Akıllara durgunluk veren bu dolandırıcılık gerçekten insanların kime ve neye güveneceğini belirsizlmeştiriyor. Kamuoyuna yansıyan olay ise Siber Polisin geçtiğimiz günlerde düzenlediği ‘Richie Rich' operasyonu sonrası çete liderinin kullandığı sistem üzerinde yaptığı inceleme sonrası, çetenin bir operatör şirketinin mobil uygulamasına sızdığı ve elde ettikleri bilgilerle uygulama üzerinden vatandaşların verdiği siparişlerin kargo kodlarına ulaştığı belirlendi. Polis, çete liderinin elde ettiği kodları gönderdiği çetenin koordinatörünün, kargo sahibi ile iletişime geçerek kendilerini kargo görevlisi olarak tanıttığı ve vatandaşların güvenini kazandıktan sonra, kargodaki ürünün içeriğini öğrendiğini belirledi. Çete üyeleri, daha sonra kargoların gideceği adresteki vatandaşa ulaşıp onlara gelen SMS kodunu ele geçirerek, kargonun gideceği adrese vatandaştan önce giderek SMS kodu ile kargoları şirket çalışanlarından teslim aldı. Çetenin saha görevlilerinin ise teslim aldıkları kargolardan elde ettikleri cep telefonu, kablosuz kulaklık, tablet bilgisayar, notebook gibi maddi değeri yüksek elektronik cihazları, çeşitli sosyal medya platformlarında oluşturdukları sahte hesaplar üzerinden veya e-ticaret sitelerinden satarak nakit paraya çevirdikleri anlaşıldı. Operasyonlarda, 16 adet cep telefonu, 2 adet dizüstü bilgisayar, 15 adet kredi kartı, 30 adet sim kart, 1 adet sahte kimlik, 1 adet ruhsatsız silah ve mağdurlara ait 3 adet cep telefonu ele geçirildi. Mağdurlara ait cep telefonları polis ekiplerince sahiplerine teslim edilmiş.Bu nedenle telefonla arayanlara güveninin azaldığı, dolandırıcılıktan korkanlar nedeni ile gerek firma yetkililerinin de bilgi alamaması ise işleri ağırlaştırıyor ve zaman kaybına neden oluyor.