UNUTMA! HESABI VAR...
Mehmet Recep Uğur
Tüm insanlığa son ilahi mesaj olarak Kur’an-ı Kerim’ in indirilmeye başlandığı, Hz. Muhammed (s.a.v)’e peygamberlik görevinin verildiği, içinde Kadir gecesi gibi bin aydan daha hayırlı diye nitelendirilen mübarek bir gecenin olduğu, yardımlaşma ve dayanışma duygularının yoğunlaştığı, zekat ve fitre ayı, af ve mağfiret ayı mübarek Ramazan ayına girdik. İslam ülkeleri kapitalizmin acımasız çarkına kapılmış; silah tüccarlarının pazarı, dünya üzerindeki petrol ve enerji üzerine yapılan acı hesapların uygulama sahası, mezhep çatışmalarının yaşandığı, her tarafta çeşit çeşit türetilmiş çoğunlukla İslam dışı güçler tarafından oluşturulmuş örgütlerin çatışmaları, iç karışıklıklar sebebiyle her gün biribirlerinin kanına giren bir manzara ile bu mübarek aya giriyor ve oruçlarını ifa edecekler...
Bir müslüman olarak şahsi hatalarımızın ve günahlarımızın yanında bize gönderilen ilahi mesajı doğru anlayıp ve gereği gibi anlatamamanın da hesabını vereceğiz şüphesiz. İslam coğrafyaları Irak, Suriye, Mısır, Yemen, Libya, Doğu Türkistan, Myanmar, Arakan, v.s gözler önünde ve durumları içler acısı... Bunların bazılarında maalesef müslüman müslümanı kesiyor, bazıların da ise zalim yönetimler müslümanlara zulmediyor. Ve biz bu duruma dua etmekten başka bir şey yapamıyoruz ve belki duayı da hakkıyla yapmıyoruz... Halbuki elimizdeki ilahi mesajın doğruluğu ve insanlık için en ıyı reçete olma özelliği ile tüm dünyaya örnek olabilecekken bizler müslümanlar olarak ne haldeyiz? Kesinlikle Müslümanların bu hali İslam’ın suçu olamaz ama bu hallere düşmüş müslümanların anlatacağı İslam da ne kadar etkili olabilir diye bir düşünmemiz lazım. Tüm müslümanlar için öncelikli konu bu zilletten kurtulmanın, birlik ve beraberlik içinde durabilmenin, içimizdeki tüm unsurlarla birlikte, herkese saygılı ve medeni bir toplum olabilmenin yollarını aramak olmalıdır. Bu düşünceler içinde olmak, bunun arayışı içinde olmak tüm müslümanların boynunun borcudur. Adamlardan aldığımız bomba ve silahlarla kendi evlerimizi yıkmamız, kendi insanlarımızı öldürmemiz daha sonra da petrol veya başka değerlerimiz karşılığı yine aynı adamlardan alacağımız malzemelerle kendi evlerimizi inşaa etmeye çalışmamız, kendi insanlarımızı yaşatmaya çalışmamız kadar saçma bir şey olamaz...
Kendini bu hallerden kurtaramayan bir müslümanın diğer inanç mensuplarına hak olan inanç ve yaşam biçiminin İslam’ da olduğunu, bir marksiste zekatın gelir dengesizliği yönü ile toplumu ne kadar güzel onarabileceğini, bir kapitaliste ahlaki ve vicdani bir kazancın ona ve içinde bulunduğu topluma ne kadar büyük bir kâr olarak dönebileceğini, bir ateiste Allah’a kul olabilmenin onu ruhen ve bedenen ne kadar rahatlatabileceğini, çağdaş yöntemlerle sömürülen bir kadına gerçek kişilik ve değerini nerde bulabileceğini, v.s anlatabilmesi mümkün değildir. Ancak bir müslüman şunu da unutmamalıdır ki bu anlatamadıklarından ve müslümanların düştüğü bu zilletten kurtuluş yolları aramamasından veya bunu dert edinmemesinden dolayı da sorumludur ve hesaba çekilecektir...
Yorumlar