Mesane kanserinin, mesanenin iç yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz şekilde büyüyerek tümör oluşturmasıyla ortaya çıktığını belirten Opr. Dr. Cavıldak, hastalığın erkeklerde kadınlara oranla 3-4 kat daha yaygın görüldüğüne dikkat çekti.

"Erkeklerde daha sık görülüyor"

Mesane kanserinin genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görüldüğünü ifade eden Opr. Dr. Cavıldak, “Sigara içenler, kimyasal maddelere (örneğin boya, kauçuk, tekstil ve petrol sanayisinde kullanılan maddeler) uzun süre maruz kalanlar ile kronik mesane enfeksiyonları geçiren kişilerde risk daha yüksektir. Ayrıca ailede mesane kanseri öyküsü olanlar ve radyoterapi gibi tedavilere maruz kalan bireylerde de hastalık gelişme ihtimali artmaktadır” dedi.

"En yaygın belirti idrarda kan"

Hastalığın belirtilerine de değinen Cavıldak, “Mesane kanserinin en yaygın belirtisi genellikle ağrısız hissedilen idrarda kan (hematüri) görülmesidir. Bunun dışında sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma veya ağrı, idrar yapmada zorlanma veya zayıf idrar akışı gibi belirtiler de görülebilir. Hastalık ilerledikçe alt karın bölgesinde veya belde ağrı, kilo kaybı ve iştahsızlık gibi şikâyetler ortaya çıkabilir. Erken teşhis, tedavi sürecinde büyük önem taşır” şeklinde konuştu.

"Tedavi evreye göre planlanıyor"

Tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Opr. Dr. Cavıldak, şunları söyledi:

“Tedavi, hastalığın evresine, tümörün türüne ve yayılım durumuna göre değişiklik gösterir. Erken evrede teşhis edilen kanserlerde, tümörün cerrahi yöntemlerle çıkarılması (TUR-mesane) uygulanabilir. Bazı durumlarda kemoterapi ya da immünoterapi (BCG tedavisi) ile destek sağlanabilir. İleri evrelerde ise mesanenin tamamen çıkarılması (radikal sistektomi), kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemlere başvurulur.”

Kaynak: İHA