Hani bir mesele var anlatılır, adamın biri bir toplumda bilmişlik yaparak Kurban Bayram’ının tarihsel çıkışını anlatmaya çalışır; ’’ Hz.Eyyüb Allah-u Teala’ ya kurban edecek keçi bulamayınca kızını Cenab-ı Allah’a kurban etti de Kurban Bayram’ı oradan gelir...’’ diye. İşte buyrun neresini düzeltirseniz düzeltin...Oradan avamdan biri de düzeltmek zorunda kalır;’’Bir sefer Hz.Eyyüb dediğin Hz.Eyyüb değil Hz.İbrahim, kızı dediğin kızı değil oğlu Hz.İsmail, keçi dediğin de keçi değil koç’’diye... Katil Perez’e ve bölgede çıban başı olmuş katil İsrail’e sahip çıkan; bu milletin gönlünde taht kurmuş, sağduyulu her kesimden insanın kalbinde yer edinmiş Başbakan’ımıza kendi kapasitelerince laf atmaya çalışacak kadar tarih bilgisi, milli duygu ve anlayıştan yoksun eski Yargıtay Başkan’ı Sami Selçuk ve Samanyolu Televizyon’undan bahsetmek istiyorum.Bir konu bu kadar alakasız ve içlerindeki değişik ve yanlış hesapları alenen gösterecek kadar zavallılıkla anlatılabilir.Alakasız derken, böyle mühim bir konuyu halkının yüzde doksan dokuzuzunun müslüman olduğunu söylediğimiz bir ülkede İsrail’in müslümanlar üzerindeki zülmu de herkes tarafından bilinirken; bu konularda konuşacak kişiler ve yayın kuruluşları toplumun bu gerçekleriyle alaka kurup öyle konuşmalıdırlar.Sırf Başbakan’a laf çaktıcağım hesabı ile yapılan bu yayın tam bir zavallılıktır.Eski Yargıtay Başkan’ı Sami Selçuk toplumun gözünde biraz var olan entelektüel birikimini zedelemiş,Samanyolu TV’de artık sağduyulu düşünen pek çok insanın uydu ve TV kayıtlarından sildiği,izlenmeye değmez imajını pekiştirmiştir.Böyle bir bakış açısının sade İslam dünyasındaki vicdanları değil,insani değerler üzerinden dünyaya bakan tüm vicdanları rahatsız edeceği unutulmamalıdır.2003 yılında Washigton’un Olympia kentinden Filistin halkına destek için gelen Rachel Corri İsrail tankları altında kalarak hayatını kaybetmişti.Mavi Marmara’da da dünyanın çeşitli yerlerinden yüzlerce aktivist sırf insani değerler adına Filistin’e destek için vardılar.Başbakan’a laf söylemek için bu yüksek insani değerlerle aranıza bu kadar kavuşulması zor mesafe koyabilmek üzücüdür. Daha önceki bir yazımda ’’Sadece Ahlak ’’ diyerek bu konuların ifrat tefrit boyutlarına varmaması,bu tip hezeyanlara sebep olmaması için işin ahlaki boyutuna değinmiştim.İşin ilginç yanı memleket sevdasında olduğunu söyleyen bu insanlardan bir düzeltme açıklaması da gelmiyor.Hani denilse canlı yayın hatası idi veya aslında söylenmek istenen kişisel analizlerdi falan denilse, biz bu milletle bu ümmetle aynı şeyleri düşünüyoruz denilse...Ama nerde... Bakın eminim memleket sevdası ve başkası için yaşama cihetinden bahseden pek çok kardeşimiz bu yaşananlar karşısında rahatsız,boynu bükük ve mahsun duruyorlar ve ben onlara diyorum ki sizde kendi kendinizi eleştirin, hesap sorun kardeşim... Böylemi olması lazım diye eleştirebilirseniz gerçeklere daha yakın olursunuz.Biz herkesi usulunca eleştiyoruz bunu bilesiniz,sayın Başbakan’ıda eleştiririz.Ama haddimizi aşmadan kendi yönetim dairesine taleplerimizi iletebilir,bize göre olması gerekleri anlatabiliriz.Bu yazıyı okuyacağını zannetmiyorum ama heralde okusa sayın Başbakan’da bu dediklerime katılır... İşte olaylar ve duruş bu boyutlara geldiği zaman yanlış oluyor ve başkası için yaşama gayreti hedeflerinden bahseden kardeşlerimize sorulacak bir soru akla geliyor ; Kim bu başkası?