Yapılan araştırmalarda ; Türkiye’de XIX. yüzyılın sonundan başlayarak yaşanan sosyo demografik ve ekonomik dönüşümler, aile yapısının değişmesine ve farklı aile biçimlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu süreçte, geleneksel aile biçimlerinin işlevleri yavaş yavaş ortadan kalkmış ve modernleşme sürecinin getirdiği yeni yaşam biçimlerine uygun aile biçimleri ortaya çıkarak toplumsal yaşamda önemli bir yer tutmaya başlamışlardır .Tek ve doğrusal bir modernleşme sürecinin yerine çoklu ve doğrusal olmayan modernleşme eğilimlerinin de gerçekleştiği bu dönemde, dünyanın farklı coğrafyalarında olduğu gibi, Türkiye’nin sosyodemografik yapısında da önemli değişimler yaşanmıştır. Bu süreçte, Türkiye’de aile yapısının değişimini etkileyen nüfusun sayısal büyüklüğü, yapısı, yerleşim yerlerine göre dağılımı, sektörel dağılımı, doğurganlık seviyesi, doğurganlık normu, doğuşta yaşam süresi, aile kuruluşuna ve evliliğe ilişkin özellikleri, kadının toplumsal konumu, sosyal güvenlik sisteminin yapısı ve belki daha da önemlisi, toplumun zihniyet yapısı önemli değişimlere uğrayarak aile yapısının dönüşmesine neden olduğu belirtilmektedir.
Türkiye’de aile yapısının değişimine yol açan bir diğer faktör, evliliğin kuruluşuna ilişkin özelliklerin özet olarak evlilik yaşı, nikâh türü, evlilik kararı, akraba evliliği vb. zaman içinde değişime uğramış olmasıdır.
TÜİK verilerine göre Şanlıurfa’da 2012 yılında 17 bin 621 kişi , 2013 yılında 15 bin 811 kişi, 2014 yılında 15 bin 584 kişi, 2015 yılında 16 bin 559 kişi, 2016 yılında 16 bin 759 kişi, 2017 yılında 16 bin 106 kişi, 2018 yılında 15 bin 732 kişi, 2019 yılında 14 bin 912 kişi ve 2020 yılında 14 bin 924 evlenme gerçekleşti.
TÜİK verilerine göre Şanlıurfa’da 2012 yılında 638, 2013 yılında 875, 2014 yılında 1123, 2015 yılında 1056, 2016 yılında 996, 2017 yılında 932, 2018 yılında 1184, 2019 yılında 1451 ve 2020 yılında 1198 boşanma olayı gerçekleşti.
Türk aile yapısının korunması için yetkililerin mutlaka gerekli tedbirleri almalarıdır. Türkiye’nin çimentosu Türk aile yapısıdır.