Ortadoğu’da Osmanlı hakimiyetinin gitmesinden sonra Ortadoğu bir çok parçaya bölündü ve küçük devletçikler kuruldu. Devletlerin başına da emperyalistlerin kuklaları geldi. Başa gelenler ülkelerinin içinde yaşayan farklı etnik grupları yok sayarak katliamlar ve baskılar yaptılar. Asilamasyor uygulaması ile insanları dillerinden de ettiler. Saddam Hüseyin İran ordusunun ilerleyişini durdurmak için Irak Ordusunun Kuzey Cephesi Komutanı olan Korgeneral Alî Hasan al-Majîd al-Tikritî'ye zehirli gaz bombaları kullanmayı emretti.16 Mart 1988'de zehirli gaz bombalarını taşıyan sekiz MiG-23 uçağı tarafından Halepçe kasabasına bombardıman düzenlendi. Halepçe sakinleri, İran askerleri ve Peşmergelerle birlikte 5.000'den fazla insanın öldüğü, 7.000'den fazla insanın da yaralandığı tahmin ediliyordu. Ancak Irak Savaşı'ndan sonra bölgeye giren yabancılar tarafından bu rakamın daha da büyük olduğu tespit edildi.
Hafız Esad yönetiminde 1970’ler ve 1980’lerin başında muhalif grupları, özellikle Müslüman Kardeşleri ortadan kaldırmak için planlanan kanlı eylemlerin en şiddetlisi 2 Şubat 1982’de başladı. Başta Hama olmak üzere Suriye’nin kuzeyindeki bütün şehirleri Müslüman Kardeşlerden tamamıyla temizlemesi istenen Rıfat Esad’a 12.000 asker verildi ve özellikle muhalif unsurlarla bağlantısı bulunan 100 ailenin bütün fertlerini içine alan 5.000 kişiyi öldürme yetkisi verildi. Rıfat Esad ve askerleri evlerden işe başlamıştır. Baskı giderek artırılarak bütün evler içindekilerle birlikte yakılıp yıkıldı, hatta çocuklar anne ve babalarının gözleri önünde öldürüldü.
Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından beri bir çok defa esad yönetimi kimyasal saldırıda bulundu. Son olarakda ibdipte çoluk demeden onlarca kişiyi katlettiler.
ABD’nin Suriye Hükümetine verdiği füze saldırısı ile cevabı yeterli olmayıp, geç kalınmıştır. Temennimiz bu zalim Esad iktidarını Suriyelilerden kurtarmaktır.