Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yer alan Soğmatar Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazılarda, yaklaşık 3 bin yıl öncesine tarihlenen büyük bir kamusal yapı ortaya çıkarıldı.
Kazı çalışmalarının sorumlusu Süheyla İrem Mutlu yaptığı açıklamada, Şanlıurfa’nın kırsal Yağmurlu Mahallesi yakınlarında bulunan antik kentte yaklaşık dört yıldır ekip halinde kazı çalışmaları yürüttüklerini söyledi.

Kazıların, Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda, Şanlıurfa Müze Müdürü Celal Uludağ başkanlığında ve Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim elemanı Semih Mutlu ile öğrencilerinin katkılarıyla yürütüldüğünü belirten Mutlu, çalışmaların Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdüğünü kaydetti.
Şanlıurfa’nın dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu yapılan arkeolojik kazıların kanıtladığını aktaran Mutlu, Soğmatar Antik Kenti’nin ise Ay Tanrısı Sin, Güneş Tanrısı Şamaş kabartmaları ve kaya mezarlarıyla dikkat çeken kutsal bir merkez olduğunu vurguladı.
Nekropol Alanda Eş Zamanlı Kazılar Sürüyor
23 metre yüksekliğindeki höyükte ve kaya mezarlarının yer aldığı nekropol alanda eş zamanlı kazı çalışmaları yürütüldüğünü belirten Mutlu, antik kentin farklı noktalarında da arkeolojik araştırmalar yapıldığını dile getirdi.
Demir Çağ’a Ait Kamusal Yapı Ortaya Çıkarıldı
Soğmatar’da daha önce Roma Dönemi ve Erken Tunç Çağı’na ait alanlarda 83 kaya mezarının gün yüzüne çıkarıldığını aktaran Mutlu, bölgede iki farklı mezar tipiyle karşılaştıklarını ifade etti.

“Biri M.Ö. 2400’lü yıllara ait, erken Tunç Çağı'na denk gelen kuyu tipi kaya oyuğu mezarlar, diğeri ise daha gösterişli girişli ve merdivenli, Roma Dönemi'ne ait mezarlar. Ancak son kazılarımızda, Demir Çağ’a ait yani Yeni Asur Dönemi olarak adlandırılan M.Ö. 1. binyıla tarihlenen büyük bir kamusal yapı kompleksi ortaya çıktı.”
Mutlu, elde edilen bulguların bölgenin tarihini Demir Çağ’a kadar götürdüğünü belirterek şunları söyledi:
“Soğmatar Antik Kenti, aynı zamanda çok sayıda elit ve soylu kesime ait olduğu düşünülen mezarların yer aldığı bir nekropol alanı. Bu da bölgenin tarihsel önemini artırıyor. Antik kentin hem höyük hem de kaya mezarlarıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kazılarla, bu yerleşimin geçmişinin ne kadar eskiye dayandığını ortaya koymaya çalışıyoruz.”
Kamusal yapıda şu ana kadar 7 ayrı oda tespit ettiklerini kaydeden Mutlu, her bir odanın duvar yüksekliğinin yaklaşık 2 metre, kalınlığının ise 1 metre olduğunu sözlerine ekledi.





