Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Recep Baydemir, “Ekim Ayı İnme Farkındalık Ayı” dolayısıyla açıklama yaptı.
Doç. Dr. Recep Baydemir, inmeyi önlemek için yapılması gerekenler konusunda farkındalık oluşturmak ve dikkat çekmek amacıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“29 Ekim’i Dünya İnme Günü olarak kutlamaktayız. İnme, halen dünyada ölüm nedenleri arasında 3. sırada, sakat bırakan hastalıklar arasında ise ilk sırada yer almaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 17 milyon kişi inme geçirmekte ve bunların 6 milyonu hayatını kaybetmektedir. Her 2 saniyede 1 kişi inme geçirirken, 6 saniyede 1 kişi inme nedeniyle yaşamını yitirmektedir.”
“İnme belirtilerine dikkat etmek gerekir”
Doç. Dr. Baydemir, “İnmede; kol ve bacaklarda ani başlayan tek taraflı güçsüzlük ve/veya uyuşma, konuşma güçlüğü ve bozukluğu, yüzde asimetri, çift görme, dengesizlik ve bilinç seviyesinde değişiklikler en önemli belirtiler arasında yer almaktadır. İnme riskinin azaltılmasında tansiyon kontrolü, sigara kullanımının bırakılması, sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz ile ilaçların doktor tavsiyesi doğrultusunda kullanılması temel yöntemlerdendir. İnme, beyin damar hastalıklarında ani olarak ortaya çıkan ve çok hızlı tedavi gerektiren bir durum olması sebebiyle, vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
İnme tedavisine ne kadar erken başlanırsa iyileşme ihtimalinin o kadar arttığını vurgulayan Baydemir, son 20 yılda geliştirilen tedavi yöntemleri ile inmenin artık tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini belirtti. Baydemir, “İlk 4,5 saat içinde damar yoluyla verilen pıhtı eritici tedavi (doku plazminojen aktivatörü – tPA) ve ilk 6 saate kadar (bazı durumlarda 24 saate kadar uzayabilir) uygulanan mekanik pıhtı çıkarma işlemi (endovasküler trombektomi) ile inme nedeniyle ölüm ve sakat kalma oranları önemli ölçüde azaltılmaktadır. Tıkanan damar bölgesinde her bir dakikada yaklaşık 2 milyon sinir hücresi fonksiyonunu yitirmektedir. Bu nedenle amaç; inme vakalarının erken tanınması (Zaman = Beyin) ve en uygun tedavi merkezlerine en hızlı şekilde yönlendirilerek damar dolaşımının yeniden sağlanmasıdır” şeklinde konuştu.
