Selamun aleyküm kıymetli gönül dostlarımız Şanlıurfa gazetemizin kıymetli müdavimleri hepinizi sevgiyle saygıyla muhabbetle selamlıyorum,
Evet koronavirüs ardından aşı ,ardından deprem hemen ardından sel ve tabiki gerek tüm mazlum İslam coğrafyasında yaşanan vahşet ve katliamlar ve bunun yanında tüm dünyanın gözü önünde Gazze'de yaşanan kan ,gözyaşı,vahşet ve katliamlar hayatımızı baştan aşağı o denli o kadar etkiledi 'ki artık bir nokta'da bunu net olarak söyleyebilirim hayatın eskisi gibi artık herhangi bir tadı tuzu kalmadı,en azından bizim için ve bizim gibi düşünenler için
Ve tabiki durmadan bu yaşananların yanında devam eden artçı depremler hayatımızı derinden etkilemeye devam ediyor ve durmadan adeta bizi uyarırcasına habire sallamaya aklınızı başınıza alın dercesine insanlığa davet ediyor, peki akıllanan kendine gelen varmı malesef yok diyebilirim.
Hani bir bela bir musibetle karşılaştığımız zaman kendimize çeki düzen verir eski hallerimizi sonlandırır yeni bir hayata merhaba deriz tıpkı yeniden bembeyaz bir sayfaya yazılan yeni bir şiir misali yolumuza devam ederiz .
Bu defa bu yaşananlar ve yaşananlar karşısında gösterdiğimiz davranış ve tutumlar bir öncekilere kıyasla çok çok farklı ,korona oldu akıllanmadık,deprem oldu milyonluk dairede oturup ona buna hava atarken insanlara tepeden bakarken milyonluk eviyle övünüp dururken birden gelen depremle sallanan
ve beğenmediği insanlarla aynı sofrada oturmak zorunda kalan sözde zenginler
rahat durmadı ve depremin akabinde 300 bin TL olan dairelerini 1 milyon TL 'ye satmaya başladı ,sel oldu yine aynı şekilde milyonluk arabalarıyla övünen ve bir sel oluşmasıyla araçların hurdaya döndüğü bir anda sel'in akabinde 250 bin TL olan arabalarının fiyatını şişirerek 750 ve neredeyse 1000 TL yapan araç sahiplerine şahitlik ettik.Ve tabii bunlar yaşanırken canımızı acıtan bir başka büyük olay Gazze'de yaşanan vahşet ve katliamlar karşısında ilk günlerde gösterdiğimiz kararlı ve dik duruştan eser kalmadı,herkes kendi keyfinde vur patlasın çal oynasın misali hayatını güzelleştirmenin derdinde gazzeli bir annenin katliamın ortasında aç olan evladı için üç gün boyunca kuru ekmek aradığını ülkemizde sofrada envai türde kahvaltı sofrasına oturan zatı muhteremlere anlatamazsınız,çünkü ateş düştüğü yeri yakar,
Unutmayalım zalim hep aynı zalim mazlum hep aynı mazlum kendi ellerimizle kendi sonumuzu hazırlıyoruz malum
Haydi kalın sağlıcakla
MEHMET EMİN GÜLTOPRAK