Sinekli Marul, Acımış Portakal, Hormonlu Domates, GDO'lu salatalık, Şekli değişmiş biber ve daha bir çoğu. Şanlıurfa'ya gelen meyve ve sebzeler vatandaşın sağlığı ile oynuyor
Şanlıurfa'nın pazarlarına gelen meyve ve sebzelerin kalitesiz oluşu vatandaşın sağlığını da kötü yönde etkiliyor.
Semt pazarlarına ve hal pazarına gelen bir çok ürünün yenilemez durumda olması nedeniyle marketlere yönelen vatandaş pazarlardan uzaklaşıyor.
Pazarda satılan hormonlu sinekli veya ilaçlı ürünler vatandaşın sağlığını tehdit ediyor.
Şanlıurfa'nın pazarlarına gelen meyve ve sebzelerin kalitesiz oluşu vatandaşın sağlığını da kötü yönde etkiliyor.
Sıklıkla tüketilen hormonlu gıdalar, vücuttaki hormon dengesinin ve bağışıklık sisteminin bozulmasına, şişmeye, yağlanmaya ve hücreleri zayıflatarak kanser yatkınlığını artırmaya neden olur.
Hormonlu gıdaları nasıl anlarız?
Hormon takviyesi özellikle zamansız yetiştirilen ürünlerde çok fazla uygulanıyor. Bu nedenle, artık her mevsim her şeyi bulabiliyor olsak da, meyve ve sebzeleri normal zamanlarında tüketmeye çalışmalıyız.
Bazı sebzelerin tüketilmemesi gereken zaman aralıklarına gelince:
Domates: 15 Ekim - 10 Kasım / 10 Nisan – 5 Mayıs
Patlıcan: 15 Kasım – 15 Mayıs
Kabak: 1 Kasım – 15 Mayıs
Ayrıca meyve ve sebzeler bazı alışılmayan özellikleriyle de size hormon kullanılıp kullanılmadığını belli ederler.
Bunlara dikkat edin:
Domates çekirdeksiz, içi çok sulu ve boş
Kabağın şekli bozuk ve çekirdeksiz
Patlıcanın içi süngerimsi ve çekirdeksiz
Biber aşırı büyük ve etli, çekirdek evi boş, etli kısmı sert
Patates şekilsiz ve yumruları yapışık, içi kara,
Karpuzun çekirdek yerleri boş, ise bu ürünler hormonlu demektir.
Hormonlu gıda obez yapıyor Özellikle gelişim çağındaki çocuklar hormonlu gıda terörünün tehdidi altında. Dr. Duygu Bilgin, metabolizma değişikliği yaratan hormonlu gıdaların yarattığı gelişim bozukluklarının başında obezitenin geldiğine dikkat çekerek, reçeteyi yazıyor: Sebze, meyve ve balıkları mevsiminde tüketin, ekolojik ürünleri tercih edin
Modern toplumlarda insanlar doğal gıdaların tadını ve kokusunu unuttu neredeyse. Artık çoğumuz hangi sebze ve meyvenin hangi mevsimde yetiştiğini bilmiyoruz bile. Çünkü marketlerin raflarında artık her mevsimde her türlü gıdayı bulmak mümkün. Ancak çoğu hormonlu olan bu gıdalar aslında insanlığı ciddi bir biçimde tehdit ediyor. Anne sütünün yapısına bile zarar veren hormonlu gıdalar, kanserden obeziteye her türlü hastalığa zemin hazırlayabiliyor.
Uykusuzluk, yorgunluk, baş ağrısı, egzama, hafıza kaybı ve konsantrasyon eksikliği, depresyon, bağışıklık sisteminde zayıflık, otoimnun hastalıklar, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, safra taşları ile kanser. Bu ürünler bu hastalıkları tetikliyor.
Türkiye'de zirai mücadelede bin 250 çeşit ilaç kullanılmaktadır. Çukurova gibi yoğun tarım ilacı kullanılan bölgelerde, anne sütünde dikkat çekici oranlarda ilaç kalıntısı tespit edildi. Bu gerçekler doğrultusunda özellikle bebekler ve çocuklarımızın sağlığının ciddi tehlike altında olduğunu özellikle belirtmeliyim. Hormonlu gıdalar, bilinçsiz ve dikkatsizce tarım ilacı kullanımı, katkı maddeli gıdalar insan sağlığını ciddi olarak tehdit ediyor.
Günümüzde tüketilen besin maddeleri, vücutta oluşturdukları metobalizma değişikliği ile birçok hastalığa neden oluyor. Bugün dünya nüfusu 6 milyarı aşıyor.
Özellikle Karaali tesislerinde üretilen bir çok ürün hormonlu ve ilaçlı.
Bir ürünün ekolojik olarak adlandırılabilmesi için bağımsız bir kontrol kuruluşu tarafından sertifikalandırılmış olması gerekiyor. Bunu, alışveriş yaparken ürünün üzerindeki etiketten teşhis edebilirsiniz. Denetim firmasının, organik ürün satan şirkete verdiği sertifikanın bir kopyasının, satış noktasında görülür bir şekilde asılması şarttır. Etiket üzerinde Tarım Bakanlığı'nın organik tarım logosu yer almalıdır. Ekolojik ürünler, diğer ürünlerden ayrı reyon ve bölümlerde satışa sunulur. Yine de ürünün kapalı ambalajlarda olmasına dikkat edin.
Hormonlu gıdalar, sürekli tüketilirse vücut mekanizması bozulabilmekte ve bir çok hastalık ortaya çıkabilmektedir. Bağışıklık sisteminin bozulması demek ise başta kilo ve kanser gibi hastalıkların görülmesine sebep olur. Hormonlar, bütün sistemlerimizi çalıştıran maddelerdir. Boyumuz kilomuz gibi dış görünüşümüzde, ruhsal dengemizde ve fiziksel aktivitelerimizde organlarımızın çalışmasında rol oynarlar. Sağlıklı bir insanda doğumdan itibaren yaşamının her alanında gerekli bütün hormonlar vücudun gelişmesini ve tüm fonksiyonların normal çalışmasını sağlamaktadır. Ancak normal çalışan bu sisteme beslenme alışkanlığı başta olmak üzere dışarıdan gelecek etmenlerle müdahale yapılırsa sistemde bozulmalar olacaktır. Yoksa hormon yapısı bozulan çocuklarda gelişim bozulukları görülmektedir. Bunların başında da şu an büyük tehlike çanları çalan obezite gelmektedir.(UrfaHA)