Şanlıurfa İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı 2025 yılı Mayıs Ayı Buluşması, Vali Hasan Şıldak başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda Vali Şıldak, çok önemli açıklamalarda bulundu.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak’ın, Başarıyı İzleme ve Geliştirme Projesi (BİGEP) başta olmak üzere bütün eğitim uygulamaları ve sonuçlarını verilerle incelemek, eğitim yatırımları, okula devamsızlık ile mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik telafi eğitim modelini değerlendirmek ana başlıkları halinde düzenlediği İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı 2025 yılı Mayıs Ayı Buluşması; Şanlıurfa Onikiler Öğretmenevi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.
Vali Yardımcısı Ahmet Fatih Sungur, İl Millî Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu, Eğitim Müfettişleri Başkanı Mehmet Vedat Küçükler, ilçe millî eğitim müdürleri ve okul idarecilerinin katıldığı toplantıda il merkezi ile ilçeleri kapsayan eğitim raporları verilerle ayrı ayrı sunum şeklinde katılımcılara aktarıldı.

Toplantının ardından basın açıklaması düzenleyen Vali Hasan Şıldak, eğitimde yapılan yatırımlar ile uygulama sonuçlarını kamuoyuna aktardı.

“Eğitim Sorunlarının Çözümüne Gerçekçi Bir Bakış Açısı ile Yaklaşıyoruz”

Vali Yardımcımız, İl Millî Eğitim Müdürümüz, il şube müdürlerimiz ve ilçe müdürlerimizin katılımıyla her ay ilimizdeki eğitimle ilgili bütün konuların ana başlıklar halinde ve alt başlıklara ayrılarak ayrıntılarıyla değerlendirildiği toplantımızda çok değerli tespitlerde ve sorunlara çözüm oluşturacak yaklaşımlarda bulunduk. Öncelikle Başarıyı İzleme ve Geliştirme Projesi (BİGEP) çalışmamızın ikinci eğitim yılının sonlarına yaklaştığımız bugünlerde ilimizdeki genel durumu değerlendirmiş olduk.
Eğitimi Şanlıurfa'nın birinci gündem maddesi olarak ilan ederken; bunu bir hayal olarak değil, bir hedef, bir gerçek amaç şeklinde ortaya koyduk. Sadece eğitim camiası değil, aslında halkımızın büyük çoğunluğunun veli olduğunu da düşünürsek, Şanlıurfa'nın tamamı bu projeye destek verdi ve önemsedi. Bu fikir birliği içinde gerçekten biz de yıllardır ilimizde sorun olarak karşılaşılan meselelere el attık ve Millî Eğitim Bakanlığımızın da destekleriyle, yine ilimizdeki çok kıymetli milletvekillerimizin, siyaset kurumunun ve belediyelerimizin de desteğini alarak önemli hususlarda önemli aşamalar kat ettik.

“12 Bin Öğrencimizin Okula Devamlılığını Sağladık”

Bildiğiniz üzere devamsızlık konusu ve sürekli devamsız olan öğrencilerimizin varlığı ilimizde önemli bir sorun odağı olmuştu. Temel eğitimde, yani ilkokul ve ortaokul düzeyinde hiç okula gitmeyen, sürekli olarak devamsız durumdaki öğrencilerimizin tespitiyle işe başladık ve 36 bin civarında çocuğumuzun maalesef okul ortamlarından, eğitimden yoksun kaldığını gördük. Bunlarla ilgili çok güzel çalışmalar yürüttü ilçe müdürlerimiz, okul müdürlerimiz ve kaymakamlarımız. Bu çabalar sonucunda ilk planda 3 bin 700 çocuğumuzu ikna ile, velileriyle görüşerek, aile ziyaretleri yaparak okullarına kavuşturduk. Daha sonra ise Temel Eğitim Kanunumuzun, yani 222 Sayılı Kanun’un cezalarla ilgili hükmünü gündeme getirdik ve velilerimize seslendik: “Çocuklarımızı okula gönderelim, okula gitmeyen her çocuk için bir idari yaptırım, bir ceza mekanizması var, kanun mevzuat bunu öngörmüş ve bunu uygulayacağız” dedik. Bu sayede işlem süreçlerini başlatıp kaymakamlıklarımız, ilçe müdürlüklerimiz ve okul müdürlüklerimiz hayli çaba sarf ederek, tek tek öğrencilerimizle ilgili işlemleri gerçekleştirdiler. Bu sayede önemli sayıda öğrencimizin eğitim ortamına kavuştuğunu görme mutluluğunu da hep birlikte yaşıyoruz. Hiçbir vatandaşımıza, hiçbir velimize şu ana kadar ceza uygulamadık. Ceza kararı alma noktasına kadar geldik, orada durduk; adeta gerek bile kalmadı. Çünkü bu şekilde, yani ceza kararını açıkladıktan sonra tam 8 bin 300 öğrencimiz, çocuğumuz okullarına gitmeye başladı. Böylelikle 12 bin öğrencimizi, üzerinde titreyerek, üzerinde hassasiyetle durarak devamsızlıktan kurtarıp okullarına kayıt ettirdik ve okula devamlarını sağladık.

“Mevsimlik Tarım İşçisi Ailelerimizin Çocuklarının Eğitimini Göz Ardı Edemeyiz”

İkinci konu başlığımız olarak çok önemli bir çalışmaya daha imza attık. Bu da ilimizin sosyal ve ekonomik yapısının bir gerçeği olan mevsimlik tarım işçilerimizle ilgili konudur. Bu ailelerimiz her yıl mart ayından başlayarak nisanda daha yoğunluklu olarak başka illere ya da ilimizin içinde farklı yerleşim yerlerine giderek tarım işçiliği ile meşgul oluyorlar. Farklı bölgelerde çocuklarıyla birlikte göç ederek ailecek çalışıyorlar. Burada bizim için önemli olan, bu ailelerimizin çocuklarının eğitimden, okul ortamlarından uzak kalmasıydı. Bunu önlemek için yine kapsamlı bir proje çalışması yürüttük. Millî Eğitim Bakanlığımızın da bu çalışmayı desteklemesiyle birlikte bazı genelgeler uygulamaya dönüştü.
Biz ilimizde ise pilot bir uygulamanın ötesinde artık genelleşen bir uygulamayla, şu an itibarıyla 24 bin 400 çocuğumuzun aileleriyle birlikte bulundukları yerleşim yerinden büyük oranda il dışına ve ilimizin içinde başka yerlere gittiğini tespit ettik. Burada en önemli gelişmelerden biri, bu öğrenci hareketlerinin Bakanlığımız tarafından izlenmesi adına e-Okul modülüne bu girişlerin yapılabilmesi ve Şanlıurfa’nın herhangi bir okulundan kaydını alıp başka bir yere giden öğrencimizin artık Bakanlığımız ve bütün illerimiz tarafından da sistem üzerinden görülebilir hale gelmesi gibi çok önemli bir gelişmeyi Şanlıurfa'da bizim yaptığımız çalışmalar sonucunda Bakanlığımız hayata geçirdi.

“Tüm Çocuklarımızı Tek Tek Takip Ediyoruz”

Bu, kritik önemde bir çalışmadır ve bu sayede biz şu an 24 bin 400 çocuğumuzun, öğrencimizin hangi ilde, hangi ilçede olduğunu görebiliyoruz. Bunların sayılarını da paylaşmak isterim; 24 bin 400 öğrencimizin 23 bin 25’i il dışına, diğer illere gitmiş ve bunların 1.981’i şu anda o bölgede gittikleri illerde uygun bir okulda kayıt yaptırmış ve şu an eğitim alır hale gelmiştir. İlimizin içinde de bazı ailelerin yer değiştirdiğini görüyoruz. Bu ailelerimizin çocukları da tabii ki yer değiştirdiler. Başka yerleşim yerlerine il içinde hareket eden 1.372 çocuğumuzu tespit ettik. Bunların da büyük bir gayretle 353’ünü, yani yüzde 26’sını şu ana kadar okullara kaydettirdik. Kurban Bayramı'na kadar inşallah bu oranı çok daha yükselteceğiz. Bugün aldığımız kararlardan biri de budur. Bu çocuklarımız, ekim - kasım ayında kendi okullarına döndüklerinde çok güçlü destekleme programlarıyla, telafi eğitimleriyle onların eğitim kayıplarını kapatmak suretiyle sistemin içinde tutulacaktır.

“İkinci Sınıfa Geçen Çocuğumuz Mutlaka Okuma Yazma Becerisi Kazanmalı”

Bir başka ilgilendiğimiz konu, özellikle ilkokullarda 1’inci sınıfta bulunan öğrencilerimizin 2’nci sınıfa geçtiğinde okuma yazmayla ilgili bütün seviyeleri geçmiş ve okuma yazma becerisi kazanmış olmalarını istiyoruz. Bu konuya büyük önem veriyoruz. Çünkü 1’inci sınıfta tam okuma yazma seviyesini yakalayamayan öğrenciler, ileri yıllarda hatta ortaokul ve belki de lise çağlarında dahi önemli eksiklikler yaşıyorlar. Başarı oranları düşüyor. Bu kapsamda müfettişlerimiz ve ilçe millî eğitim müdürlüklerimiz çok kapsamlı ve yoğun çalışmalar yürütüyorlar. Bütün 1’inci sınıf öğrencilerimizi tarıyorlar. Şu ana kadar geçen yıl bu dönemde 17.600 öğrencimiz 1’inci sınıflarda okuma yazma yetersizliği içindeyken, bu yıl bu sayının yarının altına, 6 binli rakamlara gerilediğini görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Ve bu çocuklarımızı da muhakkak surette destekleyerek, okuma yazma konusunda eksiksiz bir seviyeye gelmelerini sağlayacağız. Bütün bu çalışmaların motivasyonu artırarak; personelimizi, öğretmenlerimizi, okul yöneticilerimizi ve öğrencilerimizi motive ederek, onları cesaretlendirerek daha güçlü hale getirmeye çalışıyoruz.

“30 Bin Öğrencimizi Ödüllendirdik”

BİGEP çalışmasının en önemli özelliği enerji ve dinamizm projesi olmasıdır. Motivasyonu da ödüllendirmelerle sağlıyoruz. Şu ana kadar içinde bulunduğumuz eğitim-öğretim yılında ödül alan öğrenci sayımız 30 binin üzerindedir. İlçe düzeyinde de 1.300’e yakın öğrencimiz kaymakamlıklarımız, ilçe müdürlüklerimiz tarafından ödüllendirilmiştir. Öğretmenlerimizde ise ilçe düzeyinde öğretmen ödüllendirme sayısı 2.350’dir. Görüldüğü gibi çok ciddi manada yüksek rakamlarda bir ödüllendirme söz konusudur. BİGEP çalışmasının yıl sonu ödüllendirmelerini inşallah eylül ayında, eğitim yılının başında yapacağız. Hem okul idarecilerimiz, hem öğretmenlerimiz hem de öğrencilerimize güzel ödüllerimiz olacak.

“BİLSEM’ler İçin Özel Çalışma Yapıyoruz”

Başarılı olan, çalışan ve özveriyle gayret eden bütün yöneticilerimizi, öğretmenlerimizi de en güzel şekilde ödüllendirmek istiyoruz. Bir başka konu; Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM), illerde, ilçelerde çok özel çalışmalar yapan, gerçekten üstün yetenekli çocuklarımızı eğiten, proje çalışmaları yürüten çok özel eğitim kurumlarıdır. BİLSEM’lerin geliştirilmesi ve Şanlıurfa'da bulunan bütün bilim sanat merkezlerinin çok daha iyi seviyelere yükseltilmesi konusunda da özel bir çalışma başlatıyoruz.

“Mesleki Eğitimde Yönlendirme Çalışması Gerçekleştiriyoruz”

Bir başka konu; mesleki eğitim. Mesleki eğitim, meslek liselerinde yürütülen, ortaöğretim kurumları düzeyinde bir eğitim modeli. Bir de mesleki eğitim merkezlerimiz var. Meslek olarak tanımlanan her iki eğitim kurumunun da daha aktif, daha başarılı öğrencilerin yer aldığı ve her öğrencinin mutlaka merkezi sınava girmek zorunda hissetmeyip ortaokuldan sonra bir meslek lisesine kaydının yapılması suretiyle sanayide, imalat sektöründe, hizmetler sektöründe istihdamı daha kolay ve kısa yoldan hayata atılabilecek; hem diploma sahibi olacak hem de meslek edinmek suretiyle kazancını elde edebilecek, ara eleman ihtiyacının karşılanacağı, sanayi sektörünü destekleyecek bir yaklaşımla çocuklarımızı ortaokul düzeyindeyken, 7’nci sınıfta, 8’inci sınıfta meslek liselerine yönlendirmek üzere de bir çalışma yapacağız. Bu çalışmanın da çok verimli sonuçları olacağını düşünüyoruz. Şu anda 72 meslek lisemiz, mesleki ve teknik lisemiz ilimiz genelinde 711 okulda tanıtım yapıyor. Meslek liselerinin bölümlerini buralara gelen öğrencilerimizin neyle karşılaşacağını, avantajlarını tek tek hem velilerimize hem öğrencilerimize anlatıyorlar. Bütün bunları da çok önemsiyor ve sıkı bir şekilde takip ediyoruz.

“Son Bir Yıl İçerisinde 143 Okul Yapımı Hamlesi”

Son konu başlığımız, ilimizdeki eğitim yatırımları hamlesi. Gerçekten 2024 ve 2025 yılları okul yapımı ve diğer eğitim tesisleri yapımı konusunda çok başarılı ve dolu dolu geçti. Millî Eğitim Bakanlığımıza ve tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımıza, ilimiz milletvekillerine bu konuda müteşekkiriz, şükranlarımızı sunuyoruz. Her şeyden önce 143 okulun bir yıl içerisinde yapılmış olması, eğitime kazandırılması, ilimizin bu alandaki temel göstergelerini pozitife çevirmiştir.

“İlimize 730 Derslik Kazandırılmış Oldu”

Şöyle ki, şu ana kadar 109 okulumuz açılarak eğitime başlamıştır. 34 okulumuzun da son hazırlıkları yapılmaktadır ve yeni eğitim-öğretim yılına hazır olacaktır. Bu yıl ise 413’e ilave olarak 36 okulun yapımı söz konusu. Bunların 103’ünün ihalesi yapılmış durumda ve bu okullarımız da bittiğinde 730 derslik daha kazanmış olacağız. İlkokul ve ortaokul düzeyinde bizim ilimizdeki sıkıntımız; sınıflarımızın kalabalık olması ve bazı okullarımızın, sayıca yüksek sayıda okulumuzun ikili eğitim vermesidir.

“Yatırımlarla Birlikte Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı Giderek Düşüyor”

Yani sabahçı–öğlenci modeliyle eğitim verilmektedir. Ancak bu yapılan okullarla birlikte hakikaten baktığımızda, 143 okulun devreye girmesiyle birlikte ikili eğitim yapan okul sayısının 433’ten 399’a, yeni yapılacak 36 okulla birlikte ise 359’a gerileceği görülmektedir. Bu, çok kayda değer bir gelişmedir ve yine 35 olan temel eğitimdeki sınıf mevcutlarının 31’e, lise düzeyinde ise 29’dan 23’e düşeceğini; neredeyse Türkiye ortalamasının üzerinde bir ilerleme olarak paylaşmak istiyorum.

“Şanlıurfa’nın An İtibariyle Okul İhtiyacı Sayısı 118”

Bütün bunlar yapıldıktan sonra, yani Şanlıurfa’nın eğitimdeki sınıf, derslik ihtiyacı ne olacak diye bir planlama yaptığımızda, bir projeksiyon tuttuğumuzda sadece 118 okulla biz açığımızı kapatabilecek düzeye gelmiş oluyoruz. 118 okul, gerçekten Urfa için geçmişten beri gelen okul ihtiyacı sayısına baktığımızda çok yüksek bir rakam değildir. İnşallah 2026 ve 2027 yıllarında bu açığı da kapatarak, bütün okullarımızın bu ihtiyacını tamamlayacağız. Aynı zamanda sınıf mevcutlarımız daha az öğrenciye dönüşecek. Bütün bu gelişmeler, bizim akademik başarı ve çocukların sosyal-kültürel gelişmeleri yönünden de daha iyi bir atmosfer sağlayacaktır.

“Şanlıurfa’daki Her Bir Çocuğu, Kendi Evladımız Gibi Görmek Zorundayız”

Eğitimle ilgili her konuyu konuşuyor, değerlendiriyor ve takip ediyoruz. En önemlisi ise bunu bir gönül meselesi haline getirmek, içten bir yaklaşımla yapmaktır. Şanlıurfa’daki her bir çocuğu kendi evladımız gibi görmek, onları geleceğe taşımak zorundayız. Çünkü bu memleketin geleceği bu çocuklarımızdır. Bu anlayışla yapılan her iş, samimiyetle, fedakârlıkla yapılan her uygulama başarıyı da mutlaka beraberinde getirir. Emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Kaynak: ŞANLIURFA GAZETESİ