Türkiye’nin Nato’ya girmesinden sonra Türkiye’de milli ve manevi değerlere önem veren halkına hizmet vermeye çalışan iktidarlar hep ya yargı yoluyla, ya asker zoruyla düşürülmeye ve etkisiz hale getirilmeye çalışıldı. Türkiye’de Milliyetçi ve Milli görüşü temsil eden partilere hep tuzaklar kuruldu. Milli nizam partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi ve Fazilet partisi kapatıldı. Bu kapatılmalara rağmen konulan barajlara rağmen MHP; Refah ve ıslahatçı demokrasi partisinin kutsal ittifakı ile meclise giren milli ve milliyetçi güçler ülkeyi emperyalistlere bırakmadı ve ülkenin kalkınması için gece gündüz çalıştı. Amerika’nın içimizde yetiştirdiği fetocu hainler ise sızdığı polis ve kamu kurumlarında seçim öncesi MHP’nin genel Başkan yardımcılarının komplu kurarak elde ettikleri kasetleri yayınlayarak baraj altında kalmalarını hedeflediler ve Türk Milliyetçilerinden tokad yiyerek MHP’yi baraj altında koyamadılar. 28 şubatta ise devletin hazinesini tek sisteme havuz sistemine getiren Erbakan; emekli, memur ve dul ve yetimlerin maaşlarını artırdı. Emperyalistlere faiz vereceğine halkına bunları dağıtınca kıyamet koptu. O dönemki askeri üst düzey yetkililer, yargı ve sendika ve iş dünyası bir olup post modern darbe ile iktidarı devirip ele geçirdiler. İktidara getirdikleri partiler ise ülkede bankaları batırıp ülkenin ekonomisini de perişan ettiler. Sonuçta o partiler ilk seçimde baraj altında kaldı.

Bu saldırılan fetöcü polis ve yargıçlarla hep devam etti. 15 Temmuz’da ise kanlı bir darbe girişimini Türk halkı önledi.Türkiye’nin Milli ve Milliyetçi çizgisine ABD başta olmak üzere batılı devletleri hep terör örgütleri ile ekonomi ile savaş açmış durumdalar.

MHP ve AK Parti’nin Milli ittifakı ile tüm emperyalistler ülkemizden kovulacak ve Türkiye bölgenin ve dünyanın en güçlü devleti olacaktır.