Karakuş; Terzicilik şuanda ölmüş bir meslektir üç ay çalışıyoruz dokuz ay yiyoruz. Gençler günümüzde hep hazır kıyafetler giyiyorlar. Biz burada markalaşmış firmalarla mı yarışacağız bizim bu firmalarla baş etmemiz mümkün değil. Sadece merakı olanlalar arada gelip diktiriyorlar.
tüm terziler bu durumda terziler evlerini geçindiremiyor herkes devletten bir destek alıyor biz terziler neden alamıyoruz biz esnaf olarak bir kredi bile çekemiyoruz.
Esnafın durumu zaten ortada çözüm olarak çiftçiye desteklemeler verdiği gibi esnafa da destek verebilirler sigortaları bağ kurları olsun vergi desteklemeleri versinler ki esnaf kendini toparlayabilsin. Çiftçilere destek veriyor.
SİZİ TANIYABİLİRMİYİZ?
Ben Mehmet Karakuş Şanlıurfalıyım. Terzicilik yapıyorum.
BU İŞE MERAKINIZ NASIL BAŞLADI?
Daha çok küçük yaşlarda babamız bizi bu tezgâha koydu o günden beridir bu işi yapıyoruz. Toplamda otuz yıldır bu mesleği yapmaktayım. Keşke babamız bizi bu mesleğe koymasaydı. Çünkü yaklaşık yirmi yıldır iş yapamıyoruz. Terzicilik şuanda ölmüş bir meslektir üç ay çalışıyoruz dokuz ay yiyoruz.
Hazır kıyafet ise dikilen kıyafet arasında fark nedir?
Gençler günümüzde hep hazır kıyafetler giyiyorlar. Biz burada markalaşmış firmalarla mı yarışacağız bizim bu firmalarla baş etmemiz mümkün değil. Sadece merakı olanlalar arada gelip diktiriyorlar. Biz halkımıza diyoruz ki gelin bu markalaşmış firmaların kıyafetlerinin aynısını size dikelim aynı ürünü çıkarmadık mı ürünü bize geri verin diyoruz bizim burada diktiğimiz kıyafetlerde herhangi bir kabarma olmuyor. Çamaşır makinelerinde rahatlıkla yıkanabilir kıyafetler dikiyoruz. Markalaşmış firmalardan aldığınız kıyafetleri siz yıkayamazsınız aldığın para kadarda kuru temizlemeye veriyorsunuz.
Bu mesleğin kazanç durumu nasıl
Biz burada el emeği göz nuru veriyoruz her diktiğimiz kıyafete buraya gelen müşteriler her dikiş için bizimle pazarlığa girerler inanınki bizim bu şekilde bu meslekten bir kazancımız olmuyor. bu sorun sadece bende değil tüm terziler bu durumda terziler evlerini geçindiremiyor herkes devletten bir destek alıyor biz terziler neden alamıyoruz biz esnaf olarak bir kredi bile çekemiyoruz benim kendim işlediğim bir yerim vardı işler olmadığından dolayı kapattım şuanda arkadaşımın yanın da çalışıyorum. Şuanda esnafın durumu çok kötü esnaf kan ağlıyor işler olmuyor. Buradan cumhurbaşkanımıza sesleniyorum esnafın durumunu görün sizin yanınızdaki danışmanlarda bir hata var sizi yanlış yönlendiriyorlar. Gerçekten esnaf bitmiş durum da bu duruma bir el atsanız çok iyi olacak kredi kartlarımıza haciz gelmiş ödeme yapamıyoruz. İş olmadığından dolayı borçlarımızı ödeyemiyoruz. Çoğu esnaf iş yerlerini kapatıyor iş olmadığından dolayı artık bir çay parası veremeyecek duruma geldik. Devletimizin bir an önce bu duruma bir çözüm bulması gerekiyor. Sabah gelip dükkânı açıyoruz iş yapmadan akşamları kapatıp evlerimize gidiyoruz. Günü kurtarsak Allaha şükrediyoruz. Çoğu zamanda gün boyu hiçbir iş yapmadığımız da oluyor. Ben çocuklarım hasta olduğun da hastaneye götüremiyorum ama Suriyelilere her türlü tedaviyi bedava yapıyorlar. Suriyeliler gelip burada iş yerleri açmışlar gayet güzel bir şekilde işlerini yapıyorlar ama onlara verilen paralar bizim esnafın cebinden çıkıyor. Bırakın onlarda bizimle aynı ücreti ödesinler. Onlara verdiğimiz parayla Türkiye şimdi çok daha farklı yerlerde olurdu ve bizde bu kadar sıkıntılı durumlara düşmezdik.
SİZCE BU DURUMA BİR ÇÖZÜM OLARAK NE YAPILABİLİR?
Esnafın durumu zaten ortada çözüm olarak çiftçiye desteklemeler verdiği gibi esnafa da destek verebilirler sigortaları bağ kurları olsun vergi desteklemeleri versinler ki esnaf kendini toparlayabilsin. Çiftçilere destek veriyor devlet fakat çiftçi hiçbir şey yapmıyor. Pamuğu eker ister geliri olsun ister olmasın umurunda değil çünkü desteklemeyi alıp cebine koyuyor. O parayla araba alırlar çocuklarını her yıl evlendirirler. Esnaf ise burada günü kurtarmaya şükretsin. iftçiler köylerde hayvan beslemiyorlar her türlü ev eşyası var en basitinden tavuk bile beslemiyorlar. Yumurta almak için gelip şehirden alıyorlar ama her şeyin de desteklemesini alıyorlar. Her yıl bir ürün pahalı oluyor peki bu çiftçiye verdiğiniz desteklemeler nereye gidiyor. Devletimizin düzenli bir şekilde uygulamalar yapmalıdır düzene uymayanlarda en ağır cezalar versinler. Bana diyorlar ki git tekstillerde asgari ücretle çalış bu para benim geçimimi sağlamaz ki beş çocuk babasıyım evim kira ben nasıl bu parayla geçineyim. eskiden Urfa da hayat böyle değildi şimdi hayat çok pahalı olmuş hiçbir şey alamıyorsun . her şeye zam gelmiş.
BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
Ben teşekkür ederim.
Terzilik Nedir ?
Terziliğin Tarihi ;
Yıllar yılı önemini koruyan bir zanaat olarak görebileceğimiz terzilik hizmeti zaman içinde çeşitli değişikliklere uğrasa da halen saygı duyulması gereken bir faaliyettir. Diğer zanaat türleri gibi herkesin olamayacağı ve özel yetenek isteyen terzilik işleri hayatımızın önemli ihtiyaçlarından biri olan kıyafet ve giyinme ihtiyacımızın daha nitelikli ve istediğimiz bir şekilde olabilmesi için yardımlarına ihtiyaç duyduğumuz kişilerdir. Hem istediğimiz model ve kumaşlardan yararlanarak dikimi yapılan kıyafetlerin yanı sıra mevcut kıyafetlerimizin istediğimiz tarzda değiştirilmesi ve tamir ve onarımının yapılması da bu kişilerin ellerinden geçer. Bu hizmetlerin sağlıklı şekilde gerçekleşmesini sağlayan terzilerin kendine has bazı özellikleri bulunmaktadır.
Bunlara değinecek olursak : bu kişilerin şekil ve uzay bilgisine hakim, bütün ve parçalar arasında ilişki kurabilme yeteneğine sahip ve bu sayede tasarım konusunda etkin olan, el ve parmaklarını ustalıkla, göz ve ayaklarını da uyumlu bir şekilde kullanabilen renkler ve dikiş ayrıntılarını algılayabilen,dikkatli, sabırlı, hesap kitap işlerine hakim, titiz, anlayışlı ve farklı görüşlere ve yeniliklere açık kişiler olması gereklidir. Bu detayların bazıları esnaflık kavramının gereksinimlerinden olup bazıları ise doğrudan terzi işlemleri ile ilgilidir.
Özellikle dikim işi yapan terzi atölyelerinde dikim işlemlerinin gerçekleştirileceği daha büyük dikiş makineleri bulunmakla beraber daha küçük olup da sadece tamirat hizmetleri veren terzilerde küçük dikiş makineleri bulunmaktadır. Bununla birlikte her terzilik faaliyeti yapan kişilerin kullandığı kendilerine özel malzemeler bulunmaktadır. Bunlara kumaş, astar, ibrişim, iplik, masura, düğme, dikiş makinesi, ütü masası, biçki masası, overlok makinesi, ütü, makas, mezura, gönye, çeşitli makaralar ile kol tahtası, çıtçıt, eğri cetvel, düz cetvel, dikiş iğnesi, toplu iğne, ütü yastığı, yüzük, fermuar, prova aynası, ölçü defteri gibi malzemeleri örnek verebiliriz.
Peygamber Mesleği Terziliğin Tarihi
Terzilik; târihi çok eskilere dayanan bir meslektir. İlk insan ve ilk peygamber Âdem aleyhisselâm zamânından beri insanlar giyinme ihtiyaçlarını dokuma, deri ve buna benzer şeylerden elbiseler dikerek karşılıyorlardı. Daha sonraları kumaş dokuma sanatı gelişti. Dokunan bu kumaşları kesip biçme, dikip süsleme, insan vücûduna uydurma durumu ortaya çıktı. Bu işin ortaya çıkması, terziliğin ilk adımı oldu.
Kur’ân-ı kerîmde ismi geçen, ilk defâ kalemle yazı yazan İdris aleyhisselâm, ok ve yay kullanmanın yanında terzilik mesleğini de insanlara öğretti. Bunun için İdris Peygambere (aleyhisselâm), terzilerin ve âlimlerin pîrî dendi. Yüz seksen kadar da şehir kurduğu rivâyet edilmektedir.
tüm terziler bu durumda terziler evlerini geçindiremiyor herkes devletten bir destek alıyor biz terziler neden alamıyoruz biz esnaf olarak bir kredi bile çekemiyoruz.
Esnafın durumu zaten ortada çözüm olarak çiftçiye desteklemeler verdiği gibi esnafa da destek verebilirler sigortaları bağ kurları olsun vergi desteklemeleri versinler ki esnaf kendini toparlayabilsin. Çiftçilere destek veriyor.
SİZİ TANIYABİLİRMİYİZ?
Ben Mehmet Karakuş Şanlıurfalıyım. Terzicilik yapıyorum.
BU İŞE MERAKINIZ NASIL BAŞLADI?
Daha çok küçük yaşlarda babamız bizi bu tezgâha koydu o günden beridir bu işi yapıyoruz. Toplamda otuz yıldır bu mesleği yapmaktayım. Keşke babamız bizi bu mesleğe koymasaydı. Çünkü yaklaşık yirmi yıldır iş yapamıyoruz. Terzicilik şuanda ölmüş bir meslektir üç ay çalışıyoruz dokuz ay yiyoruz.
Hazır kıyafet ise dikilen kıyafet arasında fark nedir?
Gençler günümüzde hep hazır kıyafetler giyiyorlar. Biz burada markalaşmış firmalarla mı yarışacağız bizim bu firmalarla baş etmemiz mümkün değil. Sadece merakı olanlalar arada gelip diktiriyorlar. Biz halkımıza diyoruz ki gelin bu markalaşmış firmaların kıyafetlerinin aynısını size dikelim aynı ürünü çıkarmadık mı ürünü bize geri verin diyoruz bizim burada diktiğimiz kıyafetlerde herhangi bir kabarma olmuyor. Çamaşır makinelerinde rahatlıkla yıkanabilir kıyafetler dikiyoruz. Markalaşmış firmalardan aldığınız kıyafetleri siz yıkayamazsınız aldığın para kadarda kuru temizlemeye veriyorsunuz.
Bu mesleğin kazanç durumu nasıl
Biz burada el emeği göz nuru veriyoruz her diktiğimiz kıyafete buraya gelen müşteriler her dikiş için bizimle pazarlığa girerler inanınki bizim bu şekilde bu meslekten bir kazancımız olmuyor. bu sorun sadece bende değil tüm terziler bu durumda terziler evlerini geçindiremiyor herkes devletten bir destek alıyor biz terziler neden alamıyoruz biz esnaf olarak bir kredi bile çekemiyoruz benim kendim işlediğim bir yerim vardı işler olmadığından dolayı kapattım şuanda arkadaşımın yanın da çalışıyorum. Şuanda esnafın durumu çok kötü esnaf kan ağlıyor işler olmuyor. Buradan cumhurbaşkanımıza sesleniyorum esnafın durumunu görün sizin yanınızdaki danışmanlarda bir hata var sizi yanlış yönlendiriyorlar. Gerçekten esnaf bitmiş durum da bu duruma bir el atsanız çok iyi olacak kredi kartlarımıza haciz gelmiş ödeme yapamıyoruz. İş olmadığından dolayı borçlarımızı ödeyemiyoruz. Çoğu esnaf iş yerlerini kapatıyor iş olmadığından dolayı artık bir çay parası veremeyecek duruma geldik. Devletimizin bir an önce bu duruma bir çözüm bulması gerekiyor. Sabah gelip dükkânı açıyoruz iş yapmadan akşamları kapatıp evlerimize gidiyoruz. Günü kurtarsak Allaha şükrediyoruz. Çoğu zamanda gün boyu hiçbir iş yapmadığımız da oluyor. Ben çocuklarım hasta olduğun da hastaneye götüremiyorum ama Suriyelilere her türlü tedaviyi bedava yapıyorlar. Suriyeliler gelip burada iş yerleri açmışlar gayet güzel bir şekilde işlerini yapıyorlar ama onlara verilen paralar bizim esnafın cebinden çıkıyor. Bırakın onlarda bizimle aynı ücreti ödesinler. Onlara verdiğimiz parayla Türkiye şimdi çok daha farklı yerlerde olurdu ve bizde bu kadar sıkıntılı durumlara düşmezdik.
SİZCE BU DURUMA BİR ÇÖZÜM OLARAK NE YAPILABİLİR?
Esnafın durumu zaten ortada çözüm olarak çiftçiye desteklemeler verdiği gibi esnafa da destek verebilirler sigortaları bağ kurları olsun vergi desteklemeleri versinler ki esnaf kendini toparlayabilsin. Çiftçilere destek veriyor devlet fakat çiftçi hiçbir şey yapmıyor. Pamuğu eker ister geliri olsun ister olmasın umurunda değil çünkü desteklemeyi alıp cebine koyuyor. O parayla araba alırlar çocuklarını her yıl evlendirirler. Esnaf ise burada günü kurtarmaya şükretsin. iftçiler köylerde hayvan beslemiyorlar her türlü ev eşyası var en basitinden tavuk bile beslemiyorlar. Yumurta almak için gelip şehirden alıyorlar ama her şeyin de desteklemesini alıyorlar. Her yıl bir ürün pahalı oluyor peki bu çiftçiye verdiğiniz desteklemeler nereye gidiyor. Devletimizin düzenli bir şekilde uygulamalar yapmalıdır düzene uymayanlarda en ağır cezalar versinler. Bana diyorlar ki git tekstillerde asgari ücretle çalış bu para benim geçimimi sağlamaz ki beş çocuk babasıyım evim kira ben nasıl bu parayla geçineyim. eskiden Urfa da hayat böyle değildi şimdi hayat çok pahalı olmuş hiçbir şey alamıyorsun . her şeye zam gelmiş.
BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
Ben teşekkür ederim.
Terzilik Nedir ?
Terziliğin Tarihi ;
Yıllar yılı önemini koruyan bir zanaat olarak görebileceğimiz terzilik hizmeti zaman içinde çeşitli değişikliklere uğrasa da halen saygı duyulması gereken bir faaliyettir. Diğer zanaat türleri gibi herkesin olamayacağı ve özel yetenek isteyen terzilik işleri hayatımızın önemli ihtiyaçlarından biri olan kıyafet ve giyinme ihtiyacımızın daha nitelikli ve istediğimiz bir şekilde olabilmesi için yardımlarına ihtiyaç duyduğumuz kişilerdir. Hem istediğimiz model ve kumaşlardan yararlanarak dikimi yapılan kıyafetlerin yanı sıra mevcut kıyafetlerimizin istediğimiz tarzda değiştirilmesi ve tamir ve onarımının yapılması da bu kişilerin ellerinden geçer. Bu hizmetlerin sağlıklı şekilde gerçekleşmesini sağlayan terzilerin kendine has bazı özellikleri bulunmaktadır.
Bunlara değinecek olursak : bu kişilerin şekil ve uzay bilgisine hakim, bütün ve parçalar arasında ilişki kurabilme yeteneğine sahip ve bu sayede tasarım konusunda etkin olan, el ve parmaklarını ustalıkla, göz ve ayaklarını da uyumlu bir şekilde kullanabilen renkler ve dikiş ayrıntılarını algılayabilen,dikkatli, sabırlı, hesap kitap işlerine hakim, titiz, anlayışlı ve farklı görüşlere ve yeniliklere açık kişiler olması gereklidir. Bu detayların bazıları esnaflık kavramının gereksinimlerinden olup bazıları ise doğrudan terzi işlemleri ile ilgilidir.
Özellikle dikim işi yapan terzi atölyelerinde dikim işlemlerinin gerçekleştirileceği daha büyük dikiş makineleri bulunmakla beraber daha küçük olup da sadece tamirat hizmetleri veren terzilerde küçük dikiş makineleri bulunmaktadır. Bununla birlikte her terzilik faaliyeti yapan kişilerin kullandığı kendilerine özel malzemeler bulunmaktadır. Bunlara kumaş, astar, ibrişim, iplik, masura, düğme, dikiş makinesi, ütü masası, biçki masası, overlok makinesi, ütü, makas, mezura, gönye, çeşitli makaralar ile kol tahtası, çıtçıt, eğri cetvel, düz cetvel, dikiş iğnesi, toplu iğne, ütü yastığı, yüzük, fermuar, prova aynası, ölçü defteri gibi malzemeleri örnek verebiliriz.
Peygamber Mesleği Terziliğin Tarihi
Terzilik; târihi çok eskilere dayanan bir meslektir. İlk insan ve ilk peygamber Âdem aleyhisselâm zamânından beri insanlar giyinme ihtiyaçlarını dokuma, deri ve buna benzer şeylerden elbiseler dikerek karşılıyorlardı. Daha sonraları kumaş dokuma sanatı gelişti. Dokunan bu kumaşları kesip biçme, dikip süsleme, insan vücûduna uydurma durumu ortaya çıktı. Bu işin ortaya çıkması, terziliğin ilk adımı oldu.
Kur’ân-ı kerîmde ismi geçen, ilk defâ kalemle yazı yazan İdris aleyhisselâm, ok ve yay kullanmanın yanında terzilik mesleğini de insanlara öğretti. Bunun için İdris Peygambere (aleyhisselâm), terzilerin ve âlimlerin pîrî dendi. Yüz seksen kadar da şehir kurduğu rivâyet edilmektedir.