Öncelikle, kazasız, belasız bir seçim geçirdiğimiz için şükrettiğimi özellikle belirterek yazıma başlamak istiyorum…
Seçim sonuçları bize şunu gösterdi ki, seçmenin taleplerine kulak tıkayıp, günü kurtaracak vaatler veya dağıtılan ulufe sayesinde “açık ara farkla” seçim kazanma dönemi bitmiştir.
Bu saatten sonra, Türkiye’yi yönetmeye talip olan her siyasetçi “ülkücüleri tanımalı ve ülkücülerin taleplerini olumlu karşılamalıdır”
Okuyan, araştıran, sorgulayan, herkese ve her şeye rağmen doğru bildiğini her zaman ve her yerde haykıran ülkücülerin işe girmek, terfi almak, ihale kapmak, gibi bireysel talepleri yoktu…
Ülkücülerin kırmızı çizgileri gayet netti ve bu duruma dikkat çekmek için teşkilatlı bir çalışma ve yönlendirme olmadan her ülkücü kendiliğinden pozisyon aldı…
Bakınız, 10 Mart 2023 tarihinde kaleme aldığımız ve bu sütunda yayınlanan “Seçimin Kilit Partisi” başlıklı yazımızda, On iki partiye dağılan ülkücülerin toplam oyunun yüzde 25 olduğunu ve bu oy oranı ile seçimin kilit partisi değil bizzat anahtarı olacağını belirtmiştik…
Aynı yazıda, yüzde 10’luk oy oranı ile HDP’nin veya yüzde 0,05 oy oranı ile adını bile tasvip etmediğim bir başka partinin iktidarı belirlemek gibi bir güçlerinin olmadığını hatta birçok seçmeni de küstüreceğini yazmıştık…
…………………………….
Zaten 40 yıldan beri yüzde 10 olarak uygulanan ülke barajı eğer yüzde 7’ye düşürülmüş olmasaydı ve ittifak yasası çıkmasaydı bu seçimde meclise sadece AKP, CHP ve MHP girecekti…
……………………………..
Siyasi partilerin ve diğer iki cumhurbaşkanı adayının ellerindeki çok ciddi bütçelerle, her ilde ve ilçede kurulu teşkilatlarıyla, sandık kurulu görevlileri ve müşahitleriyle gittikleri seçime son derece sınırlı bir bütçe ve yok denecek kadar az olan teşkilat gücü ile katılan Sinan OĞAN’ın 3 milyona yakın oy alması siyaset üzerine tez hazırlayan akademisyenlerin ayrıca irdelemesi gereken bir konudur…
Aslında Sinan OĞAN’ın şahsından ziyade temsil ettiği misyona ve duygularını dile getirdiği kitleye iyi bakmak lazımdır.
Seversiniz veya sevmezsiniz, kabul edersiniz veya etmezsiniz Sinan OĞAN ülkücüydü ve kendisine oy verenlerin tamamına yakını da ülkücüydü…
Milletvekili oyunu Ülkücü Türk Milliyetçisi görüşe sahip 12 siyasi partiden birine veren veya destek olan seçmenler Cumhurbaşkanı oyunu Sinan OĞAN’a vermişse bu bloktaki siyasi partilerin genel başkanlarının şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri ve bir araya gelerek yüzde 25’lik oy oranıyla her dönem icracı bakanlıkları alıp ülke yönetiminde söz sahibi olmaları gerekli hale gelmiştir.
……………………………..
Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldığına göre ülkücü bir Türk Milliyetçisi olarak benim ikinci turda oy vereceğim Cumhurbaşkanı adayının,
Başta Suriyeliler olmak üzere diğer bütün sığınmacıların çok acilen ülkelerine gönderileceği…
Ülkemizde işlediği suçlardan dolayı cezaevinde tutulan sığınmacıların derhal sınır dışı edileceği…
Son 10 yılda verilen vatandaşlıklar yeniden incelenerek, işi, eğitimi, mesleği olmayan, siyasi durumu şüpheli görülenlerin vatandaşlıklarının iptal edileceği…
Herhangi bir terör örgütüyle bağı tespit edilen partilerin kapatılacağı bu partilerin belde, ilçe, il yönetiminden genel başkanına kadar bütün üyelerine siyaset yasağı getirileceği…
Milletvekili sayısının üç yüze düşürüleceği…
Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılacağı…
Siyasi partilere hazine yardımının kesileceği…
Üniversitelerin öğrenci kontenjanlarının istihdamla paralel bir şekilde belirleneceği…
İşsizlik, açlık, yokluk ve yoksulluğun bitirilmesi için gelir dağılımında adaletin sağlanacağı…
Tarım, eğitim, sağlık, ulaşım, sınır güvenliği ve ekonomi politikalarının güncelleneceği…
Seçilme yaşının alt sınırının 18 olduğu gibi üst sınırında 65 olarak belirleneceği…
Siyasette argo dilinin, hakaret, küfür ve ayrıştırıcı ifadelerin terkedilerek nezaket ve zarafet dilinin etkin olacağı…
İlçe başkanı, il başkanı, encümen üyesi, belediye başkanı, milletvekili ve genel başkan da dahil olmak üzere bütün siyasi makamlara seçilmenin iki dönemle sınırlandırılacağı…
gibi konuları masaya yatırmasını ve bazı sözler vermesini bekliyorum.
Bu tarz sözler verilmesi eminim, benim gibi milyonlarca seçmen üzerinde etkili olacak ve bu etki sandığa yansıyacaktır.
Önümüzdeki iki haftalık dönemde Türk milleti ve Türk devleti için olumlu sözler verilmesi ve kazasız, belasız bir şekilde propaganda sürecinin tamamlanması dileklerimle…
Harika bir analiz yazısı olmuş hemen hemen hepimizin duygularına tercüman olmuş.Elinize kaleminize beyninize yüreğinize sağlık üstadım. Çok çok teşekkürler
Duygu ve düşüncelerimize tercüman oldun aynen katılıyorum saygılar
Eline yüreğine sağlık.