaman kaliteden ödün vermedik. Yeri geldik zarar da ettik üründen zarar ettik, fiyattan zarar ettik ama yine de halkımıza, vatandaşlarımıza kaliteli mal verdik. Biz hiçbir zaman kaliteden taviz veremeyiz çünkü Şanlıurfa"da vatandaşlarımızın hepsi kebapçı, hepsi etin de, kömürün de en iyisini anlar, herkes kebapçıdır herkes mangal yakar ama diyelim ki adam gelip buradan kömürünü aldı, gidip masraf yaptı çoluk çocuğuyla her şey tama ama kömür kötü çıktı. İlk olarak zaten ben kendim kullanmayacağım bir ürünü hiç kimseye vermem, veremem zaten sen kalitesiz kömür verirsen senin zaten esnaflık da ömrün kısa olur. Bizim kalitemizi bozmamamızın sebeplerinden bazılar da dürüstlükten, çalışkanlıktan yani biz hep çalıştık tabi yılların da vermiş olduğun bir tecrübe var tabi Şanlıurfalı hemşerilerimiz de bizlere güveniyor. O yüzden biz de mümkün mertebe maliyeti düşürüp kaliteli ürünü hemşerilerimize sunmak zorundayız, bu esnaf olarak bizim görevimizdir.
ESKİ ZAMAN DA BU KADAR KÖMÜRCÜ DE YOKTU TABİ SEKTÖR DE BÜYÜDÜ
Bayer, O zamanlar tabi şimdiki gibi yenilikler yoktu, o zamanlar çuvallarla satardık biz kömürü tozuyla, toprağıyla lokantalara, restoranlara o şekilde giderdi. Ama şimdi bizim kendi makinelerimiz var, kömür çuvallara dökülür, kömür erir, burada çalışan arkadaşlar taşları vs. temizler ve bunlar çöpe gidiyor. Çünkü bunları müşteriye veremeyiz, eleniyor ondan sonra müşteri geliyor buraya 3 kilo, 5 kilo alıyor. Eski zaman da bu kadar kömürcü de yoktu tabi sektör de büyüdü, şehir de büyüdü, restoranlar da çoğaldı, müşteri sürekli senden bir yenilik talep ediyor ister istemez. Diyelim ki müşteri senden 10 kilo isterdi ama şimdi diyor ki 10 kilo kömürü ayrı ayrı her bir mangala göre ayarla 2"şer kilo ya da 3"er kilo şeklinde ayarla ve sende bu talepleri yerine getiremeyince sıkıntı oluyor. Biz müşteriyi şekillendirmiyoruz, müşterilerimiz bizi şekillendiriyor artık.