Yenikapı Mitingi bu ülkenin, bu milletin vatanseverliğini 15 Temmuzdan sonra düşmanlarına bir kez daha göstermişti hiç şüphesiz.

Yenikapıda, kendini yerli ve milli sayan herkes oradaydı.Mitinge katılan tüm liderler ülkesi ve milleti konusunda o gün ayrı bir coşkulu idi ancak özellikle günün en etkileyici konuşması ve duygusal çıkışı da sayın Devlet Bahçeli tarafından yapıldı diyebiliriz rahatlıkla...

Son yıllarda milletçe yaşadığımız hadiselere bakınca bir aksiyon filminde izleyip te inanamayacağımız ' Hadi canım bu kadar da olur mu ? ' diyebileceğimiz şeyler yaşadığımıza inanıyorum. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın maruz kaldığı bu müdahaleler ve saldırılar, uğradığı ihanetler ' Diriliş dizisini aratmıyor hakikaten. Allah ülkemizin birliğini,dirliğini,düşmanlara karşı mukavemetini arttırsın, tüm vatandaşlarımıza siyasi bilinç versin..

15 Temmuz kalkışmasının, ülkemizde tetikçileri ve piyonları olan bir dış organizasyon olduğundan şüphe yok. Aslında bundan önceki 17-25 Aralık, MİT tırları gibi hükümete karşı yapılan müdahalelerin de çatı aday, blok hükümet gibi siyaset mühendisliklerinin de aynı mihraklarla danışıklı dövüşüklü ve içerde de bir eksik bir faza ama ana taşıyıcısı aynı olan programlar olduğu gün ışığı gibi ortada. Din kisvesi altında önceleri kendini eğitim gönüllüsü veya sivil toplum hareketi olarak lanse eden bu örgüt devlet içindeki yapılanmasından faydalanarak yaptığı dinlemeler ve devlet iradesine ters düşen eylemleriyle
önce ' Paralel Yapı ismini almış, ülke siyasetini yönlendirme adına işlenen bazı cinayetler ve toplumsal olaylardaki etkileri üzerine şüpheler ve deliller konuşulurken en son gerçekleştirdiği 15 Temmuz kalkışması ile de artık silahlı bir örgüt; ’’ FETÖ ’’ terör örgütü olarak milletin karşısındadır. Şimdi incelediğimiz zaman bazı tarihsel dönüm noktalarında bu yapılanmanın rolü çok daha net görülebilmektedir. 28 Şubatta Erbakan Hocaya ' Beceremediniz ,bırakın manşeti atan bu yapı, bugün tüm desiselerine rağmen bir türlü bıraktıramadığı Tayyip Erdoğana son olarak milletin silahlarını yine millete doğrultma ihanetiyle müdahaleye kalkışmıştır. Bu gün çok daha net olarak görülen bu hıyanet acaba tarihin karanlık noktalarında kimbilir daha kaç defa yerini almıştır, bu konu şimdi herkes tarafından dillendirilmekte ve konuşulmaktadır.Batının piyonluğuna soyunmuş ve dinle aldatma yolunu seçmiş, muhabbet fedailiği iddiasından darde seviciliğe ve darbeciliğe giden bu ihanet yolu ibretlik bir hikayedir herkes için...

Bizim ülke olarak bağımsızlık iddiamız, kimsenin tasallutuna girmeme irademiz ve azmimiz devam ettiği müddetçe dışarıdan kumandalı olarak ve içerdeki maşaların da katılımıyla bu saldırıların özelikle terör saldırıları olarak devam edeceği son Elazığ, Van, Gaziantep saldırılarında görüldüğü gibi açıkça görülüyor. Bu durumda millet olarak yapılabilecek en önemli şeylerden biri hiç kuşkusuz içimizdeki aldatılmış bu maşaların sayısını azaltarak bu baskıyı güvenlik güçlerinin de mücadelesi ile en aza ve en az hasarlıya dönüştürmek yapılabilecek en doğru şey olarak görünüyor...

Dünya’ da daha adil ve insani bir sistem egemen olmadıkça, özellikle bizler gibi adalet arayanların, ’’ Dünya 5ten büyüktür’’ diyenlerin pek rahat edebileceği de görünmüyor.Rabbim ülkemizi ve tüm müslümanları muhafaza etsin…