Raya Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Rahime Yaşar Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada; Turizm bir doldur, boşalt sistemidir, sürekli birilerini ağırlarsınız onlar gider yerine yenileri gelir dolayısıyla kendinizi sürekli zinde, temiz ve hazır tutmanız gerekiyor. Yoğun dönemler ve yoğun olmayan dönemler de siz gelen misafirlerin ihtiyaçlarını analiz edip şehrin alt yapısını, üst yapısını o  duruma hazır hale getirmeniz lazım.  Eğer ben bir turizm şehriyim, turzim bölgesiyim diyorsanız böyle bir kriter vardır. Bizim en yoğun dönemlerimiz Mart ayında başlar Haziran 15, iklim değişikliğinden dolayı Haziran ayının 30"una kaydı. Sonra Eylül 15 itibariyle başlıyor okullar açıldıktan sonra Kasım ayının sonuna kadar en yoğun dönemlerimiz bunlardır. Temmuz, Ağustos çok sıcak olduğu için insanlar buraları çok tercih etmiyorlar onun dışında her zaman gezilebilir, görülebilir bir iklime sahibiz. Temmuz, Ağustos döneminde yerel yönetimlerin ya da ilgili yönetimlerin bu alt yapı eksikliklerini, üst yapı eksikliklerini tamamlayıp sezona hazır hale getirmeleri gerekiyor. Bu görevleridir, bizim mutlaka şunu da şöyle yapın, bunu da böyle yapın gibi demememiz gerekiyor çünkü  netice de yerel yönetimlerin, ilgili belediyelerin göre budur.

Balıklıgöl Urfa"nın kalbi, dünyanın göz bebeğidir

Yaşar; Örneğin Balıklıgöl bizim kalbimiz, turizmin kalbi herkes Göbeklitepeye, Harran"a, Halfeti"ye gitmez ama Urfa"ya geldiğinde mutlaka Balıklıgöl"e gelir. Balıklıgöl Urfa"nın kalbi, dünyanın göz bebeğidir dolayısıyla o esnafların durumu, temizlik, hijyen, Balıklıgölün kendi temizliği, düzeni, intizamı mutlaka ama mutlaka çok belirli bir çizgi içerisinde olması gerekiyor. Çünkü orası Urfa"nın vitrini diğer yerler de özellikle Harran"dan sonra bizim turizm yolun da maalesef lavabo, dinlenme yeri noktasında ciddi sıkıntılar var. Oralara tur düzenlediğimiz de ilgili muhtarlıklar, okullar gibi yerler de ihtiyaçları görmek durumunda kalıyoruz. Oralarında bir an önce toparlanması gerekiyor, bunlarla ilgili plan, program yapılıp uygulanmaya sokulması gerekiyor ve ondan sonra sürekli rehabilite edilmesi gerekiyor. Ne var, ne yok bunların kontrolleri var, elemanlar var kendi bünyelerinde bunların görevleri bu, onları sürekli kontrol edecekler ve tamamlayacaklar.

Sarayönü Caddesinden Balıklıgöle kadar insanların kendi ihtiyaçlarını görebilecekleri lokasyonlar yok.

Yaşar, Örneğin Sarayönü Caddesinden Balıklıgöle kadar insanların çoğu yürüyor turistler, münferit olarak gelenler, o bölge de kafe, restorantların haricinde insanların kendi ihtiyaçlarını görebilecekleri lokasyonlar yok. Bizim ilgili başkanlarımıza dedik ki Sarayönü caddesinden Balıklıgöle kadar yaklaşık 10 – 12 tane cami var, bunların içerisinde ki lavabolar turizme uygun hale getirilip ücretiyle yapılsın. En azından ücreti oranın bakımını, temizliğini, malzemesine kullanılır, bunlar çok basit yapılabilir ve kısa sürede ortaya çıkarılabilecek uygulamalar. Sokak temizliği çok önemli, sadece ana artellerin temizliği ile iş bitmiyor, biliyorsunuz artık kültür değişimi denen bir olay var.

Urfa sokaklarını turizm de maalesef kullanamıyoruz.

Yaşar;İnsanlar buraya geldiklerin de sokaklarında yürüyüp insanlarla etkileşim içerisine girmek istiyorlar, biz Urfa sokaklarını turizm de maalesef kullanamıyoruz, pazarlayamıyoruz. Bunları biz turizmin içerisine dahil ettiğimiz de Urfa"da 1 – 2 gece daha ekstra konaklama yapılabilir bu da ister istemez oteline, restorantına, uçağına, her şeye ekonomik olarak katkı sağlayacaktır. Hediyelik eşyasından tutun gıda ürünleri satıcısına kadar her şeye katkısı olacaktır. Turizm master planımız var zaten Urfa"nın, ilgili belediyeler bunun kendilerine ait kısımlarını alıp ona göre yapacaklar.

Yasin"in kahvesini düzenli bir kahve o atmosfer de, orada ikram edilip oradan eksi Urfa"ya girilip oradan kuşçu pazarı, bakırcılar çarşısı hepsi gezilebilir.

Yaşar; Benim en çok üzüldüğüm konulardan bir tanesi Yasin"in kahvesinin kapalı olması. Urfa"nın tek ayakta duran kapısı, Harran kapısının hemen bitişiğinde orayı biz Zeynel Başkanımıza da ilettik, BELTUR bünyesinde insanların orada Urfa"nın kalbine girecek bir yürüyüşle az önce söylediğim sokakları kullanamıyoruz konusu işte tam burada devreye giriyor. Yasin"in kahvesini düzenli bir kahve o atmosfer de, orada ikram edilip oradan eksi Urfa"ya girilip oradan kuşçu pazarı, bakırcılar çarşısı hepsi gezilebilir. Böyle bir organizasyon yapılabilir, iki günlük iştir bu, turizmciler olarak mutlaka bekliyoruz oranın mutlaka açılması.

Mutfak müzesi kapalı, onun açılmasını bekliyoruz

Yaşar; Mutfak müzesi kapalı, onun açılmasını bekliyoruz, kent müzesi depremden sonra hasar aldı oranın bir an önce işlevinin bitip açılmasını bekliyoruz ki biz Urfa turizmini pazarlamayla uğraşan hem ticareten hem gönüllü olarak bu işleri yapan kişilerin. Bizim isteğimiz Urfa tam anlamıyla turizmden payını alsın sadece Balıklıgöl, Karahantepe, Harran, Halfeti ile olmasın, Urfa"nın her tarafı bir değer. Yakut Manastırı, şuan da gidilemiyor oraya ama mükemmel bir potansiyel, böyle bir takım çalışmalar yapılması lazım ama bir an önce bundan gün tutacak olsanız maksimum 1 ay da sonuç alabileceğiniz işlerdir. Çok basit yaplabilecek şeylerdir ama turizme inanılmaz katkısı olacak, şehir ekonomisine inanılmaz katkısı olacak detaylardır bunlar.dedi.

Kaynak: ŞANLIURFA GAZETESİ