Türkmeneli’ne Olcay oldu KILAVUZ
İmam Hüseyin Savaş
Dünya üzerindeki geri kalmış milletlerin kanını emerek günden güne daha da semiren küresel emperyalist çetelerin son veledi zinası olarak Ortadoğu’ya bırakılan IŞİD isimli terör örgütü, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’ne zemin oluşturmak adına ırzına geçilen Irak’ta ortaya çıkarak oradaki Türkmen soydaşlarımıza saldırmaya, evlerini, ocaklarını yakıp yıkmaya, canlarını almaya başladı… Tabi Türk milletinin düşmanı bir tane değil ki; IŞİD korkusundan silahlarını bırakıp kaçan Irak polisi, 16 Haziran 2014 tarihinde Telafer’de suçsuz, sebepsiz yere nezarette tutulan 60 Türkmen’i kurşuna dizdi, bu olay canımı çok yakmıştı.
Doğu Türkistan’da (Çin), Güney Azerbaycan’da (İran), Kırım’da, Karabağ’da, Suriye’de ve daha birçok yerde devam eden Türklere uygulanan eziyet ve/veya katliam kara kara düşünmeme neden olurken, Irak’ta yaşanan son hadiseler bu işin tuzu biberi oldu.
Tam ne yapabilirim, ne yapabiliriz, elimizden ne gelir diye düşünmekte iken, Türk Dünyasının umudu ve ülkücü hareketin lideri Sayın Dr.Devlet BAHÇELİ’nin emirleri doğrultusunda; Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sayın Olcay KILAVUZ tarafından yapılan açıklamanın videosu internet ortamında gezmeye başladı. Her sabah olduğu gibi işime başlamadan önce teşkilatım ile ilgili gelişmelerden haberdar olmak için 25 Haziran 2014 günü de www.ulkuocaklari.org.tr adresine girdiğimde 'Sen de doyur, sen de giydir' temasıyla Türkmeneli için başlatılan yardım kampanyasının duyurusu ile karşılaştım.
Benim açımdan zaman çok kısıtlıydı. Çünkü hafta sonu yani 29 Haziran 2014 günü bir haftalığına şehir dışına çıkmam gerekiyordu. Hemen işyerimdeki çalışma arkadaşlarımı teker teker odalarında ziyaret ederek, Türk Kızılay’ı tarafından Irak’a gönderilen yardımların peşmerge kontrolünde dağıtılması sebebiyle Türkmen kardeşlerimize ulaşmadığını bu yüzden olaya 'ülkücü hareketin el koyduğunu' anlatarak yardım talep ettim. Yardımlarına, bağışlarına talip olduğum her mesai arkadaşıma özellikle yardımların elden götürülerek direk Türkmen kardeşlerimize teslim edileceğini belirttim.
27 Haziran 2014 Cuma akşamına kadar koli, çuval, paket, poşet vs. toplam 25 parçadan oluşan yardımları aracımın bagajına ve koltuklarına güzelce istifledikten sonra teslim etmek üzere Şanlıurfa Ülkü Ocakları’nın yolunu tuttum, vardığımda Ocak kapalıydı. Telefon ile ulaştığım Ocak başkanı her akşam 500 kişiye iftar yemeği verilmesi projesi ile ilgili destek arayışı için Ankara’da bulunduğunu söyledi… Pazar günü Ocak açılınca emanetleri teslim ederek Urfa’dan ayrıldım.
Yıllardır her fırsatta, her eylemde 'Kerkük Türk’tür, Türk Kalacak' sloganı atan ülkücüler ne derece samimi olduklarına ispatlarcasına kiraladıkları onlarca tıra toplanan yardım malzemelerini doldurarak Ankara’dan yola çıkmışlardı bile…
Yol üzerindeki diğer Ocaklarda olduğu gibi Urfa Ocak’ta da toplanmış hazır bekletilen malzemeler tırlara yüklenerek bizzat Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sayın Olcay KILAVUZ kontrolünde Türkmeneli’ne ulaştırılmak üzere Habur’a doğru yola çıkmıştı. Bulunduğum yerdeki kısıtlı imkanlardan dolayı fırsat buldukça internet ve sosyal medya üzerinden yardım tırlarımızı adım adım takip ediyordum. Tırlarımız Habur’a yetişmişti. Daha önce yapılan şifahi görüşmelere göre bu noktadan sonra Başkakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) devreye girecek ve yardımların yerine ulaşmasını sağlayacaktı. Fakat Ülkü Ocakları Genel Başkanı, Bölge Ocak Başkanları ve yardım tırları sıfır noktasında kaderlerine terk edilmişlerdi.
Ülkücü hakeketi tehlikenin kol gezdiği bu bölgede sahipsiz bırakmayı hedefleyenler yanılmışlardı. Çünkü ülkücü hakeketin bir sahibe ihtiyacı yoktu, aksine bütün Türk dünyasına ve İslam alemine sahip çıkacak, hepsini kucaklayacak koca bir yüreğe sahipti ülkücüler…
Çıkarılan bütün zorluklara, tır şoförlerine yapılan ölüm tehditlerine rağmen işlemlerini tamamlayan Genel Başkan Olcay bey, soyadına yakışır bir şekilde sınırı geçip, yardım tırlarının başında Türkmeneli’ne giderek orada yardımları daha doğrusu hediyeleri dağıtıp, soydaşlarımızın dertleriyle dertlenip, çeşitli konularda istişarelerde bulunuyordu…
Yaşlı bir Türkmen kadının Olcay KILAVUZ’a sarılarak, 'Türkiye nerede evladım, neden yanımızda değil' sorusuna Sayın KILAVUZ’un verdiği 'Bak işte buradayım Türkmen anam' cevabı gözpınarlarımızı dolduran yaşların boşalmasına yetiyordu…
Türkmeneli’nde zor durumda olan soydaşlarımız için Türkiye’nin dört bir tarafından toplanan yardımları kendi eliyle teslim etmek uğruna birçok tehlikeyi göze alarak Kerkük’e giden Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sayın Olcay KILAVUZ’a, yardım tırlarını dolduran malzemeleri bağışlayan asil milletimize, genel başkanı Habur’a kadar uğurlayan değerli ocak başkanlarına ve tırlarımızın cesur şoförlerine yürekten teşekkür ediyor, sevgi ve minnetlerimi sunuyorum.
Yorumlar