Şanlıurfa’da Hayata Tutunan Umut!
Şanlıurfa’da Hayata Tutunan Umut!
İçeriği Görüntüle

Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ahmet Balık, pankreas kanserinin erken dönemde genellikle belirti vermediğini ve bu nedenle hastaların çoğunda tanının geç evrede konduğunu söyledi. Prof. Dr. Balık, “Pankreas kanseri erken dönemde fark edildiğinde cerrahi tedavi ile uzun süreli sağ kalım mümkündür” dedi.

Pankreas ve görevleri
Pankreas, karnın üst arka kısmında, karaciğer ile dalak arasında yer alan ve hem ekzokrin hem endokrin işlevi bulunan hayati bir organ olarak biliniyor. Prof. Dr. Balık, “Ekzokrin kısmı sindirim enzimlerini üretirken, endokrin kısmı insülin ve glukagon gibi kan şekeri düzenleyici hormonları salgılar. Bu nedenle pankreas, hem sindirim sistemi hem de metabolizma açısından hayati öneme sahiptir” diye konuştu.

Belirtiler genellikle geç ortaya çıkar
Pankreas kanserinin belirtilerinin tümörün yerleşim yerine göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Balık, “Pankreasın baş kısmındaki tümörler genellikle sarılık, idrarda koyulaşma ve kaşıntı gibi semptomlarla kendini gösterir ve daha erken fark edilir. Kuyruk kısmındaki tümörler ise uzun süre sessiz seyreder. İleri evrelerde kilo kaybı, halsizlik, sırt ağrısı, bulantı, iştahsızlık, karında şişkinlik ve kusma gibi şikayetler görülebilir” dedi.

Risk faktörleri
Pankreas kanseri için hem önlenebilir hem de önlenemeyen risk faktörleri bulunuyor. Prof. Dr. Balık, “Önlenebilir riskler arasında sigara kullanımı (riski 2 kat artırır), aşırı kilo, hareketsiz yaşam, diyabet, kronik pankreatit ve uzun süre kimyasallara maruz kalma yer alıyor. Önlenemeyen risk faktörleri ise ileri yaş, kadın cinsiyet ve genetik yatkınlık. Sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durma ve düzenli kontroller bu riskleri azaltabilir” diye konuştu.

Tanı yöntemleri
Erken dönemde genellikle belirti vermediği için pankreas kanserinin tanısının tesadüfen konabildiğini söyleyen Prof. Dr. Balık, “Tanıda ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), endoskopi ve PET-BT kullanılır. Bu yöntemler hem tanı koymada hem de cerrahi planlamada büyük önem taşır” dedi.

Tedavide cerrahi ön planda
Prof. Dr. Balık, “Pankreas kanserinde en etkili tedavi cerrahidir. Tümörün yerine ve damarlarla ilişkisine göre organın bir kısmı veya tamamı çıkarılır. Bu ameliyatlar ileri düzey deneyim gerektirdiği için özelleşmiş cerrahi ekipler tarafından yapılmalıdır. Bazı hastalarda önce kemoterapi uygulanarak tümörün küçülmesi sağlanır, ardından cerrahiye geçilir. Ameliyat sonrası dönemde de hastaların yakın takibi büyük önem taşır” dedi.

Pankreas olmadan yaşamak mümkün mü?
Pankreasın tamamen alınması durumunda hastaların ömür boyu insülin ve sindirim enzimi tedavisi almak zorunda kaldığını belirten Prof. Dr. Balık, “Ancak bu koşullarda da yaşam mümkündür” ifadelerini kullandı.

Erken tanı hayat kurtarır
Prof. Dr. Balık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erken evre pankreas kanserinde, zamanında yapılan cerrahi müdahale ve uygun tedaviyle uzun süreli yaşam mümkündür. Özellikle aile öyküsü bulunan, sigara içen veya yeni gelişen diyabeti olan kişilerin düzenli kontrollerini yaptırması gerekir. Pankreas kanseri çoğu zaman sessiz ilerler; ama erken tanı ve cerrahi müdahale ile mücadele edilebilir. Vücudunuzu dinleyin ve belirtileri hafife almayın. Erken tanı, pankreas kanserinde hayat kurtarır.”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı