50 yaşından sonra bir köşem oldu.
Dönülen değil,yazı yazılan bir köşe.
Özgürce yazacağım ve görüşlerimi aktaracağım bir köşem var.
Yazı yazmaya karar vereceğim zaman ne yazacağımı bilmediğim bir köşenin sahibiyim.
Ne yazarsam yazayım kimseyi memnun edemiyorum. =)
Yaşam ile ilgili bir şeyler yazıyorum... Filozof musun birader diyorlar.
Bilgi ve birikimi aktarmak istiyorum...Gene mi nasihat veriyorsun diyorlar.
Urfa ile ilgili bir şeyler yazıyorum... Dışardan ahkam kesiyorsun dediler.
Çocukluk anılarımı yazdım...Bize ne senin çocukluğundan diyebiliyorlar.
İnadına gençlik ve okul anılarımı yazacağım.
Siyaset yaz...Reytingi fazla...Çok okunursun diyenlerde var.
İnadına siyaset yazmıyorum...
Yeterli bilgilere sahip olmama rağmen yazmamaya özen gösteriyorum.
Sevmiyorum...
Neden mi !
Kirli, çıkarcı, kırıcı, dönek, kalleş, vefasız, kuralsız ve değişken doneleri içinde barındırıyor.
Siyaset okuyucularının ortak bir özelliği vardır.
İster ki yazar kendi görüşlerini destekleyecek yazılar yazsın.
Aksini yazan yazar onun için satılmıştır.
Bu arada gerçek satılık kalemleri göremeyecek kadar da kördür.
Küçüklüğümden beri biat kültürünü red eden özgür düşünceyi taşıyorum.
İçimde muhalif, agresif, biraz serseri, haylaz ve afacan bir çocuk ruhu var.
Övmek ve yermek gibi kavramları severim.
İyi olan övmeliyiz...Kötü olanı da yermeliyiz...
Bu kavramları yeri gelince kullanmaya başlarsam...
Övdüğüm zaman adım "Yalaka"
Yerdiğim vakit adım " ...." olacak.
O yüzden çekiniyorum ve yazmıyorum.
Kişilerden veya ondan, bundan, şundan, korkmuyorum.
Bugüne o kadar o lafları yememek için çok şey kaybetmeme rağmen !
Hakketmediğim yaftanın üstümde kalmasından korkuyorum.
367 vakası,turban yasası ve parti kapatma davalarında, "yargı siyasallaşmıştır" dedim.
Şimdi de,YSK kararları, ergenokon, deniz feneri ve şike soruşturmalarında da "yargı siyasallaşmıştır" diyorum.
A.B.D yandaşı genaraller dışarda,A.B.D karşıtı ulusalcı genaraller içerde.
Kasetçi vekil mecliste, 90 bini oyu tek başına almış vekil dışarda.
Dün ne dedimse bügün de aynı şeyi söyleyenlerdenim.
Dün, dündür...Bügünde, bügündür diyenleri de gördük.
Dün ak diyenler bügün kara diyorlarsa...
Bunların sayısı bu toplumda epeyi fazla ise...
Çıkar ve tarafgirlik adına "dik duruşlar" ve "tükürük yalama" söylevleri ucuzlamış ise...
Neyi yazayım !
Kısacası adaletsizliğin olduğu yerde duygularımı sansürleyemiyorum.
Yazı yazmak için kalemi elime aldığım zaman içimdeki çocukla kavgam çok oluyor.
Belki de bir gün içimdeki çocuğa uya, bir iki satır karalarım ise...
Şimdiden yazacağım o yazı için affınıza sığınırım.
Sağlıcakla kalın.
Not; Şike soruşturması için birşeyler yazmayı erken buluyorum.Mahkemelerin vereceği karardan sonra
yazacak çok şey var.Bilgi ve belgeleri bilmediğimden mantığa dayalı qQbir paylaşım yapmak istiyorum.
MANTIK
Öğrenciler, o yılın ders programlarında yeni bir ders olduğunu farkederler.
Dersin adı, mantıktır ve derse yaşlıca bir profesör girecektir.
Nihayet, ilk mantık dersi başlar.
Çocuklardan biri söz hakkı isteyerek:
-Sayın profesör, mantık bize ne öğretir? Lütfen her şeyden önce bunu anlatır mısınız-, ricasında bulunur.
Profesör, kendisine merak ve şüpheyle bakan talebelerine:
- Mantık dersinin insanların düşüncesine yaptığı etkiyi açıklamak biraz güçtür-.
-Onun için bunu sizlere bir örnekle açıklamak istiyorum- der.
-Farz edin ki, maden ocağından iki insan çıkıyor: Birisinin üzeri tertemiz, diğerininki ise kömür karası içinde -...
-Bunlardan hangisinin yıkanması lâzımdır?-
Öğrenciler, hiç tereddüt etmeden:
-Elbette, kirlisi!- diye cevap verirler.
Profesör, tebessüm ederek:
- İşte evlâtlarım, der...
- Mantık bu soruya cevap vermeden önce şunu sorar:
- "Nasıl olur da bir maden ocağından çıkan iki kişiden birinin üzeri tertemiz iken diğerininki kirli olabiliyor ?"
BENDE BU ÖRNEĞE DAYANARAK;
Aynı maden ocağında bulunan super lig takımlarından hangisi temiz !
Bu *temiz eller spor* operasyonunu ise destekliyorum.
Son on yılı temiz bu yıl kirli ise yarım adalet olur.
Kamu vicdanı bunu hep sorgular.
Şayet*güç göstergesi* veya başka şeyler çıkacak ise kınıyorum.
Zaman herşeyin ilacıdır.
Sevgiler.