Erzurum Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle düzenlenen etkinlik kapsamında klasik otomobil severler, Çifte Minareli Medrese önünde araçlarını sergiledi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, Erzurum Büyükşehir Belediyesi bar ekibi de bir gösteri sundu.
Misafirler, Çifte Minareli Medrese ve Üç Kümbetler gibi tarihi mekanları gezerek yetkililerden bilgi aldı. Vatandaşlar ise merakla inceledikleri klasik otomobillerle bol bol fotoğraf çektirdi.

“Erzurum gezmekle bitmez”
Etkinlikte konuşan Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Hüseyin Koçan, Erzurum’un tarihî önemine vurgu yaptı. Koçan, “Erzurum, Doğu Anadolu’nun tapusu, Türk yurdunun kapısıdır. Misafirlerimizi burada ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Açık hava müzesi gibi bir şehirdeyiz. Aslında Erzurum gezmekle bitmez. Biz tarihi kent dokusunu koruyarak kendimize özgü bir kimlik oluşturuyoruz. Bu da gelen misafirlerde bir ruh, bir duygu uyandırıyor. Turizmin amacı da zaten bu özgün kimliği tanıtmak ve kültürel değerleri pazarlamaktır,” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’deki ilk durağımız”
Organizasyonu düzenleyen Zorlu Grubu Seyahat Acentası Jules Verne (Jülvern) Turizm Genel Müdürü Ayşe Yağcı Büyükpınar da klasik otomobil konvoyunun Türkiye programı hakkında bilgi verdi.
Büyükpınar, “Belçika’dan gelen 28 adet klasik otomobil, en eskisi 1928 model olmak üzere, şoför ve kopilotlarıyla Türkiye turuna başladılar. Erzurum, Türkiye’deki ilk durağımız. Buradan sonra Bayburt Baksı Müzesi, Erzincan, Kemaliye, Malatya, Nemrut, Şanlıurfa, Göbeklitepe, Gaziantep ve Adana’yı kapsayan 6 günlük bir program uygulayacağız. Katılımcılarımıza Türkiye’nin doğusundaki önemli noktaları göstermek istiyoruz,” dedi.
Grubun büyük kısmının Belçikalı olduğunu, ayrıca ABD’li ve İspanyol misafirlerin de yer aldığını belirten Büyükpınar, klasik otomobil turlarının dünyada oldukça yaygın olduğunu söyledi.

“Bu tür gruplar genellikle 12-13 günlük programlar yapıyor. Bu yıl Azerbaycan’dan başladık, Gürcistan üzerinden Türkiye’ye geldik. Türkiye ise turun en uzun ve en kapsamlı bölümünü oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl aynı grup Batı Anadolu turu kapsamında İstanbul, Kapadokya, Ege ve Çanakkale’yi gezmişti. Çok memnun kaldıkları için bu yıl da Türkiye’yi programlarına dahil ettiler. Hizmet kalitemiz, konaklama imkanlarımız ve yemek kültürümüz onları etkiliyor. Amacımız bu tarz özellikli grupların Türkiye’de sayısını artırmak. Çünkü bu tarz organizasyonların ülke tanıtımına ciddi katkısı var,” diye konuştu.
“Gezi harika ve etkileyici”
Etkinliğe katılan Belçikalı Pol Derie ise büyüleyici bir tur yapmak istediklerini ifade ederek, “Azerbaycan’dan başladık, ardından Gürcistan ve şimdi Türkiye’deyiz. 5 gün boyunca Türkiye’de olacağız. İstanbul gibi herkesin gittiği yerlere değil, daha farklı destinasyonlara gitmek istedik. Bu nedenle Erzurum’u seçtik. Daha önce de turlara katıldım ama bu sefer üç ülkeyi gezmek çok etkileyici oldu. Hiç araştırma yapmadık, her gün bir şehirdeyiz. Hızlı ama çok dolu dolu geziyoruz. Gezi harika ve etkileyici,” dedi.




