14 Mart Tıp Bayramı diyince aklımıza; doktorların bir araya geldiği ve bu kutsal görevlerini yerine getirirken omuzlarında taşıdığı yükün -bir nebze olsun- haz duyarak kutlamaktadırlar. Hâlbuki bu günlerin şöyle kutlanması ve doktorların refah düzeyini artırmayı amaçlaması gerekmektedir:
I
Doktorların işlerini yerine getirirken uğradıkları; hakaret, küfür, tehdit gibi unsurların ortadan kaldırmak için çözüm önerilerinde bulunmaları. Hem mesleki açıdan hem de çalışma hayatında kendileri olduğu için, kendi sorunlarına çözüm üretmeleri onların boynunun borcu olduğunun farkına varmalarıdır. Çalışma hayatında insanlarla uğraşırken kendi hayatlarını hiçe sayıp, gece gündüz demeden didinip, varını yoğunu ortaya koyan insanlar olarak üst mercilere talepte bulunabilirler. Şunu da unutmamak lazım; doktorları yöneten de bir doktordur!
II
Çalışma ortamını kendileri dizayn etmek zorundadırlar. Kendi çalıştıkları çalışma ortamını iş yükü bindirmeden, asgari enerji sarf ederek ellerinden gelen gayreti göstermeliler. Bunu yaparken de ekip arkadaşlarına; ‘iş bindirme güdüsü’ gütmeden yapmalılar. Bu sağlık sektörünün en kötü tarafı ise; nöbeti devrederken nöbeti devir alacak olan arkadaşına iş kitlemesidir!
III
Kendi iş sağlığını ve güvenliğini korumak zorundalar. İnsanların hayatları ile uğraşırken kendilerini riske atmamalılar. Dünyanın en kötü mesleği; doktorluk dersek yalan olmaz. Uykusundan feragat edip, gece nöbete gelip, insanların hayata geri döndürmek veya insanların hayatını kurtarmak gibi en güzel mesleğe sahip olduklarının yanında bir de kurtaramamak gibi olumsuz bir durumda bulunmaktadır. Kötü olan bir durum karşısında aileye bilgi vermek; insanı kahreder. Ailenin vereceği tepkinin boyutunu düşünemedikleri için kendilerini korumasız hissederler.
IV
Toplumun doktorlara ve sağlık çalışanlarına karşı ön yargılarını yıkmaları gerekmektedir. Kişinin mesleğinden çok bir insan olduğunu, topluma aşılamaları gerekmektedir. Bu işi yapması gereken ise; doktordur. Ülkemizde, sağlık çalışanlarını yönetenden tutunda bakanına kadar; hepsi birer doktordur. Bu sorumluluğu; bir görev bilinci oluşturarak çözmeleri gerekmektedir.
V
Ekip ortamında, üst ast ilişkisi güderek çalışmamaları gerekmektedir. İnsan hayatı, bir ekip ruhu ile kurtarılabilir. Astını hakir görme, ezme gibi olumsuz davranışlarda bulunmamaları gerekmektedir. Ekip işinde herkesin bir görevi vardır ve kimse kimsenin işine karışamaz. Doktor diye insana verilen unvanı, en değerli bir şekilde taşıması gerekmektedir. Omzunda taşıdığı yükün farkına varması gerekmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın; 14 Mart Tıp Bayramında verdiği müjdelerle -bir nebze olsun- içimiz rahat etti. Sağlık çalışanlarına getirilmesi planlanan yıpranma payı; 3-4 yıldır gündemde olup, bir türlü bu hakkı sağlık çalışanları elde edemediler. Umarız bir an önce bu planlanan hak, sağlık çalışanlarına verilir.
Daha çok sorun var ama inşallah iler ki yazılarımda yer vereceğim. Bütün sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.