, Ahmet Bahçıvan iş merkezinde yaklaşık olarak haftada 2 sefer hırsızlık oluyor ve bize sahip çıkan kimse yok. Karakola gidiyoruz kamera kayıtlarını da çıkardık baktık ve buraya ilk gelen polis arkadaş, bu hırsız kolay yakalanır dedi. Oysa 4 ay oldu, karakola gittim ve bir şey yapamıyoruz dediler, benim malım gitti.
Kara, Hırsızlık olaylarında asayişin arttırılmasının mutlaka faydası olur ama hepimizin de bildiği gibi hırsızlar, hırsız doğmuyor. Çoğu hırsız da toplumsal şartların ittirmesiyle hırsızlaşıyor özellikle ekonomik şartlar, hırsızlık sayısının artması elbette asayiş ile ilgili bir durum ama temel de ekonomik bir mesele.
Sarısu; Ahmet Bahçıvan iş merkezi belki 10 defa hırsızlar bizim elektrik kablolarını, internet kablolarını kestiler ve buna biz çözüm bulamadık. Sayın valimizden ricamız bir an önce bu hırsızlığa bir çözüm bulmasıdır. Ahmet Bahçıvan iş hanı olarak bütün esnaflarımız şikâyetçidir, kamera kayıtları olduğu halde bir türlü çözüm bulunamadı.
Mehmet Emin ,Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; Yeni valimiz görevine başladı öncelikle Allah hayırlı ve uğurlu etsin, valimiz bizim başımızın tacıdır, bir valinin görevi şehre sahip çıkmaktır. Şehrimizin trafik sorununu çözmesini istiyoruz biz vatandaş olarak, yeni valimizden. Sorunlar tabi rapor olarak kendisine gidiyordur, vali demek baba demektir, baba demek bütün evlatlarını bir tutmak demektir. Bir diğer sorunuz da, biz caddeler de esnafın masa attığı yerlerden geçemiyoruz, ailemizle çıkıyoruz, kaldırımdan geçemiyoruz Sarayönü caddesi olsun, Ahmet Bahçıvan iş merkezi olsun, bu yollar sadece bir kişinin değildir, bu yaya yoludur. Sen buralara masa atıyorsun, motorunu park ediyorsun, insanlar da saygı yok, sevgi yok, sen benim böyle yaparak hakkıma saygı duymuyorsun bari Allah"tan kork. Diğer bir sorunumuz da, hırsızlık olayları çok oluyor, Ahmet Bahçıvan iş merkezinde yaklaşık olarak haftada 2 sefer hırsızlık oluyor ve bize sahip çıkan kimse yok. Karakola gidiyoruz kamera kayıtlarını da çıkardık baktık ve buraya ilk gelen polis arkadaş, bu hırsız kolay yakalanır dedi. Oysa 4 ay oldu, karakola gittim ve bir şey yapamıyoruz dediler, benim malım gitti, benim canım yanmış, kazanç yok, her şey pahalı ama buradan da gidemiyoruz. Maalesef hırsızlık yapmış ama yakalanmıyor, yakalandığı zaman da duyuyoruz ki, polislerimizi yakalıyor savcı da aynı saatte bırakıyor. Yeni gelen valimiz hırsızlık olaylarına el atarsa çok seviniriz, biz valimizi gördüğümüz zaman titriyoruz, seviyoruz, ben şahsen valimizi gördüğüm zaman heyecanlanıyorum, her söylediği lafa da şüphesiz inanıyorum ve inanmak zorundayız çünkü güveniyoruz. Bizleri koruyan onlardır, bizim polisimiz, askerimiz, yöneticilerimiz, mülki amirlerimiz, tabi herkese de bir polis dikemezsin fakat bu sorunlarımıza valimiz el atarsa seviniriz, Sayın Salih Ayhan valimizden rica ediyoruz.

Cevher Kara Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; Eğer bir yerde vali varsa oranın sorumluluğu her anlamda kendisine aittir, kanunda bu şekilde düzenlenmiştir. Vali, Veli aynı köklerden gelen kelimeler, burayı idare edecek, buraya velilik edecek. Gelen valimizin geçmiş performansını bilmiyorum ama Urfa zor bir şehir, Urfa kolay idare edilebilecek bir şehir değil. Urfa bir yönüyle çok kolay bir yönüyle de çok zor çünkü genel anlam da sakin seyreden bir şehir ama altında fay hatları olan bir şehir. Ve sorun çözme iradesinin çok güçlü bir adamın gelmesi lazım, geçmişte bu tartışıldı, süper güçlü valiler en azından belli yerlere diye. O şemaya benzer bir idari çözüm olmadığı sürece ben şahısların pek bir şey yapabileceklerine ben inanmıyorum. Temel de yetkilerin arttırıldığı, karar alabilen örneğin trafiğe kapatma, açma veya Urfa"da ki sorunlu yerlerin idaresi, düzeltilmesi gibi şeyler de daha fazla yetkiye sahip insanların olması gerekir bana göre. Vali var, belediye başkanları var, ilçe belediyeler var buralar da yetki çatışması da yer yer oluyor. Bir valinin yapabileceği iyi niyetliyse o kadar bir şey yapabilir. Hem elinde bir sihirli değenek ile gelmez hem de kendisinin karşısında olan hareketli bir varlık, halk dediğimiz canlı, iradesi olan bir şey. O da kendince bazı tavırlar sergiliyor o yüzden çözümlerin diyalog ile halkı ikna ederek en fazla yapılabilir Urfa"da o da yine mesele bir şey. Hırsızlık olaylarında asayişin arttırılmasının mutlaka faydası olur ama hepimizin de bildiği gibi hırsızlar, hırsız doğmuyor. Çoğu hırsız da toplumsal şartların ittirmesiyle hırsızlaşıyor özellikle ekonomik şartlar, hırsızlık sayısının artması elbette asayiş ile ilgili bir durum ama temel de ekonomik bir mesele. İnsanlar hırsızlık yapmak zorunda kalıyor bunu mazeret bulmak için söylemiyorum, benimde geçenler de iş yerime hırsız girdi bilgisayarımı çaldı, hoparlörlerimi çaldı. Bir kısmını geri aldık, baktım 15 – 16 yaşlarında bir çocuk annesi ve babası gelmiş ağlıyor, şikâyetçi de olmadım çünkü şikâyetçi olduğum zaman bu çocuğun ıslah edileceğine de inanmıyorum. Yakalanması, önlenmesi bir meseledir, önemlidir bunda da bekçi ve polisin büyük katkısı vardır. Bizim orada da hırsızlık olduğunu düşünmüyorum, hırsızlık oldu ama bekçilerin tembelliğinden olmadı, Şehitlikte, meteoroloji caddesinde, bu yüzden olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu sosyal bir mesele, bir kanun meselesinden önce sosyal bir mesele, insanlar niçin hırsızlık yapıyor? Niçin bu seviyeye kadar geliyor? Bunları ülkeyi yönetenlerin düşünmesi lazım, diğer kısmı, siz insanlara gerçekten asgari yaşam şartları sağlarsınız, bunun garantisini verirsiniz akabinde lüks için veya daha zengin olmak için hırsızlık yaparsa ona en ağır cezalar da verirsiniz ve yakalarsınız da. Ama bugün eğer adam, bin liralık hoparlörü 100 liraya satıyorsa bu adamın demek gerçekten 100 liraya ihtiyacı var. Çünkü o onunla zengin olmayacak, onunla araba almayacak, onunla ev almayacak, onunla Maldivlere kaçmayacak. O parayla belki bir pantolon alacak, ben yakın zamanda hırsızlığa maruz kalmış bir insan olarak konuşuyorum, bunun önlenmesi lazım bana kalırsa.

Fadıl Sarısu Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; Yeni valimize görevinin bir esnaf olarak öncelikle hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum, Şanlıurfa"mıza hoş geldiniz, bizim bir yurttaş olarak beklentilerimiz vardır. Fiyatlarda ki pahalılığın ve özellikle sebze ve meyvede ki fiyat artışlarının önlenmesini istiyoruz, Şanlıurfa bir tarım ilidir ama maalesef fiyatlar uçuk durumda. Pazar alışverişine gidemiyorsun bunlara bir fiyat araştırılması yapılmasını istiyoruz. Diğer konu özellikle Ahmet Bahçıvan iş merkezinin 15 yıllık esnafı olarak özellikle güvenlik anlamında çok yetersizdir, gece bekçilerini neredeyse hiç görmüyoruz. Gerçekten bu yüzden insanlar geceleri rahatça dışarı çıkamıyor, dışarıda huzurla yürüyemiyor. Şanlıurfa"nın merkezi bir yerindedir Ahmet Bahçıvan iş merkezi belki 10 defa hırsızlar bizim elektrik kablolarını, internet kablolarını kestiler ve buna biz çözüm bulamadık. Sayın valimizden ricamız bir an önce bu hırsızlığa bir çözüm bulmasıdır. Ahmet Bahçıvan iş hanı olarak bütün esnaflarımız şikâyetçidir, kamera kayıtları olduğu halde bir türlü çözüm bulunamadı. Geçen hafta 3 gün elektriksizdik, esnafların hırsızlar tarafından elektrik kablolarının kesilmesinden dolayı Tedaş geldi 3 gün boyunca uğraştı zor bela yaptı ve dünyanın masrafı oldu. Bizim buraya güvenlik olursa veya gece bekçileri görevlendirilirse seviniriz bizim valimizden ricamız budur. Sonuçta burası Şanlıurfa"nın merkezidir ve buraya el atılırsa seviniriz.

Muhabir: Haber Merkezi