Şanlıurfa'nın Atatürk Caddesi üzerinde yer alan tarihi Köy Yatı Mektebi, günümüzde Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü binası olarak hizmet vermeye devam ediyor. Bu yapı, hem Cumhuriyet dönemi eğitim tarihinin hem de Şanlıurfa'nın kültürel mirasının önemli örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Yapının İnşa Süreci ve Tarihçesi
Kesme taştan inşa edilen, iki katlı ve U planlı mimariye sahip bu tarihi bina, 1930'lu yıllarda dönemin mutasarrıfı Münir Bey tarafından tamamlandı. İlk olarak Sanayi Mektebi olarak planlanan yapı, daha sonra çevre köylerden gelen kız öğrencilerin eğitim görmesi amacıyla yatılı okul olarak kullanılmaya başlandı.
Eğitim Amacı ve Kullanım Alanları
Cumhuriyetin ilk yıllarında, kırsal bölgelerdeki çocukların eğitimi için kurulan köy yatı mektepleri, öğrencilere hem akademik hem de mesleki eğitim sağlamayı amaçlıyordu. Şanlıurfa’daki bu okulda da öğrenciler; tarım, hayvancılık, el sanatları gibi alanlarda eğitilirken, aynı zamanda sosyal ve kültürel gelişimlerine yönelik dersler alıyorlardı.
Restorasyon ve Günümüzdeki Durumu
1993 yılında Şanlıurfa Valiliği tarafından restore edilen bina, bir süre İl Özel İdaresi olarak hizmet verdi. 2005 yılında ise Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne devredildi. 4200 m²'lik alana sahip olan yapı, restore edilerek “Kültür Bahçesi” adı altında sosyal etkinliklere uygun bir alan hâline getirildi.
Bahçeye, Haleplibahçe Amazon Mozaikleri, Göbeklitepe stelleri ve Edessa Mozaikleri gibi önemli kültürel değerlerin kopyaları yerleştirildi. Böylece bina sadece hizmet binası değil, aynı zamanda ziyaretçilerin tarihi izleyebileceği bir kültürel mekâna dönüştü.
Mimari Özellikleri
Urfa taş işçiliğinin özgün örneklerinden biri olan bu yapı, dönemin mimari anlayışını yansıtan detaylarla bezenmiştir. Kesme taş kullanılarak inşa edilen iki katlı bina, hem sağlam yapısıyla hem de özgün U planıyla dikkat çeker.
Bugünkü Kullanımı
Günümüzde Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak kullanılan bina, Şanlıurfa’nın kültürel belleğini yaşatırken, ziyaretçilere açık bir kamu kurumu olarak kent yaşamına katkı sunmaktadır. Tarihi ve kültürel dokusuyla geçmişle günümüz arasında bir köprü kuran bu yapı, yerli ve yabancı konuklar için eşsiz bir deneyim alanı oluşturmaktadır