Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitimde yapay zekâ destekli dijital dönüşüm hamlesiyle öğrencilerin bireysel öğrenme hızına göre şekillenen yeni bir sisteme geçti. Bu sistem sayesinde öğretmenler veri odaklı rehberlik yapabilecek, veliler ise çocuklarının gelişimini anlık olarak takip edebilecek. Ayrıca, öğrencilerin bireysel farklılıklarına duyarlı, etik ve kapsayıcı bir dijital eğitim ortamı oluşturulması hedefleniyor.
Her öğrenciye özel dijital kılavuz olarak geliştirilen MEBİ Bireysel Öğrenme Platformu, adaptif test sistemiyle öğrencinin güçlü ve zayıf yönlerini analiz ederek kişiye özel çalışma planı sunuyor. Platformun sanal asistanı "Kanka" ise sesli özetler, video anlatımlar ve anlık yönlendirmelerle öğrenmeyi kolaylaştırıyor.
Pilot uygulamalarda elde edilen veriler dikkat çekti. Öğrenciler konuları daha hızlı ve kalıcı öğrenirken, öğretmenlerin raporlama yükü azaldı. Veliler de platform aracılığıyla çocuklarının gelişimini doğrudan takip edebiliyor. Bu sonuçlar, yapay zekânın eğitimde teknolojiden öte stratejik bir araç olduğunu ortaya koyuyor.
MEB, müfredat çalışmalarında da yapay zekâ dönemini inşa ediyor. Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM) bünyesinde yapay zekâ atölyeleri kurulurken, ilkokul ve ortaokullarda "Yapay Zeka Uygulamaları" ve "Robotik Kodlama" dersleri seçmeli olarak okutuluyor. Ders kitapları ve dijital içeriklerde yapay zekâ tabanlı görsel ve video üretimleri de kullanılıyor.



