Bu rakam günler öncesine kadar hayatımızda pek de yeri olmayan bir rakamdı ancak son günlerde hepimiz bu rakamı tanıyoruz; hepimiz derken yüzünü zalimlere dönmüş, halen onlardan birşeyler bekleyenler dışında tüm Müslümanlar hatta evrensel insani değerlere önem veren diğer inançlardan tüm insanlar bu rakamın artık kapitalizmin batağina batmış emperyalist dünyanın kendi meteryalist emelleri için karşısında hiç bir insani değer,alternatif düşünce,vicdan ve şefkat mesajı kabul etmediğinin tedavüldeki en son dayatması ve şirretliğidir 529 biliyoruz..
Kimi kandırıyorsunuz siz! Irak’a müdahale ederken kendi emelleriniz için açmayı düşündüğünüz koridorlar ve petrol ticaretiniz aklınızda iken insanlara özgürlük ve demokrasi getireceğiniz palavrasını söylediniz,Arap baharı dediğiniz şeylerde tedavülden kaldırmayı düşündüğüz miadı dolmuş liderleri devirdiniz,Suriye’de gitsemi kalsamı bizim şirretliğimize ve sömürümüze daha faydalı olur diye karar veremediğiniz bu arada her gün zaten birileri ölüyor biz bile bu kadarını beceremezdik gibi adi hesaplarınıza devam ettiğiniz sahtekarlıklara kimse inanmıyor artık...Arap baharında Tahrir Meydanı’ndan gece gündüz yayın yapanlar şu an 529’u görmeyecek kadar körler...Tüm dünyaya bu konuları daha iyi izah etmeliyiz ;yıllarca yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürdükleri ama bir türlü demokrasi götürmeyi düşünemedikleri Afrika’ya,devamlı rekabet halinde oldukları ve ilerlemelerinden endişe duydukları Asya ve Uzak Doğu ülkelerine,Avrupa’da ve Amerika’da insani değerlere hassasiyet gösteren tüm muhalif seslere ve hareketlere bu hiç bir terazide tartılamayan,hiç bir ölçü ve kıyas değerlerinin kabul edemediği haksız uygulamaları izah etmeliyiz...
Ülkemize gelince 529’u göremeyen, zembereği şaşmış, vicdan terazileri olmayan bu egemenler; Gezi olaylarından halkımız ve ülkemiz için endişe duyacak kadar hassastılar,Twitter’ımızın,Youtebee’mızın devrede olup olmadığını endişeyle yakından takip edecek kadar düşünceliydiler,ses kayıtlarımızı,tırlarımızı,atamalarımızı endişeyle takip ettiler son zamanlarda ,yıllardır Diyarbakır’ımıza ve İmralı’ya yakın ilgi gösteriyorlar,adamlar ODTÜ’deki yolu bile takip ettiler...Ne kadar hassas olduklarını anlayın artık...Arap baharında Tahrir’den canlı yayın yapanlar Rabia’da yüzlerce insan ölürken yoktular,Gezi’de 3-5 ağacı büyük rakam sayanlar 529’u rakam bile saymadılar.İşte mesele bu arkadaşım daha sen anlamadın mı! O’nlar bizim hep kanayan yaralarımızı,yitip giden canlarımızı,bitip giden değerlerimizi,boşa giden paralarımızı,tartışıp didinmelerimizi,şucu bucu diye ayrımlarımızı,hep kayıplarımızı sevdiler hep kayıplarımızı...
Artık daha bir uyanmanın zamanıdır; oturduğumuz yerden üzülerek,bilgisayar butonlarında paylaşarak üzerimize düşeni yapmış sayılmayız.Dünya’daki tüm aktivistlerle,vicdan ve insan mesabesinde meselelere yaklaşan tüm muhalif seslerle bir olabilmeli ve insaf terazisini kaybetmiş tüm zalim egemenlere haykırmalıyız 529’u...