Sömürgeci, kan emici, emperyalistler tarafından sınırları ve bayrakları masada çizilmiş olan yapay devletçiklerde bayrağın bir önemi yoktur.
Fakat uğruna emek verilen, ter dökülen, gözyaşı dökülen, kan dökülen bayraklar temsil ettiği millet nazarında son derece değerlidir.
Bayrağını bileğinin, aklının, cesaretinin ve fedakarlığının gücü ile kazanan milletlerin başında Türk milleti gelmektedir.
Bu yüzden Türkler için bayrak demek,
Tarih demektir,
Hürriyet demektir,
Şeref demektir,
Namus demektir,
Mücadele demektir,
Azim demektir,
İnanç demektir,
Çünkü bizim bayrağımız, rengi soldukça, şehit kanlarıyla yeniden canlandırılan bir bayraktır.
Çünkü bizim bayrağımız, yüz milyonlarca Türk’ün ve dünya üzerindeki bütün mazlumların umududur.
Çünkü bizim bayrağımız, bütün hainlerin, zalimlerin, emperyalistlerin ve kökü dışarıda olan bütün -izm’lerin korkulu rüyasıdır.
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası her şehrimizde meydanlara toplanan insanlara belediyeler, kaymakamlıklar ve sivil toplum kuruluşları tarafından milyonlarca Türk bayrağı hediye edildi.
Belki de bütün yaşamı boyunca bir tane bayrak satın almamış, evine, işyerine bir kez bile bayrak asmamış olan insanlar kendilerine hediye edilen Türk bayraklarını büyük bir gururla astılar.
İlk zamanlar kırmızı beyaz renklere bürünen bütün şehirlerimiz birer gül bahçesini andırmaktaydı.
Buraya kadar her şey çok güzeldi, ortaya çıkan bu manzara her Türk’ün göğsünü kabartacak cinstendi…
Ama araya aylar, yıllar girince, asılan o Türk bayrakları yağmura, güneşe maruz kaldıkça tozlanmaya, kirlenmeye ve renkleri solmaya, hatta yırtılmaya başladı…
Şimdiye kadar gittiğim farklı şehirlerde kaç tane cami görevlisi, ev ve işyeri sahibini deforme olmuş bayraklarını değiştirmeleri veya indirmeleri konusunda uyarmak zorunda kaldım.
Ancak bu durum bayrağın rengini solmuş görünce tepki gösteren benim gibi insanlarla düzelecek bir durum değildir.
Bu durumun düzeltilmesi devlet büyüklerimizin verecekleri emirle, mülki amirlerin, belediye başkanlarının talimatlarıyla mümkündür.
Yaklaşmakta olan 30 Ağustos Zafer Bayramı bunun için önemli fırsattır.
Bayrak kanunun acilen uygulanması gerekmektedir.
Polis, bekçi, jandarma ve zabıta görevlilerinin her biri kendi sorumluluk bölgelerinde sokak sokak gezerek solmuş, yırtılmış, yıpranmış bayraklar toplanmalıdır.
Toplanan bu bayraklar İçişleri Bakanlığının Eskimiş, Solmuş, Yırtılmış ve Kullanılamayacak Duruma Gelmiş Bayrakların Yok Edilmesi Usul ve Esaslarını Gösterir Yönetmeliğin 6. Maddesine uygun şekilde yok edilmelidir.
Solan rengini canlandırmak için her ferdinin kanını ve canını vermeye hazır olduğu Türk Bayrağını her zaman taptaze, capcanlı görmek bizim en doğal hakkımız ve gurur kaynağımızdır.
Bu köşe yazısının mülki amirlerimiz tarafından bir hatırlatma olarak kabul edilmesini ve kolluk kuvvetlerimizin marifetiyle 30 Ağustos Zafer Bayramında bütün şehirlerimizin yeniden birer gül bahçesine dönüşmesini diliyorum.
Bütün kalbimle katılıyorum. Yüreğine sağlık
Diline emeğine yüreğine ve kalemine sağlık.
Kalemize sağlık, teşekkürler...
Ağzına yüreğine kalemine sağlık. Bayrağımızın bir futbol takımından daha üstün tutulmalı özellikle bunu çocuklarımıza gençlerimize aşılamalıyız.