İbrahim Özdemir, babasından devraldığı bu mesleği çocuğuna bırakmak istediğini söyledi. Günde 500 kilogram süt tükettiği iş yerinde, mevsiminde aldığı meyvelerle daha çok çeşit yaptığını anlattı. Özdemir, "Kaliteli bir dondurma için sütümüz geliyor. Sütümüz salep ve şekerle karışıyor. Önce soğutmaya alacağız ve sonrasında gerçek doğal meyvelerle dondurma yapımına hazırlayacağız.
Burada 50 çeşit dondurma yapıyoruz ve meyveli dondurmalarımız yüzde yüz gerçek meyvelerden yapılmaktadır. Bizim için insan sağlığı çok önemli. Meyveleri zamanında alarak derin dondurucuda saklıyoruz, ondan sonra çıkarıp dondurma yapıyoruz. Son günlerde çıkan haberlerde dondurmalara katkı maddesi konulduğu yönünde haberler çıktı. Bu maddeler meyveli dondurmaların renklendirilmesinde kullanılıyor.
Doğal renklendiriciler sağlık açısından bir risk oluşturmuyor ancak sentetik renklendiriciler sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Örnek verelim; limonlu dondurma aldınız. Eğer onun rengi sapsarıysa orada boya kullanıldığı bellidir. Çünkü limonu kattığınız zaman renk beyazdan sarıya çok hafif döner ama sapsarı renk oluşmaz. Meyveli dondurma tüketilirken içinde sentetik renklendirici kullanılmadığından emin olunması gerekir" dedi.
"Ben 3'üncü kuşağım"
İbrahim Özdemir, kent merkezinde 4, Gölpazarı ilçesinde 1 olmak üzere 5 işyeri bulunduğunu ve günlük 500 kilogram süt tükettiğini anlatarak, "Bu yıl havalar biraz geç ısınınca bizim de işlerimiz yeni yeni arttı. 50 yıldır bu mesleği yapmaktayız, dedem İbrahim’den babam Bayram’a kaldı, babamdan da bana kaldı. Allah nasip ederse benden 4’üncü kuşak olan çocuklarıma bırakmayı düşünüyorum. Burada en çok sade, kakaolu, tahinli dondurmalar satılırken çocuklar ise çilek, böğürtlen, limon ve sakızlı çeşitleri tercih ediyor" dedi.