Urfa'nın tarihi camileri çoktur. Bunlardan bazıları kiliseden camiye çevrilmiş, bazıları da yıkılmış olan kilisenin yerine yapılmıştır. Mevzu bahis olan Circis Peygamber Camii de kiliseden camiye çevrilen camilerdendir. İl Müftülük binasının hemen yanında olmasından dolayı halk arasında daha çok "Müftülük Camisi" olarak bilinmektedir. İl merkezinde, Kamberiye Mahallesi'nde bulunmakta olup, çevresindeki yapılardan dolayı ara bir sokakta kalmaktadır.

Caminin yerinde, 5. yüzyılda Piskopos Hiba tarafından yaptırılan "Aziz Sergius Kilisesi" bulunmaktaymış. Kilise, bulunduğu konum olarak Urfa surlarının dışında olduğundan, kenti ele geçirmek isteyenlerin ilk hedef aldıkları yerlerden biri olmuştur. 503 ve 580 yıllarında iki defa tahrip edilmiş, daha sonra 8. yüzyılda Abbasi Halifesi El Mansur tarafından ve 11. yüzyılda Selçuklular tarafından da ciddi zarar görmüş ve nihayetinde yıkılmıştır.

Yıkılan bu kilisenin yerine "Şehit Aziz Circis" (St. George) adına yeni bir kilise yapılmıştır. Şu anki cami, bu kilisenin camiye çevrilmesiyle son halini almıştır. Caminin içinde Süryanice ve Arapça olmak üzere iki kitabe bulunmaktadır. Bu kitabelerden Süryanice olanda anlaşıldığı üzere, 1844 yılında kilise bironarımdan geçmiştir. Arapça olanda ise Sultan Abdülmecid döneminde onarıldığı yazılmaktadır.

Kilisenin camiye çevrildiği tarih ve dönüştürülme işlemini gerçekleştiren kişi, caminin giriş kapısının yanındaki kitabeden öğrenilmektedir. Bu kitabeye göre cami, Çarhoğlu Muhammed tarafından 1965 yılında camiye dönüştürülmüştür. Çarhoğlu ailesi bu camiden başka camiler de yaptırmış ve birçok camiye katkıda bulunmuştur. Kiliseden camiye çevrilirken yapının orijinalliği korunmaya özen gösterilmiştir.

Caminin adını aldığı "Circis Peygamber", Hazreti İsa'dan sonra yaşamış bir azizdir. Hristiyanlık dininin hükümlerini devam ettirmiş ve bu inancı geniş bir coğrafyada yaymıştır. Dönemin putperestlerine Allahu Teâlâ'ya inanmaları için tebliğlerde bulunmuş, bu sebeple de birçok işkenceye maruz kalmış ve sonunda öldürülmüştür. Aziz Circis, ticaretle uğraşır, kazandığı malı mülkü ihtiyaç sahiplerine dağıtırmış. Bu zatın birçok mucizeye imza atmasının yanında, "Peygamber" olarak anılmasının en önemli nedeni, ölümünden önce üç kez ölüp dirildiğine inanılmasıdır.

Kilise, camiye çevrilmeden önce bir dönem askeri depo, bir dönem de "Ofis" olarak kullanılmıştır. Uzun bir süre ofis olarak kullanıldıktan sonra "Zirai Aletler Deposu" olarak değerlendirilmiştir. Kilisenin bahçesinde traktör parçaları, biçerdöver parçaları gibi malzemeler konulmuş; daha sonrasında ise kilise ve bitişiğindeki "Papazın Evi" denilen yer Çarhoğlu Muhammed tarafından satın alınarak camiye dönüştürülmüştür.

Cami şu an hâlâ aktif olarak ibadete açıktır. Urfa merkezde olduğundan ulaşımı kolay ve merkezi konumdadır. Ancak dar ve ara bir sokakta kaldığından, yol üstünde bulunmadığı için turizm açısından pek değerlendirilememektedir.