SGK 24 bin  Eczacıyı zan altında bırakmak yerine, sağlık alanında yarattığı sorunu çözmek için çaba harcamalıdır

 

27. Bölge Şanlıurfa Eczacı Odası Başkanı Ecz.Nejdet BAYIK ile birlikte toplam 53 Eczacı Odası"nın ortak olarak yayınladıkları açıklamada; Sosyal Güvenlik Kurumu, Ocak ayının başından bu yana bir krize dönüşen geçici karekodlu ilaçlara ilişkin sorunu çözmek, yargı kararına uygun düzenlemeleri hayata geçirmek yerine; yine Türk Eczacıları Birliği"ni suçlamakta ancak daha da vahimi; bu ülkede ilaç ve eczacılık hizmeti sunan 24.000 eczacıyı yolsuzluk yapmak gibi ağır bir suçla zan altında bırakmaktadır. Bizler SGK"dan devlet ciddiyetine yaraşır bir yaklaşım beklerken, böylesi magazinel çıkışları şaşkınlıkla karşılıyoruz. Bununla birlikte, eğer ifade edilen boyutta bir yolsuzluk söz konusu ise; kamu kurumlarının yapması gereken, konuyu basın önünde tartışarak kamuoyu vicdanına havale etmek değil; gerekli mercileri harekete geçirmektir.
            İTS"nin hayata geçirilmesi sürecinde, eczacı örgütlerinin ne kadar öngörülü, tutarlı bir tavır izlediğini görmek için kayıtlara bakmak yeterlidir. Bugün mevcut sorunun temel nedeni; devlet kurumlarında görmeye alışkın olmadığımız iki başlılıktır. Sağlığın düzenleyici otoritesi olan Sağlık Bakanlığı"nın kararlarına aykırı bir biçimde hareket eden Sosyal Güvenlik Kurumu, her yeni düzenlemesinin yarattığı kaosu eczacılara yüklemek istemektedir. SGK"nın 30 Aralık 2010 tarihli Genelgesine rağmen, Sağlık Bakanlığı"nın yerinde müdahalesi ile yeşil karta tabi hastalar ilaçlarını alabilirken, milyonlarca diğer hastanın alamamasını açıklamak mümkün değildir. Bu çift başlı uygulama, sağlık alanındaki karmaşanın en somut göstergesidir.

Sosyal Güvenlik Kurumu"nun keyfi ve bilimsel temeli olmayan uygulamaları bugüne kadar eczacıları zor durumda bırakırken, bu son düzenleme hastalarımızı da mağdur etmiştir. Bizler eczanelerimizde, ani değişikliklerin hastalarımız nezdinde nasıl bir karışıklık yarattığının canlı tanıklarıyız. Bu nedenle böylesi uygulamalara karşı geçici değil kalıcı bir tavır geliştirilmesi ve sağlık alanının gerçek düzenleyicisinin kim olduğunun belirlenmesi çağrısında bulunuyoruz.

Bizler aşağıda imzası olan Bölge Ecza Odası Başkanları olarak, bir kere daha; Sosyal Güvenlik Kurumu"nu mesleğimizin ve meslektaşlarımızın onurunu zedeleyen açıklamaları, Türk Eczacıları Birliği"ni yıpratmaya yönelik çabalarını bir kenara bırakarak, yargı kararlarını uygulamaya davet ediyoruz.

Kasım ayından itibaren geçici karekodlu ilaçları kupür ve barkodunu da ekleyerek Kuruma fatura eden eczacıların, olası bir yolsuzlukta nasıl bir payı olabileceğini biz de kamuoyu takdirine sunuyor; ancak eğer bir yolsuzluk var ise bunun ivedilikle aydınlatılması için yetkili mercilere açık çağrıda bulunuyoruz. Bu tür haberlerle, çok büyük özverilerle sağlık hizmeti vermeye çalışan kutsal bir mesleğin mensupları olarak, 'çamur at izi kalsın" mantığı ile zan altında bırakılmayı hak etmediğimizi ilan ediyor, tüm kurumları ve basını bu konuda hakkaniyetli ve sorumlu tavır almaya davet ediyoruz.denildi (Haber Yusuf Güler)

Editör: Yusuf Güler