Son iki yılda yüzde 250 - 300 oranında yükselen akaryakıt fiyatları toplu taşıma bilet fiyatlarına da yansıdı.
Eskiden en kısa tatilleri bile fırsata çevirip, ailesini, akrabalarını, arkadaşlarını ziyaret eden insanımız artık dini bayramlarda hatta uzun yaz tatilinde bile memleketine gidemiyor.
Durum böyle olunca sadece zorunlu hallerde şehirlerarası yolculuk yapılıyor.
Zorunluluktan dolayı yolculuğa çıkacak olanlar da, inceden inceye hesap yapıyor ve en ucuz ulaşım aracını seçiyor.
Hastalık, cenaze, taziye gibi sebeplerden dolayı yolculuğa çıkanlar için zaman çok önemli olduğundan uçak yolculuğunu tercih ediyor.
Her uçakta belli sayıda koltuğun neredeyse otobüs bileti fiyatına satılması da bazı durumlarda uçak yolculuğunu cazip hale getiriyor.
Yani sadece zenginler değil, yoksulluk ile açlık sınırı arasında yaşayan memur, işçi, esnaf ve çiftçiler de uçakla yolculuk yapıyor.
Yolculuk yapıyor yapmasına da, uçağı rötar yaparsa veya bileti aktarmalıysa işte o gariban yolcu yandı demektir.
Saatlerce havaalanında beklemek demek, acıkmak ve susamak doğal olarak da bir şeyler yiyip içme ihtiyacı hissetmek demektir.
Üç - dört saat sonra havalanacak olan aktarmalı uçağınızı beklerken “karnımı doyurayım, en azından bir simit, sandviç veya bisküvi yiyeyim, yanında bir bardak çay içeyim” derseniz dışarıda ödeyeceğiniz miktarın yaklaşık 10 katını ödemeniz gerekiyor.
Hani sürekli fahiş fiyat artışından bahsediliyor ya, alın size fahişin de üstünde olan fiyatlar…
Tabi bir bardak çay içebilmek için neredeyse yarım kilo çay parası ödeyince bu durumu sorguluyorsunuz ama muhatabınızın cevabı hazır, “buranın kirası kaç lira, sen biliyor musun?”
Yok arkadaş ben esnaf değilim, işadamı değilim, senin kiranın kaç lira veya kaç dolar olduğunu ben nereden bileyim?
Onu bilmesi ve dengelemesi gerekenler devlet büyükleridir…
Ama devlet büyüğü kategorisine girenlerin tamamı havaalanlarında VİP (çok önemli kişi) kapısını kullanarak, bekleme süresini yine VİP salonda geçirir ki, bu salonda ağırlanan çok önemli kişilere birçok yiyecek, içecek ücretsiz olarak sunulur.
Dolayısıyla, devlet büyüklerimiz havaalanlarında yeme içme ücreti ödemedikleri için, fiyatlardan da, ödeyenlerden de haberdar değiller.
Onları haberdar etmek hepimizin görevidir.
Siyasi parti teşkilatları bu durumu kendi partilerinin milletvekillerine iletmeli ve milletvekilleri de TBMM’de gündem oluşturarak bu konuyu masaya yatırmalıdır.
Havaalanlarındaki fahiş kira ücretleri makul seviyeye çekilmelidir. Makul seviyeye çekilmelidir ki, havaalanında birkaç saat geçirmek zorunda kalan bir vatandaş bütçesini fazla zorlamadan karnını doyurabilmeli, bir şişe su, bir bardak çay alıp içebilmelidir.
Bu açgözlü, fırsatçılar yüzünden kronik hastalığı olan insanlar ilaçlarını içmek için bir şişe su bile almakta zorlanıyor.
Ulaştırma Bakanı mı olur, Maliye Bakanı mı olur, Cumhurbaşkanı mı olur? Bilmiyorum ama bir yetkilinin bu konuya el atmasının zamanı gelmiştir.
Havaalanlarındaki fırsatçılık, vurgun ve talan bitmelidir.