Şanlıurfa’da 12 yıldır kitabevi işleten Nazım Gökel, kentin kitap okuma kültürüne katkı sağlamak için büyük bir özveriyle çalışıyor. Gökel, sadece kitap satışı yapmadıklarını, aynı zamanda gelenlerle bir aile ortamında kitaplar üzerine sohbet ettiklerini, karşılıklı kitap önerilerinde bulunduklarını belirtiyor.
“Herkesin okuma zevki farklı” diyen Gökel, kişisel gelişim kitaplarından psikolojiye, edebi romanlardan Türk ve dünya klasiklerine kadar birçok türde kitabın okunduğunu ifade ediyor. Gençlerin son dönemde Vetvet tarzı kitaplara ilgi gösterdiğini, Sabahattin Ali ve Yaşar Kemal gibi yazarların da hâlâ yoğun ilgi gördüğünü söylüyor.
"Okuma Oranı Düşük, Ama Değiştirmeye Kararlıyız"
Nazım Gökel, Şanlıurfa’daki kitap okuma oranının düşük olduğunun farkında olduklarını belirterek, “Bu yüzden insanlara kitap okumayı bir alternatif değil, bir ihtiyaç olarak sunmaya çalışıyoruz. Kitaplar üzerine sohbet ettiğimizde, etkisi daha kalıcı oluyor. Gelenler burada huzur buluyor, yeniden geliyorlar” diyor.
Tavsiye Ettiği Kitaplar Hayata Dokunuyor
Kitabevinde okurlar için ayırdığı 7-8 kitaptan özellikle üçünün üzerinde duran Gökel, bu kitapların hayatlara olumlu katkı sunduğunu söylüyor:
-
Filozof Meşe: “Sorumluluk temalı, mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.”
-
İnsan Neyle Yaşar? – Tolstoy: “Her okuyucunun en az bir kez okuması gerekir. Okuduktan sonra insanların hayatında olumlu bir değişim olduğunu bizzat gözlemliyoruz.”
-
İnce Memed – Yaşar Kemal: “Mutlaka okunmalı. 4 ciltten oluşan bu eser, yanlış bilmiyorsam 44 yıl içinde tamamlanmış. Gerçek bir edebiyat şaheseri.”
Gökel, kitapların yalnızca bilgi değil, ruhsal bir iyileşme aracı olduğunu da vurguluyor.
“Mürekkebin Akmadığı Yerde Kan Akar”
Nazım Gökel, sözlerini şu anlamlı cümleyle bitiriyor:
“Okumadığımız her gün karanlıktayız. Mürekkebin akmadığı yerde kan akar. Biz artık bunları istemiyoruz.”
Nazım Gökel’in kitabevi, Şanlıurfa’da sadece kitap satılan bir dükkân değil; aynı zamanda düşünen, tartışan ve birlikte öğrenen bir toplumun filizlendiği bir mekân haline gelmiş durumda.
