Eski Yapılar En Büyük Tehlikeyi Oluşturuyor

Siirt’te yapılan yeni bir araştırma, bölgedeki depreme en dayanıksız ilçeleri ortaya koydu. Türkiye’nin aktif fay hatları üzerinde yer alan Siirt’te, bazı ilçelerin yapı stoğunun riskli durumda olduğu belirlendi. Uzmanlar, bu ilçelerde yaşayan vatandaşların büyük bir depremde ciddi risk altında olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Siirt Valiliği ve AFAD tarafından yapılan saha incelemeleriyle elde edilen veriler, kentsel dönüşüm ihtiyacını bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle eski yapıların bulunduğu bazı bölgelerde depreme karşı dayanıklılığın çok düşük olduğu dikkat çekiyor.

Siirt'in bazı ilçelerinde yapıların büyük bölümü 1999 Marmara Depremi öncesi inşa edilmiş durumda. Bu binaların çoğunda deprem yönetmeliğine uygunluk aranmadan yapılan inşaatlar, olası bir sarsıntıda ağır hasara neden olabilecek düzeyde. İlçelerdeki eski konutlar, taşıyıcı sistem açısından zayıf yapılarıyla dikkat çekiyor. Yerel yöneticiler ve mühendis odaları tarafından sık sık yapılan uyarılara rağmen, birçok vatandaş maddi imkânsızlık nedeniyle riskli yapılarda oturmaya devam ediyor.

Tillo ve Şirvan En Kritik İlçeler Arasında

Siirt’in Tillo ve Şirvan ilçeleri, yapılan incelemelerde en riskli bölgeler arasında öne çıktı. Her iki ilçede de topoğrafik yapının zorluğu, jeolojik özelliklerle birleşince risk katsayısı yükseliyor. Şirvan’ın bazı mahallelerinde ise hem zemin türünün yumuşak olması hem de binaların mühendislik hizmeti almadan yapılmış olması tehlikeyi artırıyor. Tillo’da ise tarihi dokuya sahip birçok yapının yıllara meydan okumasına rağmen artık güçlendirme ihtiyacı bulunduğu belirtiliyor.

Zemin Yapısı Deprem Riskini Arttırıyor

Siirt’in bazı ilçeleri gevşek zemin yapısıyla biliniyor. Bu durum, deprem anında yerin daha fazla sarsılmasına ve yapıların daha kolay zarar görmesine neden olabiliyor. Özellikle Aydınlar (Tillo) ve Pervari çevresindeki bazı köylerin, zemin emniyet katsayısı açısından yetersiz olduğu belirtiliyor. Yerel yöneticiler bu konuda jeolojik etütlerin tamamlandığını, ancak uygulama aşamasında çeşitli zorlukların yaşandığını dile getiriyor. Bu da riskli bölgelerde dönüşüm sürecinin gecikmesine neden oluyor.

Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Yetersiz Kalıyor

Siirt genelinde kentsel dönüşüm çalışmaları zaman zaman başlatılsa da, yeterli seviyeye ulaşmış değil. Özellikle köy statüsünde olan yerleşim yerlerinde bu dönüşüm projeleri ya başlatılamıyor ya da altyapı eksiklikleri nedeniyle ilerleme sağlanamıyor. Şehir merkezinde ise bazı mahallelerde dönüşüm kapsamında yıkımlar gerçekleşse de, vatandaşlar yerine yapılan binaların fiyatlarının yüksekliği nedeniyle geri dönemiyor. Bu durum, halkın yeniden riskli yapılarda barınmasına yol açıyor.

Vatandaşlar Endişeli Ama Çaresiz

Deprem riski hakkında bilgi sahibi olan vatandaşlar, yaşadıkları binaların dayanıksız olduğunun farkında. Ancak alternatif bir konut seçeneği sunulmadığı sürece mevcut evlerinde yaşamaya devam ettiklerini belirtiyorlar. Birçok aile, maddi nedenlerle kira ya da yeni bina satın alma gibi bir seçeneğe sahip değil. Bu durum, özellikle çocuklu ailelerde büyük bir endişeye neden oluyor. Halkın daha güvenli yapılara geçebilmesi için devlet destekli kapsamlı bir konut dönüşüm programının gerektiği ifade ediliyor.

Siirt’teki bu tablo, sadece yerel değil ulusal düzeyde de dikkatle izlenmesi gereken bir durumu ortaya koyuyor. Depreme dirençli kentler oluşturma hedefi doğrultusunda Siirt’in kırılgan yapı stoğuna yönelik acil önlemlerin alınması kaçınılmaz hale gelmiş durumda. Riskli ilçelerde kapsamlı bir yapı envanteri çıkarılması ve bu verilere göre harekete geçilmesi bekleniyor. Aksi takdirde, yaşanabilecek bir depremin Siirt’te yaratacağı yıkım çok ağır olabilir.

Devam eden çalışmaların hızlandırılması ve vatandaşların bilinçlendirilmesi, olası felaketlerin önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor.

Kaynak: Haber Merkezi