Şanlıurfa’da İşsizlik Türkiye Ortalamasının Üzerinde mi? Bölgesel Farklılıklar ve İstihdamın Geleceği
Türkiye genelinde işsizlik oranı dönemsel dalgalanmalar yaşasa da bazı illerde bu oran kronikleşmiş bir sorun haline geliyor. Bu illerden biri de Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük şehirlerinden biri olan Şanlıurfa. Genç nüfusun fazlalığı, yeterli sanayi yatırımlarının bulunmaması ve tarımın mevsimlik yapısı, kentin işsizlik oranlarını uzun süredir Türkiye ortalamasının üzerinde tutuyor. Resmi veriler, Şanlıurfa’da iş bulmakta zorlanan binlerce kişinin olduğunu ortaya koyarken, yerel yönetimler ve hükümet kanadından yapılan çalışmalarla bu tabloyu değiştirme çabası da devam ediyor.
Genç Nüfusun İşgücüne Katılımında Düşüklük Gözleniyor
Şanlıurfa’nın demografik yapısı oldukça genç bir nüfusa sahip. Ancak bu genç kitlenin büyük bölümü ya eğitim sisteminden yeterince faydalanamıyor ya da mezuniyet sonrası iş bulmakta ciddi güçlük yaşıyor. Eğitimle istihdam arasındaki kopukluk, işsizlik oranlarını daha da derinleştiriyor. Tarım gibi mevsimsel işlerin yoğun olduğu kentte, kalıcı istihdam yaratmak oldukça güç. Her yıl binlerce genç iş gücü piyasasına dahil olurken, yeterli sayıda sanayi tesisi veya özel sektör yatırımı bulunmaması bu kişilerin ya işsiz kalmasına ya da büyük şehirlere göç etmesine neden oluyor.
Tarım Sektörü İşsizlik Sorununu Tam Anlamıyla Çözmüyor
Şanlıurfa, GAP Projesi’nin etkisiyle büyük bir tarım potansiyeline sahip olmasına rağmen, bu alan uzun vadeli ve sürdürülebilir istihdam yaratma konusunda yetersiz kalıyor. Tarım, özellikle yaz aylarında artan geçici iş gücü ihtiyacıyla işsizlik verilerini kısa süreli düşürse de yılın geri kalanında çoğu kişi tekrar işsiz kalıyor. Bunun yanı sıra, teknolojik tarım uygulamalarıyla birlikte insan gücüne olan ihtiyaç azaldığı için geleneksel yöntemlerde çalışanların iş bulma imkânı daha da sınırlı hale geliyor. Dolayısıyla tarım, bölge için geçici bir çözüm olsa da işsizlikle mücadelede tek başına yeterli olmuyor.
Sanayi ve Hizmet Sektöründe Gelişme İhtiyacı Sürüyor
İstihdamın kalıcı olarak artabilmesi için Şanlıurfa’da sanayi ve hizmet sektörünün daha güçlü bir şekilde yapılandırılması gerekiyor. Ancak bu alanlarda yatırımlar istenilen seviyeye ulaşmış değil. OSB’lerde faaliyet gösteren firmaların sayısı artmaya başlasa da bu gelişme henüz işsizliği düşürecek düzeye ulaşmadı. Hizmet sektöründe de kayıt dışı istihdamın yaygın olması, çalışanların sosyal güvenceden yoksun şekilde çalışmasına neden oluyor. Bu durum da hem bireylerin gelir güvencesini etkiliyor hem de resmi işsizlik rakamlarının doğru biçimde yansıtılamamasına neden oluyor.
Kadınlar ve Gençler İşgücü Piyasasında En Dezavantajlı Gruplar
Şanlıurfa’da işsizliğin en yoğun hissedildiği grupların başında kadınlar ve gençler geliyor. Özellikle kadınlar arasında iş gücüne katılım oranı oldukça düşük seviyelerde seyrediyor. Bu durum hem kültürel faktörlerden hem de kadınların istihdam edilebileceği alanların sınırlı olmasından kaynaklanıyor. Gençlerde ise okulu bırakma oranlarının yüksekliği ve mesleki yeterlilik eksikliği, iş bulmayı daha da zorlaştırıyor. İşgücü piyasasında bu iki grubun desteklenmesi, kentin genel işsizlik sorununa doğrudan etki edecek önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor.
Girişimcilik ve Mesleki Eğitimle Yeni Fırsatlar Oluşturulabilir
Şanlıurfa’da işsizlikle mücadele için yalnızca istihdam yaratmak değil, aynı zamanda bireyleri iş hayatına hazırlamak da büyük önem taşıyor. Bu çerçevede, mesleki eğitim kurslarının sayısının artırılması, gençlerin ve kadınların becerilerini geliştirerek kendi işlerini kurmalarına yönelik girişimcilik desteklerinin yaygınlaştırılması gerekiyor.
Mevcut iş gücü potansiyeli doğru planlamalarla yönlendirildiğinde, Şanlıurfa’nın sadece işsizlikle değil aynı zamanda beyin göçüyle de mücadele etmesi mümkün hale gelebilir. Şehirdeki ekonomik dinamikler yeniden kurgulanırsa, Türkiye ortalamasının üzerinde seyreden işsizlik oranlarının düşüşe geçmesi beklenebilir.




