Toprağın su tutma kapasitesini artıran hümik asit, gübre etkinliğini yükselterek sebze üretiminde verimi önemli ölçüde artırıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Proje Koordinatörü ve Ziraat Yüksek Mühendisi Murat Mengüloğlu, hümik asidin toprağın su tutma kapasitesini artırdığını belirterek, “Çiftçilerle yaptığımız eğitim çalışmaları sonucunda hümik asit kullanımı sayesinde gübre etkinliği arttığı için özellikle sebzelerde ciddi bir verim artışı görüldü.” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) arasında “TKİ-HÜMAS Örnek Uygulamalarıyla Organik Toprak Düzenleyicisi Kullanımının Yaygınlaştırılması Protokolü” imzalandı.
Protokol kapsamında, kömür sahalarından çıkarılan toprağın doğal dengesinin yeniden oluşmasını sağlayan, verimi yükselten ve çevre ile insan sağlığına olumlu etki eden hümik asidin çiftçiler tarafından kullanımının uygulamalı eğitimlerle yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Hümik asidin içeriğinde bulunan faydalı elementlerin ekinleri beslediğini, zararlı maddeler üzerinde ise inaktive edici etki oluşturduğunu belirten Mengüloğlu, projenin Türkiye’nin 7 bölgesindeki 40 ilde tarla, bağ, bahçe ve serada yaklaşık 600 çiftçinin 5 bin dekar arazisinde 30 bin litre hümik asit ile gerçekleştirilen eğitimleri kapsadığını söyledi.
Projeye dahil olan çiftçilerin hümik asidi arazilerinin yarısına uyguladığını ifade eden Mengüloğlu, bu sayede uygulama yapılmayan alanlarla arasındaki farkın gözlemlenebildiğini, verim ve kalite sonuçlarının da bu şekilde ortaya konulabileceğini aktardı.
Mengüloğlu, bugüne kadar Uşak, Denizli, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, İzmir, Sakarya, Muğla, Isparta, Kars, Konya, Trabzon, Eskişehir ve Adana illerinde uygulamalı eğitimler düzenlendiğini, hasat dönemlerinde yapılan tarla günleriyle sonuçların çiftçilerle paylaşıldığını kaydetti.
Leonardit kullanılarak üretilen TKİ-Hümas sayesinde, toprakların kimyasal gübre kaynaklı kirliliğe maruz kalmasının önüne geçilmesinin hedeflendiğini belirten Mengüloğlu, “Ayrıca ithal edilen kimyasal gübre hammaddesi oranını azaltmayı, bu sayede tarım topraklarımızı iyileştirerek verimli hale getirmeyi ve milli ekonomimize katkı sağlamayı amaçlıyoruz.” dedi.
Mengüloğlu, tarımsal faaliyetlerde 50 santimetrelik üst toprağın çok önemli olduğunu, canlı toprak yoksa verimin de düşük kalacağını vurguladı. Proje kapsamında, bitki ve hayvan atıklarından oluşan organik maddenin mikroorganizmalar tarafından ayrıştırılmasıyla oluşan humusun faydalarının çiftçilere anlatıldığını söyledi. Hümik asidin humuslu toprakta bulunduğunu belirten Mengüloğlu, bu döngünün sağlıklı şekilde oluşması halinde birim alandan alınan verimin artacağını ifade etti.
“Toprak ile Karbon Arasındaki İlişkiyi Anlatıyoruz”
Sanayi devrimiyle birlikte toprak ve su tüketiminde artış yaşandığını hatırlatan Mengüloğlu, şunları söyledi:
“Topraktaki canlı yaşamın gezegen sağlığına etkisini pek düşünmeden tarım yaptık. Bin yıllar içinde oluşan toprağı aşırı işleme, vahşi sulama ve kontrolsüz ilaçlamalarla canlılığını kaybettirdik. Toprak ile karbon arasındaki ilişkiyi çiftçilerimize anlatmaya çalışıyoruz. Humuslu toprak verimli topraktır. Humus oluşumunda mikroorganizma faaliyeti çok önemlidir. Mikroorganizmalar organik maddeyi ayrıştırmak için enerjiye ihtiyaç duyar, bu enerjiyi de karbondan alırlar. Eğer karbonu toprağın altına indirip topraktaki canlı yaşamını sağlayabilirsek, ekolojik döngünün çalışmasını sürdürebiliriz.”
Küresel ısınma nedeniyle yağış rejimlerinin bozulduğuna, sel ve kuraklık gibi aşırı hava olaylarının tarım üzerindeki olumsuz etkisinin arttığına dikkati çeken Mengüloğlu, şunları kaydetti:
“Topraktaki organik madde miktarı azaldığında su, toprağın gövdesine ulaşamıyor. Ancak hümik asit sayesinde toprağın su tutma kapasitesi artırılabiliyor ve su toprakta daha uzun süre kalabiliyor. Çiftçilerle yaptığımız eğitimler sonucunda hümik asit kullanımı sayesinde gübre etkinliği arttı ve özellikle sebzelerde ciddi verim artışı elde edildi.”
Mengüloğlu, proje kapsamında örtü bitkileri, yeşil gübreleme, malçlama ve planlı otlatma gibi koruyucu toprak yöntemleri konusunda da eğitimler verildiğini belirtti.
Atmosferdeki karbonun toprak altına tutulduğu bir senaryoda küresel ısınmada 1,5 derecelik kritik sınırın korunabileceğine işaret eden Mengüloğlu, “Toprağın karbonunu koruyabilmek için minimum toprak işleme yöntemlerine geçmek gerekiyor. Projemiz kapsamında verdiğimiz bu eğitimlerde hümik asidin bulunduğu humuslu tabakayı koruyucu yöntemlerin tamamını anlatıyor ve iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz.” dedi.
Mengüloğlu, çiftçilerin olumlu geri bildirimleri doğrultusunda projenin tüm illere yayılması için çalışmaların sürdüğünü sözlerine ekledi.




