Erbakan, 2021 yılında 5,7 milyon hane sosyal yardım alıyor, 9 milyon 480 bin vatandaş sağlık sigortasını ödeyemiyor. 140 bin tane çocuk anne babası ihtiyacını karşılayamadığı için devlet desteği almak mecburiyetinde kalıyor, kapanan şirketler, kapanan işletmeler, küçük esnaf cabası, oeoi.
MADDİ VE MANEVİ KALKINMA HAMLELERİYLE BUGÜN YAŞANAN SIKINTILARIN İNŞALLAH ÜSTESİNDEN GELECEKLERDİR.
Erbakan yaptığı açıklamada ; Bu toraklar büyük İsrail"in vilayeti değil, İslam birliğinin vilayetleri olacaktır, yeniden büyük Türkiye"nin vilayetleri olacaktır. Bu bölge insanı, emperyalistlerin, dış güçlerin, dünya siyonizminin oyunlarını asırlar boyunca nasıl bozdularsa bu dönemde de bozacaklardır. Maddi ve manevi kalkınma hamleleriyle bugün yaşanan sıkıntıların inşallah üstesinden geleceklerdir. Bizler milli görüş zihniyetiyle ırk ayrımı gözetmeksizin, mezhep ayrımı gözetmeksizin, her kesimden insanımızı kucaklamaya, bu bölgenin insanının derdiyle dertlenmeye geliyoruz. Çünkü Milli görüş demek bu demektir ve bizler Yeniden Refah partisi olarak Milli görüş hareketi olarak Erbakan hocamızın açmış olduğu yolda yürüme kararlılığındayız. İnşallah Erbakan hocamız gibi bu bölge insanına, bu bölgeye faydalı olmayı, hizmetler gerçekleştirmeyi bizlere nasip etsin. Erbakan hocamız, insanımıza bakarken bu insan Türk müdür? Kürt müdür? Arap mıdır? Çerkez midir? Laz mıdır? Hatta ve hatta Müslüman mıdır? Değil midir? Diye de bakmamış. 7 milyar insanın ve Türkiye"mizde de 85 milyon insanın saadet ve selametini hedeflemiş. İnsanımıza bakarken, bu insanın geçim derdi var mı? İşi, aşı var mı? İstihdam imkânı var mı? Huzur ve barış içerisinde mi? Adaletli muamele görüyor mu? Çocuğuna kaliteli bir eğitim verilebiliyor mu? Bu açılardan insanımıza bakmış ve kutuplaşmaya, ayrımcılığa, ırkçılığa siyasi hayatı boyunca en sert şekilde karşı çıkmış ve mücadele etmiştir. Her şehirden, her kesimden, her ırktan insanımızın derdiyle dertlenmiş, bu dertlere çözüm üretmiş ve bu çözümleri de fiili olarak hayata geçirmiş ve özellikle bu bölgeye en faydalı hizmetleri yapmış.
ÖZELLİKLE BÖLGEDE Kİ GENÇLERİN EN ÖNEMLİ SORUNU OLARAK İŞSİZLİK KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR.
Erbakan ; İşte her zaman anlatıyoruz, burada Muş"ta EMAŞ"ın kurulması Diyarbakır"da Türkiye elektromekanik sanayi kurulması, Ağrı, Muş, Van şeker fabrikaları, Şanlıurfa ve Mardin şeker fabrikaları. Adıyaman, Bingöl, Siirt, Şanlıurfa, Bitlis çimento fabrikaları, Mardin, Siirt, Şırnak gübre fabrikaları, Van, Mardin ayakkabı fabrikası, Adıyaman triko fabrikası, Diyarbakır, Elazığ, Van, Mardin, Muş ve Şanlıurfa"da Organize sanayi bölgeleri bunlar Erbakan hocamızın hamleleri ve hizmetleridir. Bunların önemli bir bölümü tamamlanmış, bir kısmı engellenmiş ancak aradan geçen zaman sonrasında maalesef önemli bir bölümü ya satılmış, özelleştirilmiş ya kapatılmış, yıkılmış. Ve bütün bu sebeplerden dolayı da bugün bölge de bölge insanının özellikle bölgede ki gençlerin en önemli sorunu olarak işsizlik karşımıza çıkmaktadır. Bir defa bu bölgede 3 gençten 2 tanesi işsiz, 1 buçuk milyon Türkiye genelinde üniversite diplomalı işsiz ve geniş tanımlı işsizlik bakımından baktığınızda da bugün artık bağımsız kuruluşlarında ifade ettiği gibi 10 milyona yakın işsizler ordusundan söz etmek mümkün. Yunanistan"ın nüfusu kadar işsizler ordumuz maalesef Türkiye"de var, bu işsizlerin çok önemli bir bölümü de maalesef Doğuda, Güneydoğuda bu bölgeler de işsizlik oranı daha da yüksek. Peki, işe girebilen az sayıda ki şanslı insanlardan birisi olsanız ne olacak? Asgari ücret alacaksınız, asgari ücret bugün 4250 lira, açlık sınırı 4 kişilik aile için 6 bin liranın üzerine çıkmış. Yıllık yüzde 160"a varan korkunç bir enflasyon bağımsız kuruluşların hesaplamasına göre ve açlık sınırı her geçen gün artıyor, şuanda da 6500 liralara gelmiş. Siz asgari ücretle zaten aç kalıyorsunuz, bu sene yapılan yüzde 50"lik maaş zammı bu enflasyonun karşısında daha asgari ücretlinin cebine girmeden yok olmuştur, erimiştir. Ve acı bir taraf Türkiye"de ki asgari ücretlinin saatlik kazancı Avrupa"da ki bir asgari ücretlinin kazancının 10"da 1"idir. Bugün Almanya"da aylık asgari ücreti değerlendirdiğinizde asgari ücretin saat başına getirisi 12 Euro (13,6 Dolar), İngiltere"de 9 Sterlin (12 Dolar), Fransa"da 10,5 Euro (11,9 Dolar), Türkiye"de saat başına brüt asgari ücret 1,12 Dolardır. Avrupa"da ki asgari ücretlinin aldığının 10"da 1"ini alıyoruz ve diğer önemli bir husus da Türkiye"de ki iş gücünün yarısı asgari ücret, Avrupa"da iş gücünün yüzde 10 – 15"lik kısmı asgari ücret. Dolayısıyla işsizlik çok ciddi bir problem, zaten iş bulunamıyor, efendim, işsizlik yok iş beğenmemezlik var diye duyuyoruz. Siz hafta da 6 gün sabahtan akşama kadar bir insanı çalıştırıp sonra asgari ücret adı altında tabiri caiz ise sefalet ücreti verirseniz o zaman tabi insanlar da çalışarak aç kalacağıma çalışmadan aç kalayım der, işi beğenmez tabi, işi değil sizin sunduğunuz imkânı, maaşı beğenmiyor haklı olarak. Neden Avrupa"da ki bir asgari ücretlinin aldığının 10"da 1"ini alacağım? Peki, çalıştım yıllarca ve emekli oldum, açlık sınırının yarısından daha az bir emekli maaşı alacaksın 2500 lira. Biz İstanbul"un ortasında Bahçelievler"de esnaf ziyareti yaptık, emekli bir amcamız geldi ve dedi ki benim bu emekli maaşı ile geçinmem mümkün değil. Pazarlar da akşam saatlerine kadar bekliyorum çürük domatesi, çürük salatalık, çürük biber topluyorum. İstanbul Türkiye"nin ekonomik bakımından en gelişmiş şehri, burada 60 – 65 yaşlarında emekli bir amcamız pazarlardan çürük meyve ve sebze toplamak durumunda kaldığını söylüyor. Peki, işsizliği anlattık, asgari ücretin durumunu anlattık, çalıştın emekli oldun durum ortada dedi.
ÇİFTÇİNİN DURUMU DAHA BETER
Erbakan, öyleyse ben çiftçilik yapayım, tarımla uğraşayım ki bu bölgede çok yaygın, çiftçinin durumu daha beter. Çünkü en düşük taban fiyatlar, bu mazot fiyatlarıyla tarla sürmem mümkün değil, bu elektrik fiyatlarıyla tarlayı sulamam mümkün değil, gübre bir yılda 3400 liradan 17 bin liraya fırlıyor, yüzde 500 zam geliyor. Bu gübre fiyatıyla tarlaya gübre almam mümkün değil, tarımsal desteklemeler yetersiz, 2022 bütçesinden tarımsal desteklemeye 25,8 milyar lira ayırmışlar, 2022 bütçesinde faize verilecek para 300 milyar lira yani milyonlarca çiftçimize 25 milyar lira destekleme yapılacak, sadece faize 300 milyar lira para verilecek. Çiftçi bu maliyetlerle, bu şartlar da gittikçe batıyor, ekip biçtikçe elindekini, avucundakini kaybediyor bundan dolayı da AK Parti iktidara geldiğinde 2002 yılında 2 milyon 588 bin kayıtlı çiftçimiz varken çiftçi kayıt sistemine kayıtlı, bugün 2022 Ocak ayına geldiğimiz de 493 bin kayıtlı çiftçimiz kalmış. 2 milyon 588 binden 493 bine inmiş, çünkü bu girdi maliyetleriyle, taban fiyatlarıyla, bu şartlar da çiftçinin ayakta durabilmesi mümkün değildir. Peki, esnaf olayım, esnaflık yapayım, bu iş yeri kiralarıyla, bu vergilerle, bu döviz kurlarıyla, bu faiz oranlarıyla, bu elektrik parasıyla, doğal gaz parasıyla, hepsini halletseniz ve en güzel esnaflığı yapsanız alım gücünün kalmadığı, alım gücünün sıfır olduğu bir piyasada sizin esnaf olarak ayakta durmanız mümkün değil.
TÜRKİYE"NİN YÜZDE 45"İ AÇLIK SINIRININ ALTINDA
Erbakan, 2020 yılında 99 bin 500 esnaf kepenk kapatmak, dükkân kapatmak mecburiyetinde kalıyor. Türkiye"de bu şartlar da insanlar yaşam mücadelesi verirken iktidar ne yapıyor? İktidar, her gece resmi gazete de yeni vergi artışları, yeni zamlarla meşgul, bakınız özel iletişim vergisi tam da pandeminin ortasında en çok iletişime ihtiyaç duyulan bir noktada yüzde 7,5"dan yüzde 10"a çıkartıldı. Akaryakıt üzerinde ki ÖTV oranları azaltılacağına daha çok arttırıldı, elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yağmur gibi zamlar yağdırıldı. Zaten işsizlik almış başını gitmiş, asgari ücret açlık sınırının altında, emekli maaşı açlık sınırının yarısı, esnaf perişan, çiftçi perişan, Türkiye"nin yüzde 45"i açlık sınırının altında, yüzde 90"a yakını yoksulluk sınırının altında üstüne destek olacağına bir de zam yağdırıyor. Benzine 1 yılda yüzde 240 zam, motorine 1 yılda yüzde 260 zam, efendim bütün dünya da akaryakıt fiyatları arttığı için, ham petrol fiyatları arttığı için, Rusya – Ukrayna krizi olduğu için ama Hayır, öyle değil. Bütün dünya da 1 yılda ham petrol fiyatı yüzde 60 – 70 artıyor sen burada benzine yüzde 240 zam yapıyorsun, mazota, motorine yüzde 260 zam yapıyorsun. Konut elektriğine son 6 ayda yüzde 136 zam, konut doğalgazına son 6 ayda yüzde 119 zam, ticarethane elektriğine 6 ayda yüzde 181 zam, ticarethane doğalgazına 6 ayda yüzde 215 zam. Bu zam yağmuru altında vatandaşın nefes alması mümkün olmuyor, tütün ürünlerinin ÖTV"si yılbaşında yüzde 50 arttırılmıştı, geçtiğimiz günler de bir kez daha artış geldi. Yine en son yakın zamanda bilgisayar, cep telefonu ve tablet gibi elektronik aletler de TRT bandrol payı vergileri yüzde 60 ila yüzde 100 arasında arttırıldı. Bu kadar zam, bu kadar vergi artışı üstüne bir de döviz kurlarında ki artış korkunç bir enflasyona yol açıyor.
ENFLASYONDA DÜNYA ALTINCISIYIZ
Erbakan, Bağımsız kuruluşların hesaplamasına göre yüzde 100 artmış, resmi enflasyon yüzde 73, resmi enflasyon da dünya 6.yız, bizim önümüz de Suriye var, Lübnan var daha yeni merkez bankasının iflasını ilan etmiş, Sudan var iç savaştan yeni çıkmış açlıkla boğuşuyor. Önümüzde ki bizden daha çok enflasyon olan ülkeler bunlar, biz dünya 6.yız, TÜİK"in enflasyonuyla dahi kaldı ki gerçek enflasyonun bundan çok daha fazla olduğu da ortadadır. Bu şartlar da ne oluyor? 2021 yılında 11 milyon 360 bin vatandaş gıda yardımı alıyor, 2021 yılında 5,7 milyon hane sosyal yardım alıyor, 9 milyon 480 bin vatandaş sağlık sigortasını ödeyemiyor. 140 bin tane çocuk anne babası ihtiyacını karşılayamadığı için devlet desteği almak mecburiyetinde kalıyor, kapanan şirketler, kapanan işletmeler, küçük esnaf cabası, böyle bir ortamda da Sayın Cumhurbaşkanımız vatandaşın karşı karşıya bırakıldığı sıkıntıları, çarşıda ki, pazarda ki, akaryakıt istasyonunda ki yangını görmezden geliyor. Ve diyor ki, birileri çıkıp aç kaldık diyorlar, vicdansızlık yapmayın, aç kalan yok, şükürsüzlük etmeyin kimse aç kalmadı. Bu sözler iktidarın artık vatandaşın sıkıntılarına ne kadar uzak kaldığını ve halktan ne kadar koptuğunu açıkça gösteriyor. Eğer aç kalan yoksa askıda ekmek kampanyaları ne oluyor? Belediyelerin dağıttığı indirimli ekmek kuponları ne oluyor? Tane ile salatalık, tane ile havuç satışı ne oluyor? Bakkallar da, pazarlar da ucuz meyve sebze reyonu adı altında çürük meyve sebze satışları nereden çıkıyor? Aç kalan yoksa 2021 yılında 11 milyon 360 bin vatandaş neden gıda yardımı aldı? Bu rakamları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı açıkladı. Eğer aç kalan yoksa neden pazarlar da çürük meyve ve sebze satılıyor? Tüm bu sorunların çözümü nasıl olacak elbette burada siyasi iktidara görev düşüyor, sorun olarak işsizlik var dedik, işsizlik için istihdama, üretime yönelik yatırım yapılması lazım. Bunu yapacak olan başta devlet, bu yatırımı yapması için özel sektöre gerekli iklimi, gerekli ortamı oluşturması lazım. Bu vergilerle, bu şartlar da, bu faiz oranlarıyla, bu döviz kurlarıyla alım gücünün sıfır olduğu bu ülkede özel sektör elinde ki istihdamın yükünü taşıyamıyor ki yeni istihdam nereden oluştursun? Devletin yatırım yapması lazım, üretime yönelik, istihdama yönelik, işsizliği önlemek için.dedi.

Muhabir: Haber Merkezi